Barış İçin Kadın Girişimi, Taksim'de oluşturdukları barış noktasında, "savaşın bütün kadınlar için şiddet, yoksulluk, tecavüz, göç, fuhşa sürüklenmek, hayatın iyice kıyısına itilmek, sosyal hakların gasp edilmesi, kadınların omuzlarındaki yükün artması" anlamına geldiğini vurguladı.
Demokratik açılım vaadinin olumlu sonuçlanmadığını, başlayan operasyonlarla yeni ölüm haberleri gelmeye başladığını hatırlatan kadınlar, gençlerin yalnızca askerde ya da dağda değil, linç edilerek, okullardında uğradıkları ırkçı - milliyetçi saldırılarda ve sokakta askeri mühimmat patlaması sonucunda da yaşamlarını yitirdiğini hatırlattılar.
Savaşın bilançosu
Türkiye'de 26 yıldır süren savaşın tüm canlıları, toplumsal yaşamı, ülke ekonomisini etkilediğini vurgulayan kadınlar, yaptıkları basın açıklamasında şu ifadelere yer verdiler:
- İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre, savaşta 3 bin 830 köy yakıldı, zorla boşaltıldı; yaklaşık dört milyon Kürt, zorunlu göç mağduru oldu.
- 1990-2010 verilerine göre bin 251 kişi gözaltında kaybedildi; yaklaşık 5 bin kişi "faili gizlenen" cinayetlerde katledildi.
- 345 çocuğun yaşam hakkı çalındı. Savaşın toplam insan kaybı ise 30 binin üzerinde.
- Yaklaşık 70 bin köy korucusunun gerçekleştirdiği kaçırma, gasp, köy yakma, mülkiyete el koyma, tecavüz, kaçırma, yaralama, işkence, öldürme gibi insanlık suçlarının bilançosu binlerle ifade ediliyor.
- Zorunlu göçe maruz kalan milyonlarca insan açlığa, yoksulluğa, şiddete, güvencesiz yaşam koşullarına mahkûm edildi.
- Kürt kadınları için bu katmerli yoksullaşma, yalnızlaşma, yeni yaşam alanlarında daha da korunmasız hale gelme, şiddetin artması, yaşam koşulların ağırlaşması demek.
- Yaşam alanlarının güvenlik gerekçesiyle yok edilmesi, birçok bölgesel geçim kaynağının ortadan kaldırılması bölge halkını yoksulluğa sürüklediği gibi hayvancılığa ve tarıma da büyük zarar verdi. Bundan en çok ülkenin en yoksulu olan kadınlar etkilendi.
- Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün araştırmasına göre, Türkiye GSYH'sının yüzde 5.30'unu askeri harcamalara ayırıyor. Dünyada savaş harcamaları izlenen 173 ülkeden yalnızca 19'unun askeri harcamaları yüzde 5'i geçiyor. 1988-2008 arasında Türkiye dünyada en çok silah ithal eden üçüncü ülke.
Kadınlar savaş istemiyor
- Savaş, ülkeyle, vatanla bayrakla özdeşleştirilen kadın bedenlerinin yağmalanması demek. Savaş barış dönemlerinde de kadınlara karşı sürmekte olan erkek şiddetini yaygınlaştırıp, meşrulaştırıyor.
- Savaş ve askerileşme, kadınları anneler-barış anneleri- şehit anneleri, koruyuculuk, bakıcılık gibi toplumsal rollere hapsediyor. Ev içi emeğin yükü iyice kadınların sırtına biniyor.
- Savaş kadınların ayrımcılığa, görünmez kılmaya, erkek egemenliğine karşı mücadelesini zorlaştırıyor, zayıflatıyor.
- Savaş, bütün cinsiyetçilikleri, kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti, homofobiyi, transfobiyi, ırkçılık, milliyetçilik ve militarizmi besleyip güçlendiriyor. (BB)
Fotoğraf: Bahar Gökten