"Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri" raporundaki istatistiklere göre kadın istihdamı giderek azalıyor. İş arama eğilimi de azalıyor. Bunun temel nedenlerinden biri kadınların evlenerek çocuk sahibi olmaları ve çocuklara kendilerinin bakmak zorunda kalmaları.
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği'yle (TÜSİAD) ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) ortak raporunun "işgücüne katılım ve istihdam" bölümünün yazarı Prof. Dr. Yıldız Ecevit.
Ecevit kadınların işgücüne katılımının 1950'lerin ortalarından beri düştüğünü, bunun temel nedenlerinden birinin de kırdan kente göç olduğunu saptıyor.
Rapordaki kadın istihdamına ilişkin istatistiklerden bazıları şöyle.
18 yılda düşen istihdam: 1988'de yüzde 31 olan kadınların istihdam oranı, 2006'da yüzde 22’ye düştü.
Eğitim arttıkça kadın istihdamı artıyor: Eğitimle kadınların işgücüne katılımı arasında olumlu bir ilişki var. Eğitim düzeyi arttıkça kadınların işgücüne katılımı da artıyor. 2006 itibarıyla kentte, yüksekokul ve fakülte mezunu kadınlarda işgücüne katılım oranı yüzde 69,8.
Kadınlar tarımda azalırken hizmetlerde artıyor: Kadınların Türkiye genelinde istihdamlarının en yüksek olduğu tarımda 2000'de istihdam yüzde 60,5. Bu oran 2006'da yüzde 48,5'e düştü. Hizmetlerde, 2000-2006 arasında yüzde 26,4'ten yüzde 36,5'e istihdam artışı gerçekleşti. Kentte, kadınların sanayi sektöründeki istihdam oranı yüzde 9,5.
İşsiz genç kadınlar: 2006'da, kentte her 100 işsiz kadından 80'i 35 yaş altında. Bu oran erkeklerde yüzde 65. Kadınların 35 yaşından sonra kendilerini işsiz olarak beyan etme eğilimleri azalıyor, arama çabasında daha az bulunduklarını gösteriyor. Kadınların iş arama eğiliminin azalmasının bir nedeni, evlenerek çocuk sahibi olmaları ve onlara kendilerinin bakmak zorunda kalmaları yüzünden işgücünün dışında kalmaları.
Karar verici noktalarda çok az kadın var: "Kanun yapıcılar, üst düzey yöneticiler ve müdürler" grubunda kadınların oranı 2006'da sadece yüzde 8,9.
Kayıtlı kadın çalışan oranı yarıdan az: Türkiye genelinde, erkeklerin kayıtlılık oranı yüzde 58; kadınlarda bu oran yüzde 34. Yani çalışan 100 kadının 66'sı kayıtdışı.
Ücret eşitsizliği: Kadın-erkek arasında ücret eşitsizliği bir sorun olarak varlığını sürdürüyor.
Kadın girişimciliğinin tanımı değişiyor: Kadın girişimciliği, fikriyle sermayesini birleştirerek yeni bir işletme kuran ve kendi dışında da istihdam yaratan kadınlar için kullanılan bir kavram olmaktan çıkıyor, işsiz ve yoksul kadınların hane gelirini artırıcı faaliyetlerini ve mikro kredileri de içeren bir şemsiye kavrama dönüşme eğiliminde. (TK/EZÖ)