Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği Kampanyası'nda katılanlarla ilgili beş dava bugün görüldü.
Çağlayan Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört davada kararlar açıklandı. Bir davanın duruşması ertelendi.
Dört nöbetçiye toplam 40 ay, 12 bin para cezası verildi.
Mahkeme heyeti, Nadire Mater'e Terörle Mücadele Kanunu'nun "propaganda" başlıklı 7/2 maddesince 15 ay hapis cezası, "örgüt açıklamalarını basma ve yayınlama" suçlamasıyla 10 ay hapse denk gelen 6 bin TL para cezası verdi. Hapis cezası ertelendi. TIKLAYIN: ÖZGÜR GÜNDEM NÖBETÇİSİ NADİRE MATER'E PARA VE HAPİS CEZASI Yıldırım Türker’in ise, “propaganda” suçlamasıyla 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına hükmedildi. Ceza ertelendi. TIKLAYIN: NÖBETÇİ YAYIN YÖNETMENLİĞİ'NDEN YARGILANAN YILDIRIM TÜRKER'E HAPİS CEZASI Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan gazeteci Hasan Cemal, “terör örgütü propagandası” suçlamasından beraat ederken, “terör örgütünün açıklamalarını yayınladığı iddiasıyla 6 bin TL para cezasına çarptırıldı. TIKLAYIN: ÖZGÜR GÜNDEM NÖBETÇİSİ HASAN CEMAL'E PARA CEZASI Murat Uyurkulak'a Terörle Mücadele Kanunu'nun "propaganda" başlıklı 7/2 maddesince 15 ay hapis cezası verildi. TIKLAYIN: ÖZGÜR GÜNDEM NÖBETÇİSİ MURAT UYURKULAK'A 15 AY HAPİS Jülide Kural ile gazete yazarı İlham Bakır'ın duruşması ertelendi. TIKLAYIN: ÖZGÜR GÜNDEM NÖBETÇİSİ JÜLİDE KURAL VE İLHAM BAKIR'IN DURUŞMASI ERTELENDİ |
Gazeteci Nadire Mater, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu, gazeteci/yazar Yıldırım Türker ve avukatı Emel Ataktürk ile gazeteci Hasan Cemal kararları bianet’e değerlendirdi.
Mater: Mahkeme heyetinin savunmayı dinlemediği hissi
Gazeteci Nadire Mater, avukatı Meriç Eyüboğlu’nun savunma yaptığı sırada mahkeme heyetinin telefonlarla ilgilendiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“3 Mayıs ile 7 Ağustos arasında gösterilen dayanışmanın işe yaradığını bu yargılamalarla gördük. Bu sebeple herkese teşekkür etmek gerekiyor.
“Avukatım Meriç Eyüboğlu’nun yaptığı uzun ve kıymetli savunma karşısında verilen ceza Türkiye’de hukukun ne halde olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu savunma karşısında verilen karar mahkeme heyetinin savunmayı dinlemediği hissiyatını yarattı.
Önderoğlu: Adli makamlar insan hakları savunuculuğunu tanımıyor
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu, kararın hem hukuk hem de devletin demokratik işleyişi açısından içler acısı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Özgür Gündem dayanışma davalarının ortak yönü, bu ülkede adli makamların, insan hakları savunuculuğu ve sivil toplum hareketini tanımamaları.
“Kanunlar ve devlet perspektifi karşısında haklarımız tanınmadığı sürece, yaptığımız gerçekten medya çoğulculuğu, işkence yasağı veya buna yönelik ne alanda faaliyet yürütüyorsak o değeri savunmak olarak tanınmadığı sürece öyle görünüyor ki, bizler her zaman bütün iktidarların gözünde suçlu muamelesi göreceğiz.
Önderoğlu, Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı gerekçesiyle "terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla bir süre tutuklu kalmıştı.
Türker: Dayanışmanın bedelini öderiz
Duruşmaya katılmayan gazeteci/yazar Yıldırım Türker bianet’e konuştu. Türker, karara ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“Sözü dolaşımda olan bütün Kürtleri tükettikten sonra, yeni Türkiye tahayyülü şimdi de Kürtlerle el ele tutuşanların bileğine kelepçe takmak niyetinde. Dayanışmanın bedeli şimdi her zamankinden daha ağır. Gerekirse öderiz.
Ataktürk: Karar içtihada aykırı
Türker’in avukatı Emel Ataktürk, verilen kararın ve yürütülen sürecin uluslararası hukuka aykırılığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Karar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile oluşmuş olan içtihada tamamen aykırı. İtiraz mercilerinde düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Savunmalarımızın hiç dikkate alınmadığı, önceden alınmış kararlarla yürüyen bu süreçlerin hem anayasada belirtilen hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imzaladığı bütün uluslararası sözleşmelerdeki süreçlere aykırı yürütüldüğünü düşünüyoruz.
“Yargı ne yazık ki yurttaşların hak ve özgürlüklerini değil, devleti önceleyen bir pratik üretmeye devam ediyor. Ümit ediyoruz ki değişir.
Cemal: Gazetecilik suç değildir
“Türkiye’de Kürt gazeteciler özgür olmadıkça, Türk gazetecilerin de özgür olamayacağını” vurgulayan Hasan Cemal karar sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Terör örgütü propagandasından beraat iyi bir şey, öbür taraftan para cezası yine bir mahkumiyettir. Ama şunu belirtmek istiyorum, ben Özgür Gündem Gazetesi’nde Kürt meslektaşlarımla ve gazetenin kendisiyle dayanışmak için 24 saatliğine genel yayın yönetmenliği yaptım. Gazetecilik suç değildir, gazeteciliğin suç olduğu yerde demokrasi devleti yoktur. Bunu vurgulamak istedim.
“Bağımsız ve özgür medya olmadan bir ülkede demokrasi, hukuk ve hatta barış olamayacağını belirtmek için de bu dayanışma eyleminde bulundum.
“47 yıllık aktif gazeteciyim ve meslek hayatımın çok uzun yıllarını Kürt meselesini izlemekle geçirdim. Hala da devam ediyorum. Çünkü bu sorun, Türkiye’nin en yakıcı sorunudur. Türkiye demokrasi, barış, hukuk devleti olacaksa bu sorunun bir çözüm rayına oturtulması gerektiğine inandığım için yıllardır bunu kovalıyorum.
“Kürt meselesiyle herkesin çok yakından ilgilenmesi, şiddeti ve silahı reddetmesi lazım. Şiddetin ve silahın reddedildiği bir ortamda, Kürt meselesinin de çözüm rayına oturtulması halinde rahat ederiz." (TP/BK)