Evrim Kepenek, sanatçı Metin Ünsal’ın tüm canlılara, özellikle kadına yönelik eril şiddetin ruhlarda yarattığı hasarı odağına alan “Boşlukta” sergisini, Ünsal’ın anlatımlarıyla yazdı.
Şeyhmus Diken, “Yara” filmini “sinemasal kurgu başarısı üzerinden” değil, coğrafyanın etnik ve inanç boyutu üzerinden okumasını yapıyor.
Rosalino Levantino, Avustralya’nın ilk kadın başbakanı Julia Gillard hakkındaki “Güçlü Kadın Liderliği” adlı belgesel filmden yola çıkarak kadın liderlere yönelik saldırgan tutumları yazdı.
Nilgün Öztunalı sivil toplum alanında çalışanların kendi hakları sözkonusu olduğunda nasıl bir durumda olduklarını, iş yaşamının gerçeklerini anlattı.
Hüseyin Şengül, o kadim soruyu “hayatın anlamını” tartışarak yeni yıla başladı, felsefi yaklaşımların yanı sıra günlük hayatımızdan da bahsetti.
Halis Yerlikaya, bölgesel eşitsizliklerin kanser tanılarının geç konulmasını nasıl etkilediğini yazdı.
Sinan Ok, hayatlarını kaybetmelerinin ardından “işe iade edilen” KHK’lıları ve bu uygulamanın nelere yol açtığını, sürecin nasıl işlediğini yazdı.
Ahmet Bilge, siyaseti, iktidarı, yoksulluğu, teknolojiyle hayatlarımız arasındaki uçurumu eleştirdiği çizimleriyle parmaklıklar arasından bianet aracılığıyla okura ulaşıyor.
Heidi Korkmaz’ın aileyi anlattığı hikayelerinde bu hafta bir anne ile kızının “gece sohbetleri” var.
Yakın İlişkiler ekibinden Beyza Nur Karlı’nın, çevrimiçi arkadaşlıklarda güven ilişkisini incelediği yazısını alıntıladık. (AS)