Yerel Gündem 21 projesini anlatır mısınız?
1992'de Rio'da bir dünya zirvesi yapılıyor. Pek çok devlet başkanı ve yetkilisinin de katıldığı bir toplantı bu. Katılanlar dünya sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyorlar. Buradan çıkan sonuç şu: Dünya sorunları, yerinde yerelde çözülmelidir. O sebeple yerel Gündem 21 projesinin temelleri atılıyor. Proje pek çok ülkede uygulanıyor, daha çok gelişmekte olan ülkeleri kapsıyor.
Projenin amacı nedir?
Çevresel, toplumsal, ekonomik, kalkınmaya yönelik, kentin öncelikli sorunlarını tespit edip öncelikli sorunlardan başlayarak, halkı da bu sürece katıp ortakları işin içine çekerek çözümler arayan bir ortaklık oluşturmak...
Türkiye'de yerel gündem 21 projesi nasıl başladı?
1996'da Türkiye'de başladı diyebiliriz. Ve ilk kuran kent de Bursa oldu. Bursa'da 1996'da başlayan ilk çalışmaların ardından, 1997'de faaliyete geçildi. Yavaş yavaş çalışma grupları oluştu, derken platformlar oluşturuldu.
Kadın çalışmasıyla ilgili olarak Bursa Yerel Gündem 21 neler yaptı?
Yerel Gündem 21, 1997'den beri Kadın Kurulu olarak çalışmayı sürdürüyor. Kadın Kurumları kimlerdir diye bir Kadın İletişim Merkezi kurduk. Burada psikolojik danışmanlık, hukuksal danışmanlık, iş arayan kadınlara iş bulma, onlara beceri kazandırarak istihdam sağlama gibi çalışmalar gerçekleştirildi.1.5 - 2 yıl faaliyette kalan bu merkez kapatıldı. Aynı zamanda Alacahöyük'te Kadın Aile Eğitim Merkezimiz var bizim. Burada kadınlara yönelik kurslarımız, bilinçlendirme seminerlerimiz gerçekleştiriliyor.
Çalışmalarınızda nasıl bir yöntem izliyorsunuz?
Kadınlara ve sorunlarına dair tespitler yapıp çözüm aşamasında onlara gitmeyi seçmiyoruz. Bu kitlenin şuna ihtiyacı vardır, şu kesime şöyle bir eğitim götürmeliyiz demiyoruz. Bursa'nın dokuz yerinde Kent Gönüllüleri Evlerimiz var ve buralarda çalışan kadın kurullarımız... Bu kadın kurulları, mahallelerde tüm kadınlarla görüşmeler yapıyor, sorun ve ihtiyaçlarına dair tespitlerde bulunuyor. Toplantılar yapıyorlar, bir araya geliyorlar. Kadınlar hem bizlerle hem de birbirleriyle bir arada olmanın gücüyle paylaşıyor, tartışıyor ve kendi aralarında, kendileri nelere ihtiyaçları olduğunu belirliyor.
Katılım söz konusu ve mümkün olduğunca yukarıdan değil yerinden yürütülen bir politik biçim diyebilir miyiz çalışmalarınız için?
Evet, tam da öyle. Biz kadınların isteklerine göre davranıyoruz. Ne istiyorlarsa, yaşamlarında neyi sorun olarak görüyorlarsa ona yanıt verelim istiyoruz. Yaptığımız işlerin doğru olduğuna inanıyoruz. Doğru sonuçlar elde etmemiz de bunun göstergesi değil mi? Yalnızca aracılık ediyoruz, sözü onlara bırakmak en güzeli çünkü.... (ÖÖ/BB)