Bu hafta biamag’ın editörlüğünü Hikmet Adal üstlendi. Tema, Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran cinayetiyle ilintili olarak medya ve çocuk. Ancak bundan bağımsız yazılar da var.
Evrim Deniz, Türkiye medyasındaki Narin Günay haberlerine gazeteci gözüyle baktı.
İlke Cambazoğlu, medyadaki çocuğun durumunu sorguladığı “Bir temsil neyi değiştirir?” ile aramızda.
Evrim Kepenek, medya-çocuk ilişkisini haklar perspektifi üzerinden psikolog Hatice Göz ile konuştu.
Esra Ercan Bilgiç, dijital dünya ve çocuk ilişkisine hak temelli bakmak üzerine yazdı: “Medyadaki ebeveynlik ve risk söylemi, yoğun ebeveynlik normlarına ve özellikle ergenlikte ‘aşırı ebeveynlik’ kaygılarına odaklanıyor.”
Burak Sarı, çocukluk döneminden hareketle medyadaki engelli haberlerini ve çocuk görünümünü sorguladı.
Nilgün Karataş, Suzanne Collins’in Açlık Oyunları kitabını çocuklar ve medya üzerinden konu edindi.
Müjde Tozbey, medyadaki çocuk haberlerinin verilişini hukuk ve etik perspektifiyle ele aldı.
Fırat Çiçek, çocuk ölümlerine çözüm üretmede medyanın görevi üzerine yazdı.
Ercan Jan Aktaş, Hayatıma İz Bırakanlar yazılarında bu kez İsmail Beşikçi’yi anlattı: Durup kalıyorum, anlam veremiyorum, hepimiz sosyalist, herkesin, kimlik ve aidiyetin bütün farklılıkları ile bir arada eşit ve özgür yaşayacağı bir ülke için bu kavgaya girmedik mi?
Hüseyin Şengül, Martin Eden’i anlattığı yazısında hayatın anlamını sorguladı.
Şeyhmus Diken, Tara Mamedova’nın yeni albümü Lîlav’ı yazdı.
Şadiye Dönümcü, “Hayata bir paravanın ardından bakar gibi yaşayan” olarak nitelendirdiği Alzheimer hastaları için yapılması gerekenleri sıraladı.
Eda Pınar, çocuk psikolojik testleri üzerine bir yazı kaleme aldı.
Rosalino Levantino, yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını Francesco Zippel’in üstlendiği Volonté – Binbir Suratlı Adam'ı konu edindi.
(HA)