*Fotoğraflar: Diyarbakır İHD ve Cumartesi Anneleri
Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 885'inci haftasında Urfa'da haber takibine gittikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Nazım Babaoğlu'nun akıbetini sordu.
Haftanın açıklamasını yapan Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe, 90’lı yılların “kanla sansür”ün en yoğun yaşandığı dönem olduğunu vurguladı ve "Devleti yönetenlerin 'Onlar Gazeteci değil, militan' dediği, gerçekte ise halkın haber alma hakkını savunan onlarca gazeteci katledildi, kaybedildi. Bu gazetecilerden biri de Nazım Babaoğlu oldu" dedi.
Tepe, Babaoğlu'nun nasıl kaybedildiğini ve sonrasında yaşananları şu sözlerler anlattı:
"19 yaşındaki Nazım Babaoğlu, Özgür Gündem Gazetesi'nin Urfa Bürosu'nda çalışıyordu. Büro çalışanları kamuoyuna duyurdukları ağır hak ihlalleri nedeniyle baskı altındaydı. Gazetelerin bombalandığı, gazetecilerin sokaklarda infaz edildiği karanlık günlerdi. Özgür Gündem gazetesi Urfa Büro Şefi Kemal Kılıç da uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürülmüştü.
"Hiçbir önlem alınmadı"
"Bucak Aşireti’ne mensup dört korucunun Siverek’te görevli bir öğretmenin evini basarak öğretmene ve kız kardeşine cinsel saldırıda bulunduklarına dair hazırladıkları haber Özgür Gündem gazetesinde yayınlanınca, Urfa Büro çalışanlarına yönelik tehditler daha da arttı. Gazete’nin çalışanlarının can güvenliklerinin sağlanmasına dair yaptığı başvurulara rağmen hiçbir önlem alınmadı.
"12 Mart 1994 sabahı Siverek’teki yerel bir gazetenin çalışanı ve ilçenin Anadolu Ajansı temsilcisi Murat Yoğunlu Özgür Gündem Bürosu’nu telefonla aradı. Siverek’te korucularla ilgili çok önemli bir haber olduğunu ve mutlaka muhabir göndermelerini söyledi. Nazım, sözü edilen haberi izlemek için Siverek’e gitti. Kendisinden bir daha haber alınamadı.
"Kaybedenler korundu"
"Görgü tanıklarının anlatımlarına göre Nazım, Murat Yoğunlu ile buluşacakları Siverek’teki İrfan Gazetesi’ne gitti. Gazetede bekleyen Bucak Aşireti’ne mensup korucular tarafından zorla bir araca bindirilerek Sedat Bucak’ın evine götürüldü.
"Ailenin tüm başvuruları tanık beyanlarına rağmen sonuçsuz bırakıldı. Gerçeği açığa çıkartacak, failleri tespit edecek etkin bir soruşturma yürütülmedi. Dosya zamanaşımına sürüklendi. Gazeteci Nazım Babaoğlu'nun akıbeti karanlıkta bırakıldı, onu kaybedenler cezasızlık zırhıyla korundu."
"Adaletsizliği iliklerine kadar yaşadı"
Kayıp yakınlarının Diyarbakır'daki eyleminde de Nazım Babaoğlu için adalet talep edildi. 683. haftanın eylemine Nazım Babaoğlu'nun ağabeyi İhsan Babaoğlu da katıldı.
Ağabey Babaoğlu, "Bu coğrafyada çocuklar erken büyür lafı var ya tam da Nazım için söylendi" ve şunları söyledi: "Nazım bu coğrafyada adaletsizliği iliklerine kadar yaşadı. 18'ine geldiği zaman bu adaletsizlikleri dünyaya duyurmak için gazeteci olmayı seçti. O dönem özgür basın olan Özgür Gündem'de staja başladı.
"Gerçekleri yazıyordu"
"Bir yıllık stajyerlik döneminden sonra Özgür Gündem Urfa Bürosu'nda gazeteci kimliğiyle göreve başladı. Bölgeden birçok haber yaptı. Bu haberler birilerini ürküttü, çünkü gerçekleri yazıyordu.
"Hiçbir gazetenin yazmadığı gerçekleri yazıyordu. İşte tem da 28 yıl önce bugün, 12 Mart 1994 günü bir haber peşinde koşmak için Siverek'e gitti. O gün bugün kayıp. Değerli dostlar, 28 yıl boyunca bu adalet arayışını devam ettirdik.
"Vazgeçmeyeceğiz"
"Güpegündüz bir araca bindirilerek, kaçırılıyor. Kaçırılanların kimlikleri açık, tanıklar ortada bütün bunlar yargıya gitmesine rağmen, yargı davayı zaman aşımına bırakıp sonuçsuz bıraktı. Bu demek değil ki adalet arayışımız sona ermiştir.
"Adalet arayışımız sonuna kadar devam edecek. Bütün bu gözle görülür apaçık olan, kim olduğu belli olan ve devletin çok iyi bildiği kişiler yargılanmadı. Nazım hala bulunamadı. Bu devletin ayıbıdır. Bizler aileler olarak, mücadelemizden ve kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz" (RT)