Tarihi aydınlatılmamış gazeteci cinayetleriyle dolu olan Türkiye, Ocak ayında Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, Agos gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu'yu anacak.
Metin Göktepe, Alibeyköy'de bir cenaze törenini izlerken gözaltına alınarak götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda 8 Ocak 1996'da, Hrant Dink, gazetesinin merkezinin bulunduğu Şişli'de uğradığı suikast sonucu 19 Ocak 2007'de, Uğur Mumcu ise, Ankara'da aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 24 Ocak 1993'te, öldürülmüştü.
Göktepe davası: Katiller ceza aldı, afla çıktı
Göktepe, 8 Ocak'ta İstanbul Esenler'deki mezarı başında anılacak. Davası, her ne kadar İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve diğer Emniyet yetkililerinin yargı önüne çıkarılmasını sağlamadıysa da, gazeteci ve hak savunucularının de mücadelesiyle, gözaltında tuttukları Göktepe'yi Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda darp eden görevlilerin cezasız bırakılmamalarını sağladı.
Göktepe cinayeti, 28 Eylül 2000'de beş polis memuruna "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından verilen 7'şer yıl 6'şar ay hapis cezasının onanmasıyla kısmen bitti. Diğer polis memuruna ise 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırma cezası verildi.
Sanıkların bir kısmı kamuoyu baskısıyla 17 ay hapiste tutulurken tüm mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu.
Dink davası: Üç yıldır devlete dokunulmadı
Agos gazetesi kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesi de üçüncü yılını dolduruyor. Dink'in 19 Ocak 2007'de İstanbul Şişli'deki gazete bürosunun önünde öldürülmesiyle ilgili dava sadece cinayete karışan Trabzon'un Petili Beldesi'nde bir grup genci kapsıyor.
Cinayete yol açacak ihmali gösteren güvenlik kuvvetleri, dosyadan uzak tutuluyorlar. Üstelik yargı, cinayet ihbarlarına rağmen önlem almayan İstanbul, Trabzon ve Ankara'daki Emniyet ve istihbarat görevlilerinden hiç birine dokunmuş değil. Trabzon'da jandarma görevlileri sıradan bir ihmalden sorumlu tutulurken cinayet davasından bir tek Emniyetin yardımcı haber elemanı Erhan Tuncel ile jandarma muhbiri Coşkun İğci yargılanıyorlar.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamaya 8 Şubat'ta devam edilecek.
Mumcu davası: 10 yıllık davada tek tutuklu sanık
Uğur Mumcu da 24 Ocak'ta Ankara'da mezarı başında anılacak. Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı'nın da aralarında bulunduğu aydınlara yönelik suikast düzenlenmesiyle ilgili açılan Umut Davası yakında 10. yılına girecek.
Ölümünün 17. yılında anılacak olan Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da evinin önünde, aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmişti.
Yargıtay'dan iki kez dönen dosyada Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı Salim Demirci, her ne kadar "örgüt içindeki konum ve faaliyetleriyle uyumlu şekilde bilgi verilmediği" gerekçesiyle sanıkların Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmalarına karşı çıktıysa da şu anda ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Ferhan Özmen tutuklu.
Sanıklar arasında Ekrem Baytap, Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç, Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş ve Mehmet Aydın da var. Cinayette sorumluluğu bulunan "Tevhid-Selam Kudüs Örgütü"ne üye olduğu iddia edilen dört kişi geçen yıl yeni bir dava açılmıştı. (EÖ)