Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi, konseri bulunduğu gerekçesiyle duruşmaya katılan Ersoy'un mazeret dilekçesini, "konserin duruşma öncesinde organize edildiğini belgelendirilmediği" gerekçesiyle reddetti; 24 Eylül'de görülecek bir dahaki celseye polis zoruyla getirilmesine karar verdi.
On kişi Bülent Ersoy'dan şikayetçi
Mahkeme, şikayetçi Hayati Karataş'ın sanatçının tutuklanması yönünde ilettiği talebi de, Ceza Muhakemesi Yasası'ndaki (CMK) tutukluluğu gerektirir şartlarını karşılamadığı kanaatiyle geri çevirdi.
Ceza Yasası'nın (TCK) 318. maddesi uyarınca üç yıl hapis istenen sanatçı, "Eğer çocuk doğurmuş olsaydım; birileri masa başında 'Sen bunu yapacaksın, o da bunu yapacak' diyecek, ben de doğurduğum çocuğu toprağa vereceğim. Var mı böyle bir şey?" dediği gerekçesiyle yargılanıyor.
Bugün (18 Haziran) görülen duruşmaya şikayetçilerden Hakan Özgül, Hayati Karataş ve Savaş Altay katıldılar.
Şikayetçi 10 kişi arasında İnsanca Yaşamı Destekleme Derneği'nden Okşan Öztok ve Kütahya E Tipi Cezaevi'nden Kemal Tayfun Nargin de bulunuyor. Duruşmayı İnsan Hakları Ortak Platformu'na (İHOP) bağlı gözlemciler de izledi.
14 Mart'ta sanatçının verdiği ifadeyi yetersiz gören Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, 24 Nisan 2008 tarihinde kaleme aldığı iddianamede Sanatçının cezalandırılmasını talep etti.
"'Her Türk asker doğar' özdeyişi; ulvi duygudur"
Kuzey Irak'a kara harekatı sırasında yapılan konuşmada "oğlu olsaydı askere göndermek istemeyeceğini" söyleyen Ersoy'a üç yıl hapis istemiyle dava açıldı. "Halkı askerlikten soğutma" suçlamasıyla açılan davanın iddianamesinde "Her Türk asker doğar" vurgusu yapılmıştı.
"Türk Milletinin askerliğe verdiği önem ve değer nedeniyle, vicdanında asker ocağı ile peygamber ocağı eş düzeyde tutulmuştur. Bu nedenledir ki; askerliğin eksiksiz tamamlanması, şehitlik ve gazilik kavramlarına verilen ulviyet ve kutsiyet; kişiye ve ailesine toplumsal bir değer kazandırmaktadır. Her Türk asker doğar özdeyişi de; bu ulvi duyguları ifade eden atasözü olarak halk tarafından benimsenmiştir."
Konuşma sonrasında Roj TV'nin Ersoy'un sözlerini övdüğüne yer verilen iddianamede, "Suç kastının açıkça ortaya konulduğunun, bilinçli olarak sarf edildiğinin şüphelinin sonradan medyaya verdiği demeçlerden de anlaşıldığı"na yer verildi.
"Halkı askerlikten soğutma" suç olarak kaldı
Eski Ceza Yasası'nın 155. maddesi yerine 1 Haziran 2005'te geçen 318. maddeye göre, "(1) Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır." (EÖ/EZÖ)