Karaburun Bilim Kongresi iki ayrı yerde yapılıyor: Mordoğan ve Karaburun. Birinci gün Mordoğan'da yapılan oturumların ardından ikinci ve üçüncü gün oturumları Karaburun'da, son gün yine Mordoğan'da yapılacak. Program yoğun, aynı saatte farklı konularda oturumlar olduğu için hangisine katılsam diye kararsızlığa düşebiliyorsunuz.
İkinci gün, Yeni üretim biçimleri ve esnek çalışma temalı oturumla başladı. "Emek süreçlerinin esnekliği ve mobil iletişim teknolojileriyle derinleşen sömürü biçimi olarak iş uzantısı" başlıklı önemli bir sunum yapan Nial Tekin şöyle dedi:
"Bilgi işlem teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte hizmet sektöründe esnek çalışma başka bir hâl almıştır. Medya, bilişim, bankacılık vb. sektörlerde çalışanlara dağıtılan akıllı telefon ve taşınabilir bilgisayarlarla, çalışma iş sonrasına da taşınmış bir "iş uzantısı" halini almıştır. Bu durum hizmet sektöründeki emekçilerin işlerini 24 saat kontrol etmek zorunda kalmalarını, sürekli olarak denetim ve gözetim altında bulundurulmalarını beraberinde getirmektedir. Pek farkına varılmayan bu esnek çalışma biçimi bu sektördeki emekçilerin özel yaşamlarına müdahale edilmesine sebep olmaktadır. Ayrıca bu esnek çalışma modeline herhangi bir mesai ücreti de ödenmemektedir."
Sarıkaya: Kazaların çoğu mesainin son saatindeSandıkçı: Çalışma psikolojisi verimliliğin artması için
Aynı oturumda "Esnek çalışma rejiminde iş kazaları: Zonguldak kömür havzası taşeron ocakları örneği" başlıklı bir sunum yapan İbrahim Sarıkaya Zonguldak maden ocaklarındaki iş kazaları ile ilgili tarihsel süreci anlattıktan sonra şunlara değindi:
"Taş kömürü kurumunun üretimi bütün taşeron ve kaçak maden ocaklarından fazla olmasına rağmen kurumdaki iş kazaları daha azdır. İş kazalarının ve işçi ölümlerinin en az olduğu yılda bile taşeron ve kaçak ocaklarda ölen işçi sayısı Taş Kömürü Kurumu'ndakilerin dört katıdır. İş güvenliği önlemlerinin hiç alınmadığı bu kaçak ve taşeron ocaklarda ağır çalışma koşullarına rağmen binlerce işçi canı pahasına çalışmaya devam etmektedir. İş kazalarının çoğu çalışmanın son bir saatinde yaşanmaktadır."
"Babil kulesinin yapımı sırasında tanrı tarafından her işçiye başka bir dil verilmiş, o ana kadar birbiriyle dayanışma içersinde olan işçiler, bir daha birbirlerini anlamamıştır. Umarım iş kazaları birlikte mücadele veremeyen işçilerin aynı dili konuştuğu ve birlikte mücadele etmeye başladığı bir eşik olur."
Aynı oturumda "Gelişen teknoloji ve artan sömürü karşısında emek eksenli bir çalışma psikolojisi mümkün mü?" başlıklı bir sunum yapan Eser Sandıkçı, endüstri/örgüt psikolojisinin tamamen işçilerin daha uzun sürelerde, yoğun çalıştırılması ve yerinde verimliliğin arttırılması üzerine kurulu olduğunu söyledi.
"Kendi döneminin teknolojisiyle işçilerin çalışma esnasındaki hareketlerini ve zamanı ölçen Taylor; günümüzdeki performans ölçümü, kariyer geliştirme, sürekli eğitim yaklaşımına öncülük etmiştir."
"Endüstri psikolojisinin gelişiminde askerlerin savaştaki verimliliğini ölçen militarizmin verilerinden büyük ölçüde yararlanılmıştır. İşçilerin her hareketi deneylere tabi tutulmuş, ışık altındaki çalışma verimlilikleri bile incelenmiştir."
"Sermayenin desteklediği endüstri psikolojisi karşısında çalışma ilişkilerinin ve çalışma koşullarının işçiler üzerindeki etkilerini araştıran; işçi sağlığını ve iş güvenliğini esas alan bir çalışma psikolojisinin imkânlarının yaratılmasına çaba gösterilmelidir."
Koşar: Esneklik uygulamaları zorunluluk değil
"Esnek Çalışma: Bir determinizm hikayesi" başlıklı sunumunda Arif Koşar, teknolojik gelişmelerin üretim araçlarında ve çalışma ilişkilerinde önemli etkileri olduğunu ifade etti. "Neoliberal paradigma teknolojik gelişmelere dayanarak hem üretim hem de çalışma biçimlerinin değişmek zorunda olduğunu; buradan yola çıkarak esnek çalışmanın kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu iddia etmektedir" diyen Koşar, şöyle devam etti:
"Oysa, teknolojik gelişmelerin, çalışma biçimlerinde olanak sağladığı esneklik uygulamaları bir zorunluluk değildir, örneğin başka bir iktidar olsa veya güç dengeleri farklı olsa idi, teknolojik gelişmeler çalışma saatlerinin azaltılmasını sağlayabilirdi."
"Elbette, sermayenin saldırılarından ve hak gasplarına karşı mücadelede 'teknolojik' bir engel bulunmadığı gibi, emekçilerin gerçek kurtuluşu da kapitalist üretim ilişkilerinin kökten yıkılıp yerine sosyalist üretim ilişkilerinin kurulmasıdır."
Oturum aralarında Karaburun merkezdeki Nergis Kafe adlı genişçe bir çay bahçesinde tartışmalar devam ediyor. Karaburunlu bir yaşlı amcanın "hep şehir merkezinde durmayın köyleri de gezin" demesi üzerine patika bir yoldan Saip köyüne gittik. Bazen büyük sözü dinlemekte fayda var. (AS/EKN)