Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi'nin (KEİG), "Türkiye'de kadın emeği ve istihdamı sorun alanları ve politika önerileri" başlıklı raporuna göre kadınlar hem iş hem de ev yaşamında baskı ve eşitsizliğe maruz kalmaya devam ediyor.
"Krizin milyonlarca işsiz yaratması, yoksulluğu şiddetlendirmesi beklenirken, kadınlar da bu durumdan fazlasıyla etkilenecek" diyen KEİG sadece krizler nedeniyle değil, ekonominin cinsiyetçi yapısı nedeniyle de kadınlara yönelik ayrı bir yaklaşımın gerekli olduğunu savunuyor.
Kadın işçiler sendikaların sadece yüzde 10'unu oluşturuyor
Platform dahilinde 27 kadın örgütüyle birlikte yazılan raporda tespit edilen temel sorunlar şöyle:
Kırsal alanda kadınların yükü artıyor: Tarım kadınların en çok istihdam edildiği alanlardan biri. Toplam kadın istihdamı içinde tarımsal istihdamın payı Kasım 2008 verilerine göre, yüzde 45.
Kentlerde kadın istihdamı düşük: Kentlerde 15 yaş üstündeki 5 kadından sadece 1'i istihdam edilmektedir.
Kayıt dışı istihdam yüksek: Aralık 2008 yılı verilerine göre, toplam kadın istihdamının yüzde 58'i kayıt dışı koşullarda çalışmaktadır. Erkeklerde bu oran yüzde 38'dir.
Ücretler arasında uçurum mevcut: Türkiye'deki kentlerde kadın erkek ücret ortalamaları arasında yüzde 22 düzeyinde fark bulunmaktadır.
Kadınlar sosyal güvenlikten dışlanıyor: Ev kadınları ve sigortasız çalıştırılan kadınlar sosyal güvenlik açısından eşlerine, babalarına bağımlı kalmaktadır. Bugünkü sistemde isteğe bağlı sigortalılık koşullarının prim ücretinin yüksek olmasından dolayı kadınlar, bu hizmetlerden neredeyse yararlanamayacak durumda bulunuyor.
Erkek egemen sendikal yapılar kadınları dışlıyor: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 9 civarında. Sendikalı çalışanların sayısı ise 892 bin. Kadın işçiler sendikaların sadece yüzde 10'unu oluşturuyor ve Sendikaların yönetim kurullarında yer almıyor.(EZÖ)