Bu Çocuklar Korunmaya mı Eğitime mi Muhtaç?

Nesin Vakfı Destekleme Derneği kurucusu Ali Nesin, 12 Eylülde çıkan yasayla Vakfın SHÇEKe bağlanmak istendiğini ama kendilerinin o yasaya tabii olmadıklarını söyledi. SHÇEK korunmaya muhtaç; Vakıf, eğitme muhtaç çocuklara destek veriyor.

İstanbul

Yazar Aziz Nesin'in oğlu ve Nesin Vakfı Destekleme Derneği Kurucusu Ali Nesin Vakfın içinde bulunduğu durum hakkında açıklama yaptı.

Açıklamada, "Sosyal Hizmetler Vakfı Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK)bağlanmak istenen Vakıf için yasaların yanlış işlediği, 12 Eylül'de yasaya eklenen maddenin sorun yarattığı" vurgulandı.

12 Eylül'ün yasası sorun yaratıyor

* 2828 sayılı yasa Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'yla ilgilidir. Bu yasaya 12 Eylül döneminde eklenen 4e bendine göre, "Korunmaya muhtaç çocuklarla ilişkin sosyal hizmetler, ancak bu Kanunla kurulan Kurum tarafından yürütülür."

* Bu bende dayanarak Nesin Vakfı'nın isletmesini devlet bizden devralmak istiyor. Biz devlete para verecekmişiz Çocuklarımıza devlet bakacakmış... Müdür, aşçı, bakıcı, anne, bahçıvan, temizlikçi, tüm hizmetlileri devlet atayacakmış...

* Yasada ayrıca "Korunmaya Muhtaç Çocuk"un ayrıntılı bir tanımı yapılmış (3e bendi)

* Yasada, "Korunmaya Muhtaç Çocuk"; beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup; ana veya babasız, ana ve babasız, Ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan, ana veya babası veya her ikisi tarafından terk edilen, 4. Ana veya babası tarafından ihmal edilip; fuhuş, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kotu alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen çocuğu [...] ifade eder.

* Demek ki yasaya göre yukarıdaki tanıma uyan çocuklara sadece Çocuk Esirgeme Kurumu bakar. Tamam... Ama bizim Vakfa aldığımız çocuklar bu tanıma uymuyorlar ki...

* Çünkü bize geldiklerinde çocuklarımızın "beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede" değildi. Ya kendi ailelerinin ya da yakın akrabalarında kalıyorlardı, sokakta değillerdi, fuhuşsa değil, olsa olsa genç yaşta evliliğe sürükleniyorlardı. Yoksullardı. Okuyamayacaklardı. Yani bizim çocuklarımızın "beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri" değil, eğitimleri tehlikedeydi.

* Demek ki biz, "korunmaya muhtaç çocuklar" vakfı değil, "eğitime muhtaç çocuklar" vakfıyız. Yani biz 4e bendinin kapsamına girmeyiz.

* Yasada bir başka bent daha var, 4f bendi diyor ki, "Bu kanunla kurulan Kuruma bağlı kuruluşların dışındaki sosyal hizmet kuruluşlarının kurulması İzne tabi olup, alınacak tertip ve tedbirlerle bunların hizmet, isleyiş ve personele ilişkin hususlarda tespit edilen standart ve esaslara uygun olarak faaliyette bulunmaları sağlanır."

"Dava açma hakkımız var"

* Durumu ayrıca açıklamak için Sosyal Hizmetlerle sorumlu bakanlarla görüşmeye gittim. Bakan Hasan Gemiciydi ilk zamanlar. Olmadı, Hasan Gemici ya ilgilenemedi ya da yapamadı. Hasan Gemici'nin istifasıyla boşalan bakanlığa Melda Bayer atandı. Melda Bayer'le de görüşmeye gittim. O da sorunu çözemedi.

* Dilekçeyi sunuşumuzdan bu yana iki ay geçti, bakanlıktan yanıt gelmedi. Bunun anlamı olumsuzdur, yani dilekçemizi kabul etmediklerini gösterir. Demek ki, idari dava açma hakkımız doğdu. Davayı kazanacağımız kesin. Çünkü hem vicdanen, hem mantıken, hem de hukuken haklıyız. Daha fazla nasıl haklı olunabilir ki? (NK/BB)