*Fotoğraf: Dilek Şen
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Boğaziçi Üniversitesi'nin atanmış rektörü Melih Bulu’yu protesto ettikleri için beş ay önce gözaltına alınan öğrenciler B.Z. ve E. E., haklarındaki yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle kabul aldıkları üniversitelere gidemiyor.
- Her iki öğrenci 1 Şubat’ta Güney Meydan’daki eylemde gözaltına alındı. İki gün gözaltında tutulan öğrenciler, 4 Şubat’ta çıkarıldıkları mahkemede adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakıldı.
- Boğaziçi Üniversitesi’nden bu dönem mezun olan E. E. Paris Üniversitesi Dil Bilimi yüksek lisans programından, B.Z. ise Siena Üniversitesi Avrupa Çalışmaları yüksek lisans programından kabul aldı.
Yasaklar kalkmadığı sürece eğitimlerine devam edemeyeceklerini belirten öğrenciler, bianet’e konuştu.
"Zamanım azalıyor, kaygılıyım"
E.E., kazandığı okulun takvimine göre 1 Eylül’de Paris’te olması gerektiğini söylüyor ve ekliyor:
“Gözaltından sonra okul bana ve 50 arkadaşıma soruşturma açtı. Soruşturmalar eğitimimize devam etmemizi engellemek içindi.
"Başka hiçbir açıklaması yok. Yurtdışı yasağı nedeniyle Paris’te burslu kazandığım okula gidemeyebilirim.
"Avukatlarımız yurtdışı yasağının kalkması için ikinci kez başvurdu. Olumlu bir sonuç çıkmasını umut ediyorum. Ama zamanım azalıyor ve kaygılıyım.”
İddianame yok
E.E., “52 öğrenciyiz, hakkımızda iddianame hazırlanmasını ve hayatımızın normalleşmesini bekliyoruz” diyor:
“İddianamenin hazırlanamayışının sebebi çok açık. Çünkü üzerimize atılmaya çalışılan suçlamalara dair delil bulamıyorlar. Ve bizi yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartı gibi kısıtlamalarla yıldırmaya çalışıyorlar. Bu keyfi ve süresiz cezalandırmayı kabul etmiyorum.”
Bulu'nun icraatı
E.E. gözaltına alındığı güne ilişkin de şunlar söylüyor:
“Gözaltına alındığım akşam Güney Kampüs ana kapısı polisler tarafından kilitlendiği ve ana kampüs kapısından çıkamadığım için başka yüzlerce arkadaşımla birlikte kendi kampüsüme hapsedildim."
"1 Şubat günü kapıları kilitleyen de gece kampüse çevik kuvveti çağıran da Melih Bulu’ydu.
"BÜLGBTİ+ ve Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu'nu (CİTÖK) kapatan, sanat eserlerinin kampüs içinde sergilenmesini engelleyen, insanların özgürlüklerini gasp eden de yine kayyım Melih Bulu’dur.”
"Cezalandırılıyoruz"
B.Z., “Çocukluğumdan beri merak ettiğim ve okumayı istediğim İtalya’da güzel bir üniversitenin istediğim bölümünden kabul almışken gidemeyecek olma ihtimalimin olması çok üzücü ve sinir bozucu” diyor:
“Yüksek lisans planlarım yurtdışı odaklı olduğu için Türkiye'de herhangi bir programa başvurmamıştım.
"O yüzden gidememem durumunda okulla iletişime geçip durumu anlatıp hakkımın saklanabilmesi mümkün olup olmadığını konuşacağım.
"Bu süreç hayatımı nasıl etkileyecek bilmiyorum. Demokratik ve barışçıl hakkımız suç olarak değerlendiriliyor.
"Bu nedenle cezalandırılıyoruz, hem eğitim hakkımız hem de özgürlüğümüz gasp edliyor.
"Boğaziçi her zaman farklı kimliklerin hoşgörü içinde var olduğu bir yerdi, şu an yapılanlar buna açık bir saldırıdır."
Neden gitmek istiyorlar?E.E, Boğaziçi Üniversitesi'nin "özgürlükçü değerlerini" kaybetmek istemediğini ve bunları yok sayanlara karşı mücadele etmeyi sürdüreceğini söylüyor:
Türkiye'de LGBTİ+'lara yönelik ayrımcılığın gitmek istemesinde etkili olduğunu söyleyen E.E, şöyle diyor:
| |
(MEÖ/RT/DŞ)