Diyarbakır’ın Bağlar Belediyesi’nin iki hafta önce bir halk pazarı açtı. Diğer pazarlardan farklı bir yer burası; burada esnafın tümü kadın. Kadınların istihdamını arttırmak için kolları sıvayanlar yine kadınlar olunca, pazarın temizlik işlerinden tutun da elektrik işlerine kadar her türlü ihtiyacı da yine kadınlar tarafından karşılanıyor.
52 tezgahta gün başlıyor
Tekstil ürünlerinden gıda maddesine, kahvaltılık çeşitlerinden kuruyemişe kadar çok sayıda ürünün satıldığı semt pazarında 52 sergide kadınlar görev başında. Elbette, sabah, erken başlıyor pazarda. Saat 7 gibi sergilerine ürünlerini yerleştirmeye başlayan kadınların en büyük yardımcıları da çocukları. Daha önce tekstilde çalışan ama orada emeğinin karşılığını alamadığını düşündüğü için, bu pazarda kendisine yer dinen İlknur Taş’la konuşuyoruz.
Taş: “Yakında herkes bizden alışveriş yapacak”
Eşi siyasi tutsak olarak Silivri Cezaevi’nde tutulan Taş, “İki çocuğumun eğitim masraflarını karşılamak için çalışıyorum” diyor. Akşam sekize kadar pazarda kaldığını anlatan Taş, kendileri için iş imkânı sağlanmasından da bir hayli memnun. “Şimdilik yerimizi bilmiyorlar. Bu nedenle de pek kimse gelmiyor” diyerek pazarı anlatan Taş, gelecekten umutlu: Önümüzdeki günlerde herkes bizden alışveriş yapacak.
Gurbet: “Borç ödemek için çalışıyorum”
Taş’ın yanından ayrılıp Gurbet T’nin standın başına geçiyoruz. Gurbet teyze çok dertli, söze başlıyor: Köyümüzü yaktılar, kaynımı öldürdüler. Mağdur olduk. İzmir’e gittik. Orada 6 yıl kaldık. Çalışacak yer yoktu. Çınar’ın Pirinçlik köyüne gittik. Bu kez de evimizi okul yapmak için yıktılar. Burada kendimize küçük bir ev aldık. Onun borcunu ödemek için çalışıyorum.
"Pazar yerinin etrafı camekânla kapatılsın”
Şimdide kendi elleriyle yaptıkları nevresim takımlarını, yatak örtülerini satan iki arkadaşla karşılaşıyoruz. Pazarın neredeyse en genç iki kadın esnafı olan Asuman Becerikli ve Meral Sarı da daha önce konuştuğumuz kadınlar gibi, pazarın tanıtımının yapılmamasından ve yerinin bilinmemesinden şikâyetçi. Becerikli ve Sarı’nın dikkat çektiği başka bir konuda, pazar yerinin alanı ile ilgili. “Kış aylarında burası çok soğuk olur” diyorlar, pazar yerinin etrafının biran önce bir camekânla kapatılmasını istiyor.
Müşteriler ne diyor?
Suzan Biçer, semtin bu pazara ihtiyacı olduğunu anlatıyor ve kadınlardan alışveriş yapmanın daha kolay olduğunu söylüyor. “Daha önce dolmuşa binip başka yerlere gidiyorduk” diyen Biçer’e göre, ürünlerde kadın emeğinin olması ürünleri daha sağlıklı ve güvenilir yapıyor. Başka bir müşteri Cevahir Öztekinse, hemen hemen her gün pazara geldiğini söylüyor ve ekliyor: Erkeklerden alışveriş yapmayalım. Kadınlar olarak kadınlara destek olalım. Bu pazarı dolduralım.
Slogan tek: Kadına destek tam destek
Semt pazarından çıkmak üzereyken tezgâhının başındaki Gülistan Dereli’nin sözlerine tanıklık ediyoruz. Dört çocuğunun okul masrafları için her gün pazardaki işinin başına gelen Dereli, “Biz buraya umut bağladık. Pazar önümüzdeki günlerde daha çok iş yapacak” diyor. Kadınların evlerden çıkıp iş alanlarında olmasından çok memnun olduğunu anlatan Dereli, “Kadına destek tam destek” sloganımızdır diye vurguluyor.
Pazarın ortak konusu Rojavada’daki katliamlar
Sabahın erken saatlerinden akşam sekize kadar pazarda duran kadınlar boş zamanlarda da biraraya gelip bol bol sohbet ediyor. Kadınlar, güncel politik gelişmelerden pazarın işleyişine kadar her konuda fikir alışverişinde bulunuyor. Dereli, son dönemde en çok konuşulan konunun Rojava’da Kürtlere yönelik yapılan katliamlar olduğunu söylüyor ve ekliyor: Rojava için ne yapılabilir başlığında tartışmalar yürütüyoruz. Önümüzdeki günlerde orası için de yardım kampanyası olabilir. (EK/HK)