"Uyuşturucu ticareti" ve "insan öldürmek" suçlamalarıyla yargılanan Naci Şerifi Zindaşti'nin serbest bırakılması için hakimlere baskı yaptığı iddia edilen AKP kurucu üyesi, eski milletvekili ve eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Twitter'da "Savcılık ifadeye çağırırsa koşa koşa giderim" dedi.
Hakimlere baskı iddiasıyla inceleme başlatan ve dosyaya bakan hakim ve savcıların ifadelerini alan Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) ise soruşturmayı tamamlayarak dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
2007'den - 2020'ye kadar neler yaşandı?
Açık kaynaklar ve gazete arşivlerine göre, son iddiaların ortaya atıldığı güne kadar Zindaşti olayında yaşananlar özetle şöyle:
Zindaşti, 24 Eylül 2007'de İstanbul Büyükçekmece düzenlenen operasyonda 75 kilo eroinle yakalandı ve tutuklandı. Aynı yıl ‘FETÖ’den firari Zekeriya Öz’e bir ifade veren Zindaşti'nin ifade sonrasında ‘gizli tanık’ olma şartıyla serbest bırakıldığı basına yansıdı.
2014’te Zindaşti’nin kızı Arzu Şerif Zindaşti suikastta öldürüldü. Zindaşti, polise başvurarak “Hedef bendim” dedi. Yunanistan’da bir rakibini ihbar ederek yakalattığını belirterek, bu saldırının bir "uyuşturucu hesaplaşması" olduğunu söyledi.
Zindaşti, daha sonra kızının öldürülmesi olayından sorumlu tuttuğu iki kişiyi Küçükçekmece’deki bir restoranda öldürttü. Ancak daha sonra bu hedeflerin yanlış olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre kızının katilini Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) kadar süren Zindaşti, bir infaz emri daha verdi. Dahası Zindaşti, infaz talimatı verdiği adamını da Panama’da öldürttü.
2017’de ise kızının öldürülmesiyle ilgili dava sonrasında Zindaşti, azmettirici olmakla suçlanan Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbedin Kaya’yı öldürttü. Tüm bu iddiaları, Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı 1 Kasım 2018’de yazmıştı.
2018'de tutuklandı ve serbest bırakıldı
Zindaşti 6 Nisan 2018’de, adının karıştığı tüm bu cinayet olayları ve ‘FETÖ’ bağlantısı sebebiyle yeniden tutuklandı. Operasyonda dört polis de gözaltına alındı. Tutuklanmasından altı ay sonra 19 Ekim 2018’de Zindaşti’nin avukatı ‘tutukluluk incelemesi’ için İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurdu ve İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan Zindaşti ve üç adamını tahliye etti.
Başsavcılık tahliyeye karşı bir üst mahkeme olan İstanbul 6. Sulh Ceza Mahkemesine itirazda bulundu. Bu mahkemenin hakimi olan Özkan Gürel ise başsavcılığın itirazını kabul etti. Fakat aynı gün saat 23.30 sıralarında Silivri Cezaevi’nden salıverilen Zindaşti birkaç saat içinde kayıplara karışmıştı.
Kuzu tanımadığını iddia etti, fotoğraf ortaya çıktı
Zindaşti’nin tahliye olduğu dönemde Burhan Kuzu'nun hakimlere baskı yaptığı iddiaları gündeme gelmişti. Burhan Kuzu ise Zindaşti’yi tanımadığını ifade ederek söz konusu iddiaları yalanlamıştı.
4 Mart 2019’da Cumhuriyet gazetesinden Zehra Özdilek, Burhan Kuzu’nun tanımıyorum dediği Zindaşti’yle aynı masada oturduğunu gösteren bir fotoğrafa ulaştı. Özdilek’e konuşan Kuzu şunları söylüyordu:
“Bu adam 7 sene önce bana geldi. Partiden birileri getirdi ‘Hocam bu adam İranlı iş yapacakmış’. E olur. ‘Peki ne yapacakmış?’ Bir yemek yedik. O fotoğraf o yemeğin fotoğrafı. ‘Benim annem Hakkârili yarı Türk sayılırım. Vatandaşlık almak istiyorum. Yardımcı olsanız’ dedi. Ben ‘Oluruz’ dedim. Yatırım yapacak bir adama o zaman milletvekiliydim niye yardımcı olmayayım. Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’ne müracaat etti. Ben de genel müdürü aradım yardımcı olmalarını istedim. Müdür bir ay sonra bana döndü, ‘Hocam bu adamın sıkıntıları falan var’ dedi bana. Ben de sıkıntı varsa kalsın dedim.”
HSK soruşturma açtı ve hakimin ifadesini aldı
Zindaşti'nin tahliyesi kamuoyunda tepkiyle karşılanıp, baskı iddiaları gündeme gelince Hakimler Savcılar Kurumu (HSK) inceleme başlattı. Tahliye kararında imzası olan tanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan önce Küçükçekmece Adliyesi'ne hâkim olarak gönderildi. Daha sonra ise Erzurum Adliyesi'ne atanan Özcan, HSK soruşturmasında verdiği ifadede, tahliye kararı öncesi Burhan Kuzu'nun kendisini birkaç kez aradığını söyledi ve rüşvet aldığı iddialarını yalanladı.
'Herhangi bir şekilde bir maddi menfaat sağlamadığını' belirten Özcan, kendisine kumpas kurulduğunu öne sürdü.
Gürel: Kuzu beni birkaç kez aradı
Habertürk ve diken.com.tr'de yer alan haberlere göre İstanbul 6. Sulh Ceza hakimi Gürel, tutuklama kararı verdikten birkaç gün sonra tanımadığı bir numara tarafından arandığını, arayan kişinin kendisini Burhan Kuzu olarak tanıttığını söyledi:
“Dosyayla ilgili konuşmaya başladı. Dosyadaki adam öldürme suçlarına ilişkin ölenlerin yabancı ve suç yerinin yabancı memleket olduğunu, Türk kanunlarının uygulanmayabileceğini, Zindaşti’nin tutuksuz yargılanmasının İran ile ilişkilerimiz bakımından daha faydalı olduğunu hatırladığım kadarıyla iletti. Ben kendisine dosyada kararımı verdiğimi, artık benlik bir şey olmadığın izah etmeye çalıştım.”
Bir gün sonra tekrar arandığını dile getiren Gürel, bu kez Kuzu’nun kendisine baskı kurmaya çalıştığını ama kendisinin bu durumdan rahatsız olarak Kuzu’yu geçiştirmeye çalıştığını anlattı.
HSK soruşturması kapsamında ifadesi alınan savcı Ercan Devrim de hakim Özcan'ın kendisine "Üzerimde çok baskı var, baskı yapıyorlar. Ankara’dan Burhan Kuzu sürekli arıyor" dediğini aktardı.
Kuzu: FETÖ kumpası
HSK ifadelerinin ortaya çıkmasının ardından Kuzu, Twitter adresinden açıklama yaptı. Zindaşti'nin tahliyesi için kimseyi aramadığını öne süren Kuzu özetle şöyle yazdı:
"Bir anayasa profesörü olarak, hayatım boyunca yargı bağımsızlığını savundum ve siyasi görevlerimde önemli katkılar yaptım. Yargı mensuplarımıza baskı yapmadım.Esasen benim hukuk anlayışıma asla uygun değildir.
"Zindaşti konusu, şahsıma karşı yürütülen ve AK Parti'ye zarar vermek istenen bir FETÖ kumpasıdır. Hiçbir hakimi arayıp baskı kurmadım. Ortada bir mahkeme kararı mı var? Yargısız infaz yapmayın. Ben bir bilim adamı ve hukukçuyum.Savcılık ifadeye çağırırsa koşa koşa giderim."
(HA)