Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin 6 Aralık Salı günü başlattıkları işgal sürüyor. İçlerinde başka okullardan gelen öğrenciler ve öğretim görevlileri de var.
Bugün (8 Aralık) öğle saatlerinde Boğaziçi yerleşkesindeki eylemi izlemek için gittiğimizde kapıdaki güvenlik görevlilerince önce içeri alınmadık. Israrlı taleplerimiz Boğaziçi öğrencisi olmadığımız gerekçesiyle kale alınmadı. Güney ve Aşiyan Kapıları'nı zorlamalarımız da boşa çıkınca, protestocu öğrencilerden yardım alıp girebildik yerleşkeye.
İşgal alanında çoşkulu bir hava vardı. Öğrenciler kendilerine gösterilen ilgiden ve destekten memnundular.
Taleplerinin neler olduğunu sorduğumuz öğrenciler, hemen şu maddeleri sıralıyordu:
- Özelleştirilen mekanlar eski haline dönsün,
- Yerleşke markalardan kurtarılsın,
- İşletmeleri öğrenci kooperatifleri çalıştırsın,
- Yemekhane yiyecekleriyle ulaşım ucuz ve kaliteli olsun.
Ve hemen herkes İstanbul Üniversitesi örneğini veriyordu. Aynı firmanın hizmet verdiği İstanbul Üniversitesi'nde yemek 75 kuruş iken Boğaziçi'nde 2.25 lira olmasına büyük bir tepki var.
Strateji savaşı
Eylem sürecinde en zorlu mücadeleyi bürokrasiye karşı vermişler. Talepleri çok açık ama bunları iletebilecekleri mericilere ulaşmakta zorluk çekiyorlar.
Rektör Prof. Dr. Kadri Özçaldıran öğrencilerin temsilci göndermesini talep ederken, öğrenciler rektörle hep birlikte görüşmek ve toplu karar alma konusunda ısrarlı davranıyor; "Rektörün bu tavrı işgal dışında bir seçenek bırakmıyor" diyorlar.
Öte yandan Starbucks, bugün (8 Aralık) itibari ile öğrenci işgalini kırmak amacıyla bedava kahve dağıtmaya başladı. Bu konuda öğrencilerle Starbucks arasında strateji savaşı var. İşletmenin bu hamlesine öğrencilerden karşı hamle geldi: "Tüm İstanbul kahve içmek için Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'ne gelin. Starbucks'ta kahveler bizden!".
"Kampüsler öğrenciler için vardır"
Okulda dört tane kahve satan işletmenin bulunduğunu belirten öğrencilerden Arda Çiltepe, "Okulda bir çok özelleştirilmiş alan var. Bazı öğrencilerin ekonomik imkansızlığı bunlara ulaşmalarını engelliyor. Bu yerleşke öğrenci alanıdır, öğrenciler için vardır, sermayenin işletmeleri için değil. Yönetim belli bir kitle için değil bütün öğrencileri düşünerek karar almalıdır" diyor.
Ayrıca öğretim görevlilerinin birçoğu işgale destek veriyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan direnişi önemsediğini söylüyor ve ekliyor "Devlet üniversitelerine yerli yabancı hiç bir sermayenin girmesini ve reklam alınmasını istemiyoruz. Şahsen ben ve birçok arkadaşım destek amaçlı olarak derslerimizin bir bölümünde bu konuya yer veriyoruz. Şiddet içermeyen barışçıl eylemlere karşı tavır alan rektörün davranışı hoş değil." (SM/EA/HK)