Gündem Çocuk Derneği ise, 2006'nın çocuklar için şiddet dolu bir yıl olduğunu, sokakta, okulda, karakolda, evde, alışveriş merkezinde çocukların şiddete maruz kaldıklarını belirtiyor.
2006'da çocukların karşılaştıkları olumsuzluklar olumlu gelişmelerin önüne geçti. Çocuklar bu yılda sokakta yaşamaya, çalıştırılmaya, tacizlere, tecavüzlere maruz kaldılar. Süren çatışma ve şiddet ortamı, mayın ve patlamamış askeri mühimmat çocukların yaşam hakkını ihlal etti. Okul ve çevresinde yaşanan şiddet olayları arttı.
Medya çocuklarla ilgili haber ve yayınlarında çoğunlukla meslek etiği ve yasalar açısından çocuk haklarını ihlal etmeye bu yıl da devam etti.
2006 yılında Irak'taki, Lübnan ve Filistin'deki savaşlar nedeniyle pek çok çocuk yaşamını yitirdi.
Tüm bu ihlallerin yanında çocuk hakları açısından bazı olumlu gelişmelerde yaşandı.
Yılın son günlerinde Çocuk Koruma Kanunu'nun uygulama esaslarını belirleyen yönetmelik yayınlanarak yürürlüğe girdi. Meclis'te okullarda şiddeti araştırma komisyonu kuruldu. Dokuz olan çocuk mahkemelerinin sayısı 12'ye çıktı. Okullaşma kampanyaları eğitim hakkı engellenen çocukları okulla buluşturdu.
"Türkiye'de Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Ortadan Kaldırılması Projesi" kapsamında yedi ilde başlatılan alan araştırmasıyla 2007 yılı sonuna kadar yaklaşık bin 500 çocuğun çalışma hayatından çekilerek eğitime yönlendirilmesi planlanıyor.
|
Gündem Çocuk: 2007'de acilen bir çocuk politikası oluşturulmalı
Gündem Çocuk, çocukların hayatını kuşatan şiddet konusunda, iki önemli gelişme yaşandığını hatırlattı.
"Milli Eğitim Bakanlığı okullardaki şiddeti önlemeyi kendine gündem edindi. Bir sempozyumun ardından bir bildirge oluşturuldu. Önemli bir diğer gelişme de Birleşmiş Milletlerin devletlere yönelik çocuklara karşı gösterilen şiddeti önleme kılavuzu yayımlamış olması. Bu iki gelişmenin olumlu sonuçlara dönüşmesi için hükümetin sivil toplum örgütleriyle birlikte bu konuyu uygulama boyutunda da ele alması gerekiyor."
Gündem Çocuk, yoksulluğun yine çocuklar için bu yıl da önemli bir sorun olmayı sürüdüğünü belirtti, "Çocuklar yoksulluk nedeniyle yine çalıştırılmaya devam ettiler, yine pek çok hizmetten tam olarak yararlanmadılar" dedi.
"İhlallere ilişkin örnekler ne yazık ki çoğaltılabilir" diyen Gündem Çocuk, önemli olanın bu ihlallerin farkında olup onlara ilişkin çözüm olacak politikaların üretilmesi olduğunun altını çiziyor.
"Bu iş hükümetlerin işi. Bugüne değin Türkiye'de hiç bir hükümet hiç bir siyasi parti bir çocuk politikası oluşturmadı. Genel seçimlerin yapılacağı 2007 yılında Türkiye'nin acilen bir çocuk politikasına sahip olmasının önemine inanıyoruz."
Avukat Seda Akço'nun 2006'daya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
* Çocuklar DGM yerine geçen Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanır hale geldiler
2005 yılında suça ve yaşa dayalı ayrımcılık niteliğindeki hükümler yasadan çıkarılmış, bütün çocuklar kendilerine özgü mahkemelerde yargılanabilir hale gelmişlerdi. 20.6.2006 tarihinde Terörle Mücadele Kanunda yapılan bir değişiklik ile 15 yaşından büyük çocukların CMK 250. maddesinde sayılı suçlarla ilgili yargılamaları genel mahkemelerin görev alanına alındı.
