Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Türkiye’de tutuklu insan hakları aktivistlerinin ve gazetecilerin serbest bırakılması için çağrı yaptı.
Dün gece Avustralya’nın Sidney kentinde bir etkinlikte konuşan Johnson, Türkiye yetkililerinin aralarında Uluslararası Af Örgütü çalışanlarının da bulunduğu insan hakları aktivistlerini tutuklamasını esefle karşıladığını ifade etti.
Lowy Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada Dışişleri Bakanı Johnson şunları söyledi:
“Avrupa’daki dış politikamızda denge ve itidali savunmayı sürdüreceğiz ve evet, dostlarımız gibi biz de Türkiye yetkililerinin gazeteciler ve aralarında Uluslararası Af Örgütü çalışanlarının da bulunduğu insan hakları aktivistlerini tutuklayarak cezaevine koymasını esefle karşıladık.
“Türkiye’yi derhal bu kişileri serbest bırakarak tutuklu yargılanmalarına bir son verilmeye, adil ve hızlı yargılanmalarını garanti altına almaya ve izlenecek yeni bir yol bulmaya çağırıyoruz.
“Ancak aynı zamanda Türkiye ile diyalog içinde olmamız gerektiğine ve bu olağanüstü ülkeyi şeytanlaştırmanın ya da kendimizden uzaklaştırmanın büyük bir hata olacağına inanıyoruz. Bu izlenecek doğru bir yol değildir.”
Af Örgütü: Derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalarını talep ediyoruz
Uluslararası Af Örgütü Birleşik Krallık Direktörü Kate Allen da Boris Johnson’ın çağrısının memnuniyetle karşıladıklarını söylerken şöyle konuştu:
“(Johnson’un çağrısı) Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetine Türkiye’nin insan hakları aktivistlerine yönelik baskısının herhangi bir şekilde savunulamayacağı ve sona ermesi gerektiği konusunda açık bir mesaj veren son derece olumlu bir adım.
“Dışişleri Bakanı’nı, insan hakları savunucularının serbest bırakılmaları konusunda Türkiyeli yetkililer üzerinde ısrarını her fırsatta dile getirmeye çağırıyoruz.
“Türkiye’de insan haklarına yönelik baskılara karşı küresel tepki her geçen gün artıyor.
“Uluslararası Af Örgütü Türkiye’deki insan hakları savunucularının derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalarını talep ediyor.”
Ne olmuştu?İstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 30 saat boyunca haber alınamamıştı. Hak savunucularıyla ilgili gözaltı kararının da gözaltına alınmalarından tam beş saat sonra verildiği ortaya çıkmıştı. 10 kişi hakkında yedi gün gözaltı kararı verilmiş, bu süre daha sonra 14 güne uzatılmıştı. 10 hak savunucusu 17 Temmuz’da adliyeye götürülmüş, savcı “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklanmalarını talep etmişti. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) tutuklandı. İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi) yurtdışına çıkış yasağı ve haftada üç gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 21 Temmuz’da savcı, dört hak savunucusunun serbest bırakılmasına itiraz etti ve haklarında yakalama kararı çıkartıldı. Evlerinden gözaltına alınan Üstün ve Erkem 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. |
(ÇT)