Tuğçe Yılmaz, Onur Ayı’na da denk gelen “Eksilerek Biriken” sergisiyle ilgili yazdı: Belki de tüm saldırılara rağmen en çok queer öznelere ne yalnız ne de yanlış olduklarını hatırlatması açısından güçlendirici.
Ayşegül Özbek, fotoğraf sanatçısı Isabel Muñoz’un Pera Müzesi'nde açılan Göbeklitepe sergisiyle ilgili yazdı: Arkeoloji sergisi değil gezdiğimiz, insanlık, kadim uygarlıklar ve evrene dair uzak ve gizemli meseleleri anlamaya dair bir proje bu.
Rosalino Levantino, trans, interseks, panseksüel, kuir odaklı belgesellere önemli yer ayrılan Sheffield DocFest kapsamındaki filmlerle ilgili yazdı.
Şeyhmus Diken, yeniden Unutkan Ayna’yı hatırlattı: “Yüz yıl evvelki Ermeni ahali o umutlu hâli çıplak gerçekliğin kapıya gelip dayanmasıyla yaşayamaz ve muktedir insan eliyle gelen ölümle yüzleşme anı olur edebiyata kalan.”
Heidi Korkmaz, sürükleyici öyküsü “Cinayet Masası”nı bizlerle paylaştı.
Sedat Uysal, Seattle Mektubu’nda, 25 yıl önce başlayan ve sürpriz şekilde kendini hatırlatan bir arkadaşlık öyküsünü yazdı.
Metin V. Bayrak, kavramlara dair tartışmasını, “kimlik üzerine” ile sürdürüyor.
Burak Soyer, Emre Azaklar ile yeni EP’si “Şarkılar Bizi Söylesin” hakkında söyleşti: “Bugüne kadar şarkıları biz söyledik bundan sonra şarkılar bizi söylesin.”
Ece Deniz, Kawa Nemir’in çeviri yolculuğunu anlatan, 16. Dokumentarist Belgesel Günlerinde izlediği, yönetmenliğini Aylin Kuryel ve Fırat Yücel’in üstlendiği Ulysess’i Çevirmek belgeseline dair yazdı.
Özge Ç. Denizci, IDEA’23 projesini Sarp Keskiner ile konuştu: Proje, ekolojik duyarlılığı, mekânsal çeşitliliği, yerinde derinlikli bir deneyim üretimini, uygulamaya imeceyle kotarmayı, ürünün bereketini birlikte kutlamayı, kendi kendine yeterliliği öne koyuyor. (AS)