Kadıköy Caferağa Mahallesi’nin afet koordinasyon alanı ve mahallelerin “son yeşil alanımız” dediği parsel, konut yapılmak üzere ihaleye çıkarıldı.
Şair Nefi Çocuk Parkı, Moda Aile Sağlığı Merkezi, 112 Acil Yardım İstasyonu, Caferağa Mahallesi Muhtarlığı, Afet İstasyonları, Moda Bostanı, halı sahalar ve açık otoparkı kapsayan 11 bin 775 metrekarelik alan, aynı zamanda sit alanı olarak korunuyor.
Mahalleli bugün, Üsküdar’daki Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleşen ihaleye karşı, müdürlük binası önünde bir araya geldi.
Eyleme Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) Kadıköy ilçe örgütleri de destek verdi.
📢 Caferağalılar, mahallelerindeki yeşil alanın ranta açılmasına karşı Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü önünde.
— bianet (@bianet_org) September 11, 2025
🌳✊ “Mahallenin son yeşil alanını, deprem toplanma alanımızı ranta teslim etmeyeceğiz. Mahalle bizim.”
📹 Video: Tuğçe Yılmaz pic.twitter.com/45N8iWvtjk
“Müdürlüğün planlama yetkisi yok”
Mahalleliler, Caferağa Mahallesi Muhtarı Hanife Dağıstanlı’nın vasıtasıyla, alanın korunması için topladıkları dilekçeleri müdürlüğe teslim etti. Müdürlük önünde Dağıstanlı’nın okuduğu basın açıklamasında, parsele ilişkin henüz tesis edilmiş bir imar planı olmadığını vurgulandı.
İhaleyi açan müdürlüğün ve yüklenicinin planlama yetkisinin bulunmadığı, şartnamede plan hazırlatılmasının yükleniciye bırakılmasının hukuka aykırı olduğu ifade edildi. Ayrıca alanın sit alanı içinde olduğu ve Koruma Kurulu kararı olmadan yapılacak işlemlerin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı olacağı belirtildi.
Alanın afet durumunda Caferağa Afet Koordinasyon Alanı olarak kullanılacağı ve İstanbul depremi gibi olası afetler sonrası halkın maruz kalacağı riskler de açıklamada hatırlatıldı.

“Bu hukuksuz ihaleden bir an önce vazgeçin”
Açıklama boyunca sık sık “Mahalle bizim, vazgeçmiyoruz” sloganı atılırken, Dağıstanlı sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Caferağa Mahallesi’nde ikâme edilemeyecek bu hayati önemi olan kamu hizmetlerini ortadan kaldıracak ihaleyle ilgili ‘tamamen kamu yararı gözetilerek kendi finansmanını kendisi yaratan bir yöntemle yapmaya çalıştığımız ihalemiz akabinde mevcut duruma nazaran daha verimli kamu hizmeti sağlanabilecek bir durum oluşacağı öngörülmektedir,’ diye biten yazıyı yazan yetkililere sesleniyoruz.
“Caferağa Mahallesi’nde yaşayan 22 bin kişiyi temsilen burada olan bizler ağzınızdan duymak istiyoruz. Başta sağlık olmak üzere kesintiye uğrayacak kamu hizmetleri ve kaybedeceğimiz son yeşil alanımızın ötesinde, olası İstanbul Depremi sonrasında bize biçtiğiniz kaderi bir kez de gözümüzün içine bakarak söyleyin. Gelin ve yenilenemeyen binalarımızın enkazında ölmezsek sokak aralarında ölmemizin umurunuzda olmadığını söyleyin. Kamu yararından anladığınız şeyin gelir elde etmekten ibaret olduğunu ihale metinlerinden, yazdığınız yazılardan anlıyoruz ve reddediyoruz. Bu hukuksuz ihaleden bir an önce vazgeçin. Mahalle bizim, biz vazgeçmiyoruz.”

CHP’li Zeybek’ten Vakıflar’a: Gittiğiniz yol, yol değil
Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de, dün (10 Eylül) yaptığı açıklamada ihaleye çıkarılan alanın plansız olduğunu vurgulayarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne çağrı yaptı.
Zeybek, açıklamasında özetle şöyle dedi:
“Mahallenin içinde 12 dönüme yakın bir alan var. Burası içinde ağaçların, yeşil alanının bulunduğu, emeklilerin botanik ve hobi bahçesi olarak kullandıkları, sebze ektikleri, dönem dönem de onun ürünlerini aldıkları adeta kendileri açısından moral depoladıkları korunmuş bir alan. Şimdi bu alan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılıyor. Bir kere usule uygun değil. Yapılan işlem doğru bir yöntem değil. Neden? Çünkü imar planlarında burasıyla ilgili bir plan yok.
“Plansız olan bir yerin ihale askısına çıkarılması kamu uygulamaları açısından bugüne kadar gördüğümüz uygulamalara benzemiyor. Diğer bir başka sıkıntı ise içinde bulunduğumuz Caferağa bölgesi ya da bilinen ismiyle Moda bölgesi çoğunlukla arkeolojik sit alanı ve bu bölgelerdeki yapı yaşı 50-60 yıl civarında ve bu insanların bir olası deprem riski karşısında ya da bir yer sarsıntısında evleri yıkılmasa bile toplanabilecekleri buradan başka bir alan yok. Yani koca bir mahallenin ortasında korunabilmiş olan tek yeşil alan şimdi imara açılma amacıyla satılacak. Alan firmada gidecek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bu yeşil alanları, ağaçları keserek burada inşaat yapacak ve buradan gelir elde edecek. Yani rantçı bir proje, kamucu ve toplumcu olmayan bir plan anlayışının uygulamanın temel bir göstergesi.
“Biz de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi olarak bu süreci yakından takip ediyoruz. Konunun ulusal basında da, Kadıköy kamuoyunda da, Türkiye kamuoyunda da gündemde olması için bundan sonra daha da yoğun bir aksiyon alacağımızı belirtmek istiyorum. Ama buradan bir kez daha sizin aracılığınızla da Vakıflar Genel Müdürlüğüne bir çağrı yapıyorum. Gittiğiniz yol yol değil. Yaptığınız uygulama temel şehircilik ilkelerine aykırı.” (TY)









