Bulgaristan’ın en çok Türk köyünün olduğu yerlerden biri Şumen. Türkiye’de Kapıkule, Dereköy ya da Hamzabeyli sınırından geçtikten sonra kuzeye doğru 4 saat kadar yol gitmeniz gerekir. 6-7 yaşlarımdan 16’ıma kadar her yazımı geçirdiğim Şumen’de çocuk aklımla da merak saldığım pek çok şey vardı.
Her sabah tütüne gitmek ne demek? Tütün nasıl kırılır? Köyde otobüs yok, insanlar işe nasıl gidiyor? Gitmeyenler nasıl geçiniyor?
Bir süre sonra bu sorular farklılaşmaya başladı. Kendi sebze meyvesini yetiştirip satan insanlar kışın ne yapıyor? Yıl boyunca dur durak bilmeksizin yaptıkları işler geçinmelerine yetiyor mu?
Kendi işinden gündeliğe gitmeye
Akrabalarımın çoğu 1995’teki göç sırasında Türkiye’ye gelip alışamadıkları için tekrar Bulgaristan’a dönmüş. Zaman içerisinde de kendi işlerini ellerine alabilmek için arıcılık, hayvancılık, tütün ve lavanta ekmek gibi yöntemlere başvurmuşlar.
Geçim sıkıntısı zaten asgari ücretin pek de yüksek olmadığı bir ülkede markette en çok alınan ürünlerden Balkanların çukurların onarılmadığı sokaklarına kadar pek çok durumdan anlaşılıyor.
Marketlerdeki fiyatlar ise gittikçe artıyor. Asgari ücret 2021’de gelen zamla birlikte 650 leva (bugünün kuruyla yaklaşık 6 bin TL) oldu. Orada yaşayan yakınlarımdan öğrendiğim kadarıyla kiralar ise 300 leva civarında. Ekmek 1,5, peynir 7, 1 litre yağın ise 5 leva olduğu marketlerde fiyatında bir artış olmayan tek ürün ise bira.
Önceden Mart ayında ektiği tütünleri yaz aylarında kırarak geçimini sağladığını, hayvancılıkla uğraştığını bildiğim aile dostlarımızın artık gündeliğe gitmeye, kışın belediye aracılığıyla bakıcılık yapmaya başladıklarını duyuyorum.
Tarıma verilen tohum desteği fiyattan düşülüyor
Kafamda kurguladığım iki haberim için görüşmek istediğim iki kadın da yılda pek çok farklı işe girip çıktığını söylüyor. 70 yaşlarındaki komşumuz evlendiğinden beri tütün ekip kırdığını, yaz aylarında bu şekilde para kazandığını söylüyor.
Son dönemlerde ise yazın sadece tütün kırmak maddi olarak yetmemeye başladığı için bu işi bakıcılıkla birlikte götürmeye başlamış. Devlet tütün tarlası olanlara herhangi bir destek vermediği gibi tohum, iğne ve ip gibi malzemeleri de daha sonra ödeyeceği fiyattan düşerek veriyor.
Ailecek arıcılık yapan bir başkasının anlattığına göre ise devlet arıcılara yeterli maddi desteği sağlamıyor. Organik bal üretmek ve arıcılığa devam etmek için arıcıların kendi sermayesi olması gerekiyor.
Siyasi istikrarsızlık
Ekonomik çöküşün sebeplerinden birisi yıllardır devam eden siyasi istikrarsızlık. Şu anda Bulgaristan Sosyalist Partisi’nin hükümeti kurması bekleniyor. Dördüncü kez hükümet kurulamazsa erken seçime gidilecek. Diğer sebepler ise dünyadakiyle aynı; pandemi ve savaş.
Petrol fiyatlarının artması, insanların sokağa çıkamadığı gibi normalde devam ettirdikleri işlerini askıya alması gibi sebepler düşüşe geçen ekonomik ortamda daha da zorlanmalarına sebep oluyor, en azından söylenen bu. Sezonluk olarak para çıkarmaya çalışan insanlar arasında “yetmiyor” kelimesi sıklıkla kullanılıyor.
Bulgaristan’dan Türkiye’ye alışverişe gelenler
Geçtiğimiz aylarda ise Bulgaristan’dan Edirne’ye alışverişe gelen insanlar burada tepki görmüştü. Leva’nın TL karşısındaki değeri 9 küsur. Kendi ülkelerinde temel gıdalara gelen yüksek zamlar komşuların Türkiye’ye gelmesine yol açıyor.
Şu anki durumda ise Bulgaristan ekonomisini yine komşuları üzerinden değerlendirenler var. “Türkiye’de durum kötü ama Bulgaristan da gittikçe kötüleşiyor” diyorlar.
Günün sonunda iki komşu ülkenin insanları benzer sorunlarla baş edip birbirlerine kızmaya devam ediyor. Asıl sorumlu olanlar ise bir şekilde işin içinden sıyrıldığıyla kalıyor.
(MD / HA)