Ayrıca bu çocuklar hakkında verilen cezalar seçenek yaptırımlara çevrilemeyecektir.
15 yaşından büyüklerin cezaların infazında süreler uzatıldı
2005 yılında yürürlüğe giren Ceza ve Güvenlik tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, çocukların cezalarının infazında 18 yaşına kadar infaz kurumunda geçirdiği bir günün iki gün sayılması esası benimsenmişti. 19 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile bu hükümdeki 18 yaş 15 yaşa geri çekilmiştir.
Çocukların ne büyük bir risk altında olduğunu en fazla ortaya koyan yıl oldu
Daha önce 2 çocuğunu kurum bakımına bırakan bir annenin 17 aylık bebeğinin cinsel istismara maruz kalması, önleyici hizmetler ve erken uyarı sisteminin yokluğunu gözler önüne sermiştir.
Çocuklar ailede, okulda, şiddete maruz kalmaya bu yıl da devam ettiler
2005 yılını Malatya Çocuk Yuvasında çocuklara uygulanan şiddeti gösteren haberler ile kapatmıştık. Bu yıl da okulda, ailede şiddete maruz kalan çocuklarla ilgili haberler devam etti. 2005 yılındaki olaylardan sonra beklenen çocuk koruma sistemine yönelik değişiklikler ile ilgili ise herhangi bir gelişme olmadı.
Bu yıla damgasını vuran konulardan biri okullarda şiddet idi. Bu konuda UNICEF ve MEB tarafından bir ulusal konferans gerçekleştirildi.
Önceki yıllardan gelen gözaltında kötü muamele ve ölüm iddiaları devam etti. Yılın en kaygı verici haberlerinden biri Pirinçli Köyü'nde 9 çocuğun askerler tarafından gözaltına alınması sonrasında, 16 yaşındaki Ş.Y.'nın ölümü oldu.
Bir diğer şiddet haberi alış veriş merkezinde bir küçük kız çocuğunun özel güvenlik görevlilerince şiddet uygulanarak sorgulanması oldu.
Çocukları örgün eğitim dışına itme bir devlet politikası haline geldi
Önce okul disiplin yönetmelikleri ile disiplin suçu işleyen çocukların örgün eğitim dışına çıkarılması söz konusu oldu, daha sonra ise TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonu'nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, okulların açık olduğu dönemde 2 bin 990 adet şiddet olayı meydana geldiğini belirterek, bundan sonra okulda şiddet içeren eylemler gerçekleştirenleri yaygın eğitime yönlendireceklerini bildirdi.
Eğitimin kalitesi sorgulanmaya devam edildi
2004 yılından bu yana her eğitim yılı başlangıcında gündeme gelen ders kitaplarının içeriği hakkındaki tartışmalar bu yıl da devam etti. Argo sözcükler ve şiddeti onaylayan yaklaşımların bulunduğu ders kitaplarının yayımından kimin sorumlu olduğu hakkında bir sonuca ulaşılamadı. Milli Eğitim Bakanı bu yayınlardan kendilerinin sorumlu tutulmasının söz konusu olmayacağını belirtmekle birlikte, denetlettirme sözü verdi. Bakalım 2007'de ne olacak?
Diyarbakır'da bir cenaze töreni sonrasındaki gösterilerde 6 çocuk öldü, 200'den fazla çocuk gözaltına alındı ve tutuklandı
Yılın en ürkütücü olaylarından biri Diyarbakır'daki gösterilerde göstericiler ile kolluk kuvvetleri arasında kalan ve hayatı kaybeden veya ciddi şekilde şiddete maruz kalan veya özgürlükleri kısıtlanan çocuklardı. 2005 yılında benzer bir durum Mersin'de yaşanmıştı. Tekrarlanmaması için herhangi bir strateji geliştirilmedi. 2006 yılında Diyarbakır'da yaşanan olaylarda çocuklar daha fazla zarar gördüler. Halen tekrarlanmamasına yönelik bir strateji yok ancak bu olayın etkisi Terörle Mücadele Kanunda çocuklar aleyhine değişikliklerin TBMM den kolayca geçirilmesini sağladı.
Çocuklara yönelik cinsel taciz iddiaları ve çocuk pornografisi ile ilgili haberlerin arttığı bir yıl oldu
Bu yıl çocuklara yönelik cinsel istismar, pornografi ve fuhuşta çocukların kullanımı ile ilgili haberler arttı. Yılı 17 aylık bir bebeğe yönelik cinsel istismar, çocuk pornografisi ile ilgilenen bir çocuk doktoru, bir yatılı bölge okulunda cinsel tacize uğramış çocukların başka çocuklara yönelik tacizi ile ilgili haberler ile kapatıyoruz. Faillerin cezalarının arttırılmasına ve internet üzerinden iletişimin denetlenmesine yönelik yasa teklifi hazırlanıyor. Pekiyi, cinsel istismarı önlemeye yönelik bir politikamız var mı? Bu sene bu konuyu tartışmadık bile.
Basının en ağır ihlalleri yaptığı yıl oldu
Daha fazla istismar, daha fazla çocukların karıştıkları suçlarla ilgili haberlerle birlikte basın daha fazla çocuğu afişe etti, damgaladı, özel hayatını gözler önüne serdi ve bu sene bu yayınlar hakkında etkili bir yasal müdahale gerçekleştirilmedi. Bakalım 2007'de çocukları medyanın istismarından korumak üzere bir girişim gerçekleştirilebilecek mi?
Çocuk yoksulluğu konuşulmaya başlandı
2006 yılında çocuk yoksulluğu konusunda bir konferans düzenlendi. TÜİK verilerine göre günde 1 doların altında gelirle yaşayan insan sayısı 10.000 kişiyi geçmekte, 27.12.2006 tarihli Radikal Gazetesinde yayınlanan bir araştırmada ise bu sayının iki kat daha fazla olduğu ileri sürülüyor.
Töre cinayetleri devam etti
Bu yılın başında da kız çocukları töre veya namus cinayetlerinin yaşamını yitiren kurbanı, erkek çocukları ise özgürlülerini yitiren kurbanları olmaya devam ettiler. Van'da öldürülmekten korkan bir kız çocuğunun koruma altına alınma talebine rağmen ailesine iade edilmesi, hayatını kaybetmesine neden oldu.
Yılın son günlerinde erken yaşta evlendirilmek istenen kızların SHÇEK kuruluşlarına yerleştirilmesine ilişkin örneklerin gündeme gelmesi bir ümit ışığının yanmasına neden oldu. Gelecek yıl çocukların töre veya namus cinayeti mağduru olmaması için yapılması gereken daha çok şey var. Bu konuda da yeni yılda çalışılması gerekiyor.
Çocuk Koruma Kanunu Yönetmelikleri yayınlandı
Çocuk Koruma Kanunun uygulanması ile ilgili yönetmelikler 24.12.2006 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Adalet Bakanlığı, çocuk adalet sistemi içerisinde bulunan çocuklara yönelik hizmetlerin koordinasyonu için çalışma başlattı.
SHÇEK, ALO 183'ü yaygınlaştırma sözü verdi
TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonunda konuşan SHÇEK Genel Müdür Yardımcısı Nurdan Tornacı, şiddet ve istismar mağduru çocukların başvurabilecekleri ALO 183 hattının yaygınlaştırılacağı sözünü verdi. 2007'nin en önemli işlerinden biri bu sözü takip etmek olmalı. Halen SHÇEK tarafından işletilen ALO 183 hattı Ankara'da bir kişinin yanıtladığı ve sadece arayan kişinin bulunduğu ilden telefon numaralarının verildiği bir hat olarak çalışmaktadır.
Çocuk mahkemelerinin sayısı arttı
2006 başında 9 ilde olan çocuk mahkemeleri 2006 sonunda 12 ilde faaliyet gösterir hale geldi. Ankara, Adana, Bursa, Denizli, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Trabzon'dan sonra Mersin, Sakarya ve Urfa'da da çocuk mahkemeleri kuruldu.
Mayınlar çocukları öldürmeye devam etti
2006 yılında da daha önceki yıllarda olduğu gibi patlamamış askeri muhimat çocukları hayatlarını sona erdirmeye devam etti. (KÖ)