Memleketin binlerce dolara sahneye çıkan ucuz şöhretleri için gün doğmasıdır yaz ayları. Parayla, biletle konser vermeye kalksalar biletleri beş YTL bile olsa, kimsenin konserlerine gitmeyeceği "sanatçılar."
Yaz aylarında, on binlerce dolara gelen belediyelerin bir yıllık kültür sanat bütçelerini iç ederek "haydi hoppa, bütün eller havaya" tarzında konserlerle normalde asla kazanamayacakları paralar kazanırlar.
Yaz Festivalleri
Yaz münasebetiyle rehavete kapılan magazin dünyası için de, "bomba gibi" haberlere konu olurlar. "Bilmem kim bilmem nerenin kiraz, dut, karpuz şenliğinde verdiği frikikle" diye başlayan haberler hiç birimiz için yabancı değil.
Öte yandan; bu saydıklarımla, magazinsel ve parasal açıdan çok da ortaklığı olmayan başka yaz festivalleri de, devletim için son yıllarda sorun olmaya başladı.
Tunceli Belediyesi'nin uzun zamandır Tuncelililer Derneği ile ortaklaşa yaptığı Munzur Kültür ve Doğa Festivali, bu sene valilik tarafından "güvenliği sağlayamam" gerekçesiyle" ertelendi".
Geçen seneki festivalde yaşanan bir gerginlik, anlaşılan bu yılın önünü tıkayan bir sebep oldu. Ancak geçen sene ki gerginlik de anlaşılmazdı zaten, failleri de belliydi.
Can Yücel ve "Can Şenliği"
Başka bir magazinsel olmayan festival de Datça'daydı.
1999'da kaybettiğimiz şair Can Yücel anısına yapılan "Can Şenliği".
Siz festival dediğime bakmayın. Can baba'ya yakıştığı şekliyle, şenlikti adı.
Bugüne kadar yapılan beş festival, belediye desteği ile gerçekleşmişti. Gelin görün ki belediye, bu sene destek veremeyeceğini belirtti,
Bunun üzerine Datçalılar, fahri hemşehrileri adına yapılan geleneksel şenliğin durmasına izin vermediler. Muhtarından, esnafına herkes Can Şenliği'ne sahip çıktı.
Hatta "ne olacak, o kadar insanı ağırlayamayacak mıyız, gerekirse evlerimizde yatırırız" diyenler bile oldu. Böylece festivalin yürütücüleri Vecdi Sayar ve ekibi, bu sene de festivali devam ettirme kararı aldılar bildiğim kadarıyla.
Ancak bu yazı yazıldığı sıralarda gelen bir haber Datça'da yerel yönetimin ve emniyetin "güvenliği sağlayamayız" gerekçesiyle festivalin iptal edildiği yolundaydı.
Vecdi Sayar, telefonumuza "doğrudur" yanıtını veriyordu.
Doğru da, Can baba anısına yapılan, "şiir, müzik ve edebiyatın, sanatın konuşulduğu bir festivalin neden güvenliği sağlanamaz" sorusunun yanıtı yok elbette.
"Halk İçin" yapılan festivaller
Festivaller, belediyelerin yaz mevsiminde halkla ilişkiler faaliyeti aslında.
Bir şekilde bütün bir yıl boyunca yeterince halkla paylaşamadıkları faaliyetlerinin; gözle görülmeyen altyapı faaliyetlerinin yanında, halka belediye olarak sunabilecekleri tek şey bu festivaller.
Belediyelerin bu çabası çok doğal değil mi?!
Bazı iller festivallerini popüler sanatçılarla yapıp yüz milyarlar harcamayı tercih ediyor, bazı illerde de durum dönemin politikasına göre değişiyor.
Bütün eleştirilerime rağmen bendeniz, bu şehir festivallerinin keyifli işler olduğunu düşünüyorum. İnsanların birkaç günlüğüne de olsa hoşça vakit geçirmeleri, televizyonda izledikleri insanları bir de canlı görmeleri fena bir şey değil.
Ancak, bunu tercih etmeyen belediyelerin ve kentlerin, kasabaların da önünün tıkanmaması gerektiği kesin.
Munzur'un Doğa'sı, Datça'nın Can'ı
Tunceli belediyesi alışıldık ve popüler isimlerle festival yapmayı tercih etmiyor diye, güvenliğin bahane edilerek festivalin iptal edilmesi, ya da sadece şiir konuşulacak bir festivalin, "Can Şenliği", güvenlik gibi bir gerekçeyle iptal edilmesi anlaşılır değil.
Hele ki, Munzur Kültür ve Doğa Festivali gibi, sorunlu bir bölgede yapılan festivalle, uzaktan yakından ilgisi olmayan "Can Şenliği"nin güvenlik sorunu ne olabilir ki?
Can Şenliği'nin, bir şekilde iptal edilmeye çalışılması, demokrasiden geri dönülmeyeceğinin söylendiği günlerde, insana iyi gelmiyor.
Başbakan bir şiirde Tunceli'de okusa
Sanatın insanları birleştirici ve buluşturucu tarafını yok sayıp, festival denilen olguyu "eylem alanı" mantığıyla değerlendiren yasakçı zihniyetlerle hareket etmek, günün birinde o festival alanlarını, festival yerine gerçekten eylem alanlarına döndürebilir zira.
Festivallerin, şenliklerin bazı şehirlerde gayet olumlu etkinlikler olduğunu, önceki yıllarda da gördük bizler.Sezen Aksu'nun bir milyona yakın insanla birlikte Diyarbakır'da şarkı söylediği Nevruz'u, Teoman'ın Hasankeyf festivalinde Hasankeyflilere verdiği konserleri anımsatmak isterim.
Diyarbakır ziyaretine Cahit Sıtkı Tarancışiiriyle başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ında, bir sonraki yıl; Tunceli'de, Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nde, şiir okumasını hayal ettim birden. Ne dersiniz? Fena olmaz mı?(ÇM/AD)