Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung'un (KAS) işbirliğinde 56 ilde düzenlediği ve yedi bine yakın gazetecinin sertifika aldığı Yerel Medya Eğitim Seminerleri'nin "Geleneksel Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı"na katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, medyaya yönelik baskılar ve sansürlerin kendisini ve hükümeti rahatsız ettiğini söyledi.
Taksim Nippon Otel'de yerel medyanın sorunlarının ele alındığı toplantıya katılan Bakan Arınç, "Medyanın sorunu, bizim de sorunumuzdur" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer medyamız sorunluysa demokrasimiz de sorunludur. Fakat, Türkiye aynı zamanda yargının bağımsız çalıştığı bir hukuk devletidir. Bugün mevcut yasalardan dolayı bazı gazetecilere, yaptıkları haberler ve yorumlar nedeniyle soruşturmalar başlatılmış, davalar açılmış, bazıları maalesef cezaevine girmiştir. Bu durum hem şahsımı hem de hükümetimi rahatsız etmektedir.
Arınç: Sansürler ancak muz cumhuriyetlerinde olur
"Bugünlerde, Türkiye'de basın özgürlüğü yok edilmeye çalışılıyor. Gazetecilerin baskı altına alınarak susturulduğu konuşuluyor. Siyaset yapan herkes gibi bizim de medyayla sorunlarımız olmuştur ama ne gazete sayfalarına ne de televizyonlara küsüyoruz. Biz medyayı açık ve şeffaf toplumların vazgeçilmez unsurlarından biri olarak kabul ediyor, yasakların ve sansürlerin olduğu bir medyanın ancak baskıcı rejimlerde, muz cumhuriyetlerinde olabileceğini düşünüyoruz. Türkiye, gazetecilerin düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir ülke olmalı. "
Toplantıya, TGC Başkanı Orhan Erinç ise, Türkiye'de toplam bin 253 gazetenin bin 224'ünün yerel gazete statüsünde olduğu bilgisini vererek şunları söyledi.
''Türkiye'de beş bin dolayında soruşturma, iki bin dolayında kovuşturma, 100 yıla yakın hapis isteği karşısında çalışan basın mensupları söz konusu."
Güreli: Sürgündeki arkadaşlarıma selam gönderiyorum
Arınç'ın konuşmasının ardından TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş'in yönettiği toplantının ilk bölümüne geçildi.
TGC Basın Senatosu Başkanı Nail Güreli, sözlerine "Sürgündeki arkadaşlarıma selam gönderiyorum" diyerek başladı. Güreli, devlet kanalı olan TRT'yi "sürgündeki gazetecilerin hissettiklerini anlayabilmek için empatiye" davet etti.
Güreli, medyanın kirlenme ve kamplaşma olmak üzere "2 K" adını verdiği sorunla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Basın hiçbir dönem bu kadar kirlenmemişti ve böyle bir kamplaşma yaşamamıştı" dedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel ise gazetecilerin toplumun avukatlığını yapmalarına karşın kendi haklarını savunamadıklarını söyledi. Arınç'ın sözlerine atıfta bulunan Sertel, "Kamuoyu, bu davada (Ergenekon) yargılananların suçlu olduklarına dair bir psikolojiye nasıl sokuldu. Böyle bir bakış açısı kabul edilemez" dedi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya'nın yanı sıra toplam 61 ilden yüze yakın cemiyet başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantı yarın da devam edecek. (B/EÖ)