Bonzai ismiyle piyasaya sürülen sentetik kannabinoid/sentetik esrar, Türkiye’de 2014’ün gündem maddelerinden biri haline geldi.
Ajans Press’in verilerine göre, Ocak 2014’ten bu yana erel ve ulusal medyada uyuşturucularla, uyuşturucu kullanımıyla, uyuşturucu davalarıyla ilgili toplam 39 bin 594 adet haber yer aldı.
“Bonzai değil sentetik kannabinoid/esrar”“Öncelikle bonzai kelimesini çok kullanmak istemiyoruz çünkü bonzai herkesin bildiği küçük ağaçlar zararsızmış gibi düşünülebiliyor. Bu madde ‘bitkisel ve zararsız’ diye lanse edildi. Avrupa’da ‘spice’ (baharat) deniyor. Bonzai kelimesi ‘bu bir bitki, zararı olmaz’ algısını pekiştiriyor. Aslında laboratuvarda sentezlenen maddeler. Bu nedenle sentetik kannabinoid ya da sentetik esrar demek doğru.” |
“Bonzai” ise başta Samsun olmak üzere en çok yerel medyada görünür oldu. Sadece Temmuz ayında yerel ve ulusal basında 2 bin 500 adet bonzai haberi yer aldı.
Peki bu kadar çok haber yapılması caydırıcı mı oluyor, merak mı uyandırıyor? Haberi yazarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bonzai gerçekten öldürüyor mu?
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Prof. Dr. Yıldız Akvardar bianet’in sorularını yanıtladı.
Bonzai bağımlılığı sorunu medyada bu kadar görünür olmadan önce sağlık alanında çalışanların gündeminde miydi?
Maalesef evet. Aslında diğer ülkelere göre, Türkiye’de kullanım daha geç başladı. 2011 gibi gündemimize girdi. Acillere başvurular, bilinç kayıpları, ölümler artınca medyada gündem yarattı.
Bonzainin ölümlerle bağı bilimsel olarak kanıtlandı mı?
Evet, sentetik kannabinoidlerin kalp atımını hızlandırdığı, hipertansiyona ve kalp krizine neden olduğunu biliyoruz. Ama toksikolojik tetkik yapılmadan anlaşılması mümkün değil. Çok çeşitli kannabinoid maddeler olduğu için bonzai adıyla satılan maddeyi tetkikle saptamak da her zaman mümkün olmuyor.
Kişinin sentetik kannabinoid kullandığını söyleyen bir tanık varsa, kullandığı önceden biliniyorsa ölümün bonzai kullanımıyla bağlantılı olduğu söylenebilir. Diğer uyuşturucularda tek bir madde var ama bonzai dedikleri madde daha karışık, başka maddeleri de içerebiliyor ve belki de mücadelesi daha zor bir şey. Bonzainin hangi dozda, ne kadar, nasıl etki edeceği henüz tam bilinmiyor, zaten kullanılan madde tümüyle homojen de değil. Kullananların, hastalarımızın hepsi de ölmüyor. Ama ölüm riski hep var.
Gazeteciler nasıl yaklaşmalı konuya? Haberleri nasıl vermeli? Medya, gazete ve televizyonlarla sınırlı değil. Uyