“Yaya cezası. Buraya park ederek yaya hakkımı ihlal ettiğinin farkında mısın? Lütfen hakkıma saygılı ol.”
Aracınızda bu yazının bulunduğu bir sticker ya da “ceza fişi” ile karşılaştıysanız kaldırımda park etmişsinizdir demektir.
Uyarının kaynağı Sivil Yaya Girişimi (SYG). Kendilerini “büyük şehirlerde giderek zorlaşan yaşam şartlarında en azından sokaklarda güvenli bir şekilde yürüyebilmek için yanlış park eden araçları uyaran bir girişim” olarak tanımlıyorlar.
Facebook sayfaları aracılığıyla “ceza fişleri” ve stickerları çıkış alıp kullanmak üzere paylaşan YSG, yayaların kestikleri cezaları fotoğraflayıp paylaştıkları, hak ihlali yapan araçları teşhir ettikleri ve bu konuda mücadele veren diğer inisiyatiflerin de tanıtıldığı bir platforma dönüşmüş durumda.
Bir yıl önce birkaç arkadaşla başladıkları ve artık birçok kente yayılan çalışmayı Girişim’in üyelerinden Nejla Osseiran ile konuştuk.
bianet'in kaldırımlarda karşılaştığınız engelleri tarih, şehir ve semt belirterek [email protected] adresine gönderin, yayınlayalım çağrısını hatırlatalım.
"Sileceğin arasına sigara paketi koydum"
Hepimizin böyle bir derdi var. Kaldırımlardan yürüyemiyoruz, otobüs beklerken önümüzde araçlar oluyor. Yaşadığım yer olan Arnavutköy’de durum çok kötü. Ara sokaklara araçlar parkediyor. Yayayı bırakın, gerektiğinde ambulans ve itfaiye gibi araçlar da giremeyecek durumda.
Çoğu yer benzer durumda. Kaldırımdan geçemediği için yoldan yürümek zorunda kalan insanların hayatı tehlike altında oluyor. Engelliler için zaten durum çok vahim, engelli olmayanlar bile mücadele ediyor.
Bir gün otobüs beklediğim durağın önünde bir cip park etmişti. Arkasında dursam otobüs beni göremeyebilir, önünde dursam araçlar beni ezebilirdi. Çok kızdım o cipe. Protesto etmek için sileceğinin arasına sigara paketi koydum.
İki yıl önce “Çek arabanı” diye bir kampanya görmüştüm. Araçlara uyarılar asıyorlardı. Aklıma o kampanya geldi, biz de böyle bir şey yapabiliriz dedim. Böylece bir seneyi geçti. Facebook’ta çıkartmaları paylaşıyoruz, isteyen çıktı alıp yapıştırabiliyor.
"Araçtan inince herkes yaya"
Nasıl bir değişim amaçlıyordunuz?
Bunun para cezası ile engellenmesi çok zor, sadece yakalananlar ceza alıyor. Kaldırıma park edilmemesi için insanlarda bilinç uyanması gerekiyor. Şoför ve araç sahiplerinin vicdanına hitap etmek gerekiyor. Bu sorumluluğunu duyduğu anda ‘Bunu yaparak başkasını engelliyorum’ diye düşünür ve bir daha yapamaz.
İnsanın kendini yaya olarak düşünmesi gerekiyor. Sürücü de olsa herkes aslında bir yaya. Arabasından indiğinde o kaldırımdan yürümesi gerekecek. Yaya hakkını ihlal eden kişi de yürürken ihlalle karşılaşacak.
Biz de bu bilinci uyandırmak için sticker'ları hazırladık. İçimizden geçeni kibarca ifade ederek yazdık. Fişler ve sticker'lar olarak hazırladık.
Silecek arasına koyduğumuzda uçabiliyor, ya da reklam olduğu düşünülebiliyor. Sticker olunca daha etkili oluyor. Zor çıkan, araçlara zarar veren stickerlar'dan yaptırmıyoruz. İhlaller devam ederse değiştirir miyiz bilmiyorum. (Gülüyor)
Araçlara zarar vermeden sadece uyarıyoruz. Neşeli renkler kullanıp sevimli bir şey yapmaya çalışıyoruz ama sürücülerin yaptıkları ihlal çok sevimsiz.
"Herkes yapıyor" diye doğru olmuyor
Sürücülerden nasıl tepkiler aldınız?
İki kere araçta sürücü varken rastladım, sticker'ları “Yaptığınız bu” diyerek sürücülerin eline verdim. Biri dedi ki ; “Haklısınız, ben de şoförüm, işverenimi bekliyorum” dedi.
Kimi alıp atıyor, ilgilenmiyor. Bazen kızanlar oluyor. “Herkes yapıyor” diyorlar. Herkes yapınca doğru bir şey olmuyor.
Mahallede bir iki kere komşuma ceza kestim, çok kızdı bana. Komşumdur başımın üstündedir ama hak ihlal ediyor. Konuştuk, artık kaldırıma park etmiyor.
"Derdimizi kağıda döktük"
Kampanyanın yarattığı değişimler oldu mu?
Bolu’dan yazan birisi “Bir hafta boyunca hiç aksatmadan yaya hakkını ihlal eden araçlara yapıştırdım, artık kimse oraya park etmiyor” dedi.
Demek ki bir şeyler değişebiliyor. Kimisi “Lastiklerini patlatın” gibi şeyler söyledi. Bunların yararı yok, şiddet çözüm değil. Bilince varmak zorundayız.
Her şeyi belediyeden, polisten beklemek de çok yanlış. Onlar hem biraz kanıksadılar ya da bıktılar, uğraşamıyorlar hem de sivil insanların bunu yapması çok daha güçlü bir etki yaratır diye düşünüyorum.
Polis ancak ceza kesebiliyor. Bizim yaptığımız çok daha önemli bir şey, insanların vicdanına hitap ediyoruz. Bir yaptırımı yok ama işte Bolu’da başarılı oldu.
“Bir işe yaramaz” diyenler de oluyor. Bir kere olunca işe yaramayabilir, sıkılmadan 10, 20, 30 kere yapmaya hazırsak bir şeyleri değiştirebiliriz.
Yolumuz uzun ve buna çok kişinin inanması ve katılması gerekir. Üç beş kişinin yapacağı bir şey değil, topyekun bir gayret gerekli. Bir gecede olacak bir şey değil ama üşenmeden mücadele etmek gerekiyor. Biz ekstra bir şey yapmadık, derdimizi kağıda döktük ve bunu sürücülere aktardık.
Belediyelerden de bize yazan oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden iletişime geçerek çalışmamızı takdir ettiklerini, kendilerinin de projeler ürettiklerini söylediler. İnsanlar belediyeler ile işbirliği içinde bu çalışmaları yapabilir, belediyeler benzer çalışmaları destekleyebilir.
Bizim sayfamızdaki sticker'ları çıktı alıp kullanabilecekleri gibi herkes kendi istediğini çizip benzer fişler hazırlayabilir. (BK)
* Avrupa Parlamentosu'nun 1988 tarihli Yaya Hakları Bildirgesi de yayanın insan ihtiyaçlarına göre şekillenmiş kent merkezlerinde yaşama hakkı olduğunu vurguluyor.
* Sivil Yaya Girişimi facebook sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
* Stickerları Girişim'in facebook sayfasından indirebileceğiniz gibi buradan ve buradan da ulaşabilirsiniz.