İyi bir eğitim aldı. 1964'de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi'ne girdiğinde siyasetle de ilgilenmeye başlamıştı. 1965'de ODTÜ SFK'nin (Sosyalist Fikir Kulübü) kuruluşuna katılarak bir süre genel başkanlık yaptı.
Aynı yıllarda TİP'e (Türkiye İşçi Partisi) üye oldu. 1968'le birlikte yoğunlaşan öğrenci eylemlerinde, ODTÜ içindeki mücadelesi ve sevilen kişiliğiyle, üniversitedeki hareketin doğal önderi oldu. 1968'de ODTÜ'deki boykota ve 1969 ODTÜ işgaline önderlik etti.
Toprak reformunun gerçekleştirilmesi istemiyle hazine topraklarını işgal eden Elmalı köylülerini ziyaretinin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Merkezi tarafından tepki ile karşılanması, TİP'ten istifasını getirdi. Öğrenci eylemlerinden uzak kaldığı 1970'te, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş'le birlikte THKO'nun kuruluş çalışmalarını yürüttü.
12 Mart 1971 muhtırasından sonra, arkadaşlarıyla birlikte Ankara'yı terkeden Sinan Cemgil, 17 Mart'ta Deniz Gezmiş'le Yusuf Arslan'ın Gemerek'te yakalanmaları üzerine Adıyaman civarındaki Nurhak dağına çıktı. Burada arkadaşlarıyla birlikte gerilla kampı kurdu.
Cemgil ve arkadaşları, mayısın sonunda İnekli köyü muhtarının ihbarı üzerine kuşatıldılar. Sinan, 31 Mayıs 1971'de askerlerle çıkan çatışmada; Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga ile birlikte vuruldu.
Adıyaman Gölbaşı ilçesinde cenazeyi almaya giden Sinan'ın annesi Nazife Cemgil, çevresini saran kadınlara Sinanlar'ı şöyle anlattı: "Bu oğlum Sinan... Bunlar da onun arkadaşları (Kadir ve Alpaslan), kardeşleri.... onlar da oğullarım... Bu çocuklar, bu oğullar; bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. Başka bir istekleri yoktu. Her biri birer dehaydı. Her biri üstün zekalı birer güzel insandı. Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı. Birer milyoner olurlardı. Ama onlar, halkı, sizleri sevdiler. Sizin sorunlarınızı omuzladılar. Size yalan söylüyorlar. Onlar eşkıya değildi." (NM)
* Bu yazı www.yilmazguney.com sitesinden alındı.