Aralarında akademisyenler, sendikalar, kadın örgütleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarını temsilcilerinin de bulunduğu 200'ü aşkın imzacı adına dün Meclis'e giden heyetten Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Meclis'te demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için gerekli adımların atılabileceğinden umutsuz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan partilerin başkanvekilleriyle görüşmelerinin ardından Yeşildere, "Partiler arasındaki gerilim çok açık. Halkı temsil edenler uzlaşma arayışında bile değiller" diyor:
"Muhalefetten taslağa karşı çıkmaktan ziyade Türkiye'nin 12 Eylül anayasasından kurtulması için üretici olmalarını istedik. AKP'nin taslağı komisyonda geçirmekte ısrarcı olduğunu ve uzlaşmanın mümkün olamayacağını söylediler. Taslaktaki maddelerin Meclis'te teker teker oylanması, kabul edilmeyenlerin halk oylamasına sunulması önerimize ise AKP, 'hukuken mümkün olamayacağı' gerekçesiyle karşı çıktı."
"Taslak tuzaklarla dolu"
Yeşildere, "İşçilere, memurlara, 12 Eylül anayasasıyla sıkıntısı olanlara hoş görünerek kendi görüşlerini geçirmek isteyen bir AKP zihniyeti var. Taslak tuzaklarla dolu. Her cümle ve kelime tek tek irdelenmeli" diyor:
- 141. maddede "yerindelik denetimi"ne ilişkin düzenleme dikkatle incelenmeli.
- 41. maddede "Devlet çocuk istismarı, cinsellik ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbir alır" deniliyor. Bu, çocuğun cinsel eğitimine ve cinsel içerikli yayınlara yönelik kısıtlamaların önünü açabilir.
- Yargı bağımsızlığını tehlikeye atan düzenlemeler, cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılması sakıncalı. Toplu sözleşme ile ilgili düzenleme yapılırken grevden söz edilmiyor.
Önce siyasi parti temsiliyeti tam Meclis, sonra Anayasa değişikliği
"Bütünlükçü, özgürlükçü, demokratik bir anayasayı ancak siyasi parti temsiliyeti tam bir parlamento yapabilir" diyen Yeşildere, bu parlamentonun yaratılabilmesi için öncelikle siyasi partiler ve seçim yasasının değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Yeşildere, hükümetin seçime gitmeden ve taslağı komisyondan geçirmeden önce yapması gereken düzenlemeleri şöyle özetliyor:
- Seçim barajı kaldırılsın, kaldırılamıyorsa çok düşük tutulsun. Hazine yardımı partilere adil biçimde dağıtılsın. Seçim harcamaları kontrol altında tutulsun. Partilerin gelir ve giderlerinin şeffaflığını denetleyecek bağımsız bir kurum oluşturulsun.
- Partilerin kapatılması Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Kriterleri çerçevesinde ve istisnai bir durum olarak düzenlensin.
- Milletvekili dokunulmalıkları kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılsın. Cinsiyet, ırk, milliyetçilik temelli söylemler dokunulmazlık kapsamına alınırken adil suçlar dokunulmazlık kapsamından çıkarılsın.
- Siyasi Etik Yasası çıkartılsın.
- Ordu, güvenlik ve yargı mensupları dışında kamu görevlileri ile ilgili siyaset yasağı kaldırılmalı
- Pozitif ayrımcılığı da içeren cinsiyet eşitlikçi yasal ve anayasal düzenlemeler yapılsın. (BB)