Ayşegül Başar editörlüğünde hazırlanan biamag seçkisinde bu haftasonu mekan, hafıza, toplum, kültür ve tarih üzerine yazılar yer alıyor.
Tuğçe Yılmaz, hafıza ve kimlik ekseninde sözlü kültür ve dengbêjlik geleneğinden diasporada üretilen yeni seslere uzanan çağdaş Kürt müziğinin tarihsel yolculuğunu yazdı.
Vartan Halis Yıldırım, Beethoven’ın hayatını sadece müzik tarihinin büyük bir bestecisi olarak değil; modern dünyanın estetik, toplumsal ve düşünsel dönüşümleri içinde konumlanan tarihsel bir figür olarak anlattı.
Simten Caşar, şiddetin tarihsel ve güncel biçimleri üzerinden yaşam hakkını tüm hakların kurucu zemini olarak ele aldı.
Şeyhmus Diken, bir sahnenin susturulup yeniden konuşmaya başlaması, bir kentin kültürel hafızasının inkâr edilemeyeceğini bir kez daha hatırlattı.
Lara Hancı Handzha, insanlık tarihi boyunca hırsın, gücün ve iktidarın simgesi olan altının, doğaya ve yaşama ödettiği bedelleri kaleme aldı.
Özgür Erbaş, "Dili eski gelebilir ama tanıdık gelecek" diyerek 1910 yılları Meclis-i Mebusanı'nın bütçe görüşmelerine götürdü.
Nilgün Karataş, Paul Lynch’in Peygamberin Şarkısı adlı ödüllü romanının satır aralarındaki tanıdık karanlığı ve sert gerçekleri dikkate sundu.
Rosalino Levantino, "Muhafazakâr diyarlarda evlilik dışı seks tabu olduğundan istenmeyen hamileliklerin ölümcül bedelini bebekler ödüyor; ya anneler?" diye sordu.
Hayrettin Özen, savaşın geride bıraktığı travmaları, çocukların ruhunda devam eden 'savaş'ı kaleme aldı.
Mesut Çeki, küresel hafıza ve adalet hattının Türkiye’deki bir parçası olarak 'Hayalet Bisiklet'in hikayesiyle yol haritasını anlattı.
Cumartesi biamag'da buluşmak üzere...

