Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün akşam düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bozdağ, Afrin harekatı, ABD ile görüşme ve sivil kayıp iddialarıyla ilgili Bakanlar Kurulu’nun görüşlerini aktardı ve operasyonda hayatını kaybeden asker sayısının 42 olduğunu açıkladı.
Afrin harekatında son olarak dün çıkan çatışmada 29 yaşındaki Tankçı Uzman Çavuş Taner Kart hayatını kaybetti. Kart’ın cenazesi bugün memleketi Kırklareli, Babaeski’de.
“175'i köy 212 bölge kontrol altına alındı”
Bekir Bozdağ özetle şunları söyledi:
“Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bugüne kadar 42 kahraman Mehmetçiğimiz şehit olmuş, 202 kahraman vatan evladımız da yaralanmıştır. Ayrıca teröristler tarafından Afrin bölgesinden Türkiye'ye atılan roketler ve yapılan saldırılar sonucunda yedi sivil vatandaşımız şehit olmuş, 125 vatandaşımız da yaralanmıştır.
“Bu harekat kapsamında bugüne kadar PKK, KCK, PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütü mensubu, şu an itibarıyla en son aldığım rakam 3 bin 381 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
“175'i köy, 37'si kritik nokta olmak üzere toplam 212 bölge kontrol altına alınmıştır. Afrin'in yakın çevresindeki kritik kesimlerin tamamı kontrol altına alınmıştır. İnşallah yakında Afrin merkezi de teröristlerden temizlenecek ve bölge halkı teröristlerin zulmünden, baskısından kurtarılmış olacaktır.”
“Yönetimi bölgedeki insanlar tarafından yapılacak”
“Harekat alanının 1920 kilometrekare olduğunu düşünürsek, şu an itibarıyla bölgenin yarıdan fazlası kontrol altına alınmış durumdadır.
“Kontrol altına alınan yerlerde teröristlerden temizlenen her bölgenin altyapısı ve üstyapısı süratli bir şekilde imar edilecek, bölgede her türlü güvenlik riskleri ortadan kaldırılacak, bölge siviller için yaşanılır bir hale getirilecek.
“Buraların yönetiminin, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Türkiye tecrübesinde olduğu gibi bölgedeki insanlar tarafından yapılması sağlanacak ve buradaki insanların gıda, sağlık, eğitim ve diğer bütün güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Türkiye'nin destekleri devam edecektir.
“Ayrıca bu bölgelere, Afrin bölgesinden ülkemize terör örgütünün baskı ve zulmünden kaçarak gelmiş bulunan, göç etmiş olan Afrinliler'in geri dönüşü için de uygun zeminler hazırlanacak ve bunların dönüşleri de Afrin'e sağlanacaktır.”
“Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir sivili hedef almadı”
“Uluslararası topluma seslenmek isteriz, Türkiye'yi siviller konusunda hassas davranmakla veya davranmamakla bu konuda suçlayan ülkeler ve diğer çevrelere diyoruz ki Türkiye'nin hassas davrandığı en önemli şey, sivillerdir.
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattığı günden bugüne kadar bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiçbir sivili hedef almamıştır. Hiçbir mabedi hedef almamıştır. Hiçbir eğitim kurumunu, sağlık kurumunu hedef almamıştır.
“Tamamen terör örgütünü, teröristleri ve teröristlere ait araç, gereç, sığınak, barınak, mühimmat, silah ve benzeri şeyleri hedef almıştır. Bugüne kadar bir sivilin burnu dahi kanatılmamıştır.
“Herhangi bir sivilin Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü harekat neticesinde hayatını kaybetmesi söz konusu değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, sivilleri kurtarmak için bölgededir. Teröristleri bölgeden uzaklaştırmak için oradadır. Sivillere yardım etmek için oradadır.”
“ABD ile aramızda güven bunalımı olduğu çok açık”
Bozdağ, “ABD ile kurulan üçlü mekanizma geçtiğimiz hafta ilk toplantısını yaptı. Münbiç [Menbiç] konusunda, özellikle Türkiye'nin masaya koyduğu önerilerin kabul gördüğü şeklinde basına yansımalar var. Bu konuda bir mutabakat söz konusu mu?” sorusunu a şöyle yanıtladı:
“ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Türkiye'yi ziyaretinde üç ayrı ortak mekanizma kurulması kararlaştırılmıştı. Bu mekanizmalarından biri Suriye ve PKK konusunu görüşmek üzere kurulan mekanizma.
“Washington'da yapılan bu toplantıda, Türkiye ABD'den neler beklediğini çok net bir şekilde bir kez daha ortaya koydu. Esasında bu toplantıda bizim beklentilerimizin nasıl ve hangi süreçte hayata geçirileceği hususunda yoğunluklu olarak durulmuştur.
“Müzakere sonucunda belli bir noktaya gelinmiştir. Türkiye'nin tutumu çok nettir. Münbiç'te PKK'lı, PYD'li YPG'li hiçbir teröristi, DEAŞ'lı hiçbir teröristi Türkiye istememektir. SDG şemsiyesi kılıfı altına gizlenerek de istememektedir. Açık bir şekilde de bölgede terör unsurlarının barındırılmasını istememektedir.
“Biz bunu çok net bir şekilde muhataplarımıza burada da ilettik. Eğer burada bir anlayış birliği sağlanamazsa Türkiye buradaki teröristleri Afrin'dekileri nasıl temizlediyse aynı usul ve yöntemle temizlemekte kararlıdır. Bunu çok net bir şekilde buradan bir kez daha belirtmek etmek isteriz.”
Bozdağ, 19 Mart’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Washington’da olacağını, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile o güne kadar yapılan görüşmelerin sonuçları üzerinde tekrar görüşeceklerini aktardı:
“Türkiye, ABD'nin Suriye konusunda bundan sonra sözlerinden ziyade icraatlarına bakacaktır. Aramızda bir güven bunalımı olduğu çok açıktır. Ciddi soruların olduğu çok açıktır. Bu güven bunalımını azaltmanın ve ortadan kaldırmanın yolu Türkiye'ye verilmiş sözlerin tutulmasından geçmektedir.” (AS)
* Fotoğraf: Anadolu Ajansı - Ankara