"Benim mesleğim faytonculuk. Fatih'e yerleştim, beygirimi kapıya bağlayamıyorum. Biz Romanlar Sulukule'den başka yerde yaşayamıyoruz" Faytoncu Hüseyin Küçükatasayan böyle aktardı Sulukule dışındaki yaşamını.
Kentsel dönüşüm ve yenileme projesi kapsamında Sulukule'de yapılacak yıkıma karşı çıkan semt sakinleri bir yılı aşkın süredir devam eden projenin kuruluyla dün (1 Kasım 2007) ilk kez bir araya geldi.
Platformun anket sonuçlarına göre projeden, 740 hisse sahibi ve yaklaşık 500 kiracı aile etkileniyor. 5366 sayılı yasanın 7. maddesi yerel halkın katılımcı olmasını öngörüyor. Ancak düne kadar semt sakinlerinin sadece yüzde 7,5'inin görüşüne başvurulmuştu. Ev sahiplerinin yaklaşık yarısı ise bilgilendirilmemişti.
"Zenginler gelsin diye evlerimizi yıkacaklar"
Sulukule nufüsunu temsilen yaklaşık 30 Sulukuleli kurula sorularını tek tek iletti. "Zenginler buraya gelsin diye bizim evlerimizi yıkacaklar. Zorla, üç kuruşa evlerimizi almak istiyorlar. Bunun adı gasptır. Bu hayat benim hayatım, satmıyorum" diyen Gülsüm Hanım (60) iki evinin karşılığında neden bir ev teklif edildiğini sordu.
Ankete göre, ev sahiplerinin yarısına belediyeyle anlaşmayı kabul etmediği takdirde evlerinin kamulaştırılacağı söylenmiş.
"Sulukule dışında beygirimi kapıya bağlayamıyorum ki"
Faytoncu Küçükatasayan "kamulaştırma" gözdağıyla evini satmak durumunda kalmış. Belediye eve 52 bin YTL değer biçmiş, o ise evini 75 bin YTL teklif eden şahsa satmış, Fatih'te bir daire almış fakat yaşadığı sıkıntılar sona ermemiş:
"Komşularla aramda sorun oldu. Çünkü beygirlerimi kapının önüne bağlamamdan rahatsız oldular. Oysaki benim mesleğim faytonculuk. Biz Romanlar Sulukule'den başka yerde yaşayamıyoruz."
"Sulukule'de bir şekilde karnımız doyuyor"
Sulukule'de en görünür olan şey yoksulluk. Dört Sulukuleli'den birinin aylık geliri 300 YTL'den daha da az.
Eşi belediyede çöpçü olarak çalışan bir başka Sulukuleli "650 YTL maaş alıyoruz. Hepimiz akrabayız. Çocuğuma bez ya da süt alacak param olmadığında bakkaldan veresiye alıyorum. Başka yerde nasıl geçiniriz?" diye sordu.
Semt sakinleri yaklaşık 15 yıl önce Hortum Süleyman (Başkomiser Süleyman Ulusoy) döneminde Sulukule'deki eğlence sektörünün sona ermesiyle durumun her geçen gün kötüye gittiğini hatırlatıyorlar.
"Fener Balat projeleri gibi olmalı"
Kendilerine Taşoluk'ta gösterilen arsalarla ilgili görüşlerini aldığımız Emekli Necati Celil, emekli Emrullah Kumral ve altı çocuğu olan işsiz Hüsamettin Özgüven "Biz Romanız. Başka yerde bizi istemiyorlar. Okumamız yazmamız yok. Zorla evlerimizi ellerimizden almak, yıkmak bizi sürmek istiyorlar" dediler.
"Madem burayı dönüştürecekler, zenginlere değil bize yapsınlar. Fener, Balat projeleri gibi olmalı."
Kamulaştırma kararı 13 Aralık 2006'da yasalaşmıştı. Sulukule Platformunun açtığı ve MMO'nun müdahil olduğu dava süreci devam ediyor. Ancak Yenileme kururu her an kararı verebilir.
Katılanlar
Sulukule Platformu'nun dilekçe vererek talep ettiği ve Sulukuleliler Derneği'nde gerçekleşen toplantıya Yenileme Kurulu'ndan Fatih Belediye Başkan yardımcısı Mustafa Çiftçi, Yenileme Kurul Başkanı Mehmet Erdal, sanat tarihçi Ahmet Vefa Çobanoğlu, şehir plancı İclal Dinçer, mimar İbrahim Akgül, arkeolog Göksel Sazcı, Selçin Kaya ve Çiçek Akçı, Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük, Mimar ve Mühendisler Odası'ndan (MMO) Mücella Yapıcı, İnsan Yerleşim Derneği (İYD) Başkanı Korhan Gümüş, İYD'den Prof. Mike Gibson, Roman Hakları Savunucusu Hacer Foggo, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Müzikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Şehvar Beşiroğlu, Belgesel yönetmeni Melek Taylan katıldı.(EÖ/NZ)