Meclis Genel Kurulu'nun bugün, 23 Nisan özel oturumu düzenlendi. Oturumda ilk olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ardından, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu.
Buldan’ın kürsüye çıkmasıyla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Akar, Genelkurmay Başkanı Güler’in salonu terk ettiği görüldü.
"Tekçi, otoriter sistem inşa edildi"
Buldan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Ne yazık ki bu 23 Nisan'ı da Meclis'te temsil edilmesi gereken halk iradesinin cezaevlerinde tutulduğu, halk iradesine yönelik gaspın sürdüğü, demokratik temsiliyetin engellendiği bir süreçte karşılıyoruz.
"Oysa Meclis, 23 Nisan 1920'de kurulduğunda çoğulculuk esasına dayanıyordu. Özellikle 1921 Anayasası daha ademi merkeziyetçi bir yönetim ilkesini öngörüyordu. Ne yazık ki 1924 Anayasasıyla birlikte bu çoğulculuk esası terk edildi ve yerine tekçi otoriter sistem inşa edildi.
"Sayın Cumhurbaşkanı 'kucaklaşalım' derken aynı saatlerde Gebze'de ve Kızıltepe'de adalet arayan beyaz tülbentli anneler insanlıktan nasibini almamış resmi görevlilerin saldırısına uğradı, itilip kakıldılar, yerlerde sürüklendiler. Diyarbakır'da milletvekillerimize polis saldırdı, halkın temsilcilerine sokak ortasında işkence yapıldı.
"100 yıllık sistem anneleri yerlerde sürüklüyorsa artık sözün bittiği yerdeyiz. İnsanlığın yerlerde sürüklendiği bir noktadayız."
Erdoğan: Parti kapatma konusu farklı
Meclis önünde basının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"İstiklal Marşı'nı şu parlamentonun içinde okumayanları dinleyelim mi? Benim Mehmetlerimi şehit edenleri dinleyelim mi? Onlarla kol kola gezenleri, onlarla omuz omuza verenleri dinleyelim mi?"
"HDP'nin kapatılması için bir girişim olacak mı?" sorusunu yanıtlayan Erdoğan, şöyle dedi:
"Parti kapatmak ayrı bir şey suç irtikap edenler ayrı bir şey. Parti kapatma konusu farklı ama suça irtikap edenlerle ilgili hukukun çok farklı çalışması lazım. CHP Genel Başkanı; hak, hukuk, adalet diyor. Hak, hukuk, adalet kimler için çalışacak onları da yargı kararını vermesi lazım."
Kılıçdaroğlu: Yargı bağımsızlığı sona erdi
Kılıçdaroğlu konuşmasında, başkanlık sisteminin Meclis'in yetkilerini kısıtladığını savundu, Türkiye'nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün yaşanan acı gerçeği 6 madde halinde TBMM'nin saygı değer üyelerine sunmak isterim. TBMM'nin yetkileri kısıtlanmış, denge ve denetleme makanizmaları yok edilmiş, denetimsiz bir yürütme organı yaratılmıştır. Cumhurbaşkanı kararnameler yoluyla meclisin yasama yetkisine fiilen ortak olmuştur.
"Yargı bağımsızlığı fiilen sona ermiştir. Partili cumhurbaşkanı devleti ve milleti temsil etmek yerine belli bir siyasi görüşün temsilcisi haline gelmiştir. Bu da cumhurbaşkanı makamının denge unsuru olmaktan çıkmasına yol açmıştır. Tek kişiye parlamentoyu fesih yetkisi verilmiş, milletin geleceği bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözcüğe bırakılmıştır. Meclisin bütçe hakkı ve yetkisi fiilen alınmıştır.
'Demokratik anayasa yapmalıyız'
"Bu adımların 15 Temmuz darbe girişimine karşı direniş sergileyen bir meclis tarafından atılması başka bir hazin tablodur. Artık şeffaf ve denetlenebilen bir iktidar yoktur. Egemenliği bir kişiye teslim ettiğinizde üstünlerin hukuku olur.
"Hepimizin ortak talebi çağdaş, demokratik bir hukuk düzenini inşa etmektir. Bunun yolu darbe hukukunda arınmış, hepimizin 'bu benim anayasam diyebileceği' bir anayasayı uzlaşma kültürü içinde konuşarak kabul etmemizdir. Bunu yaptığımızda çocuklarımıza demokratik standartları yüksek yaşanabilir bir Türkiye bırakacağız." (EMK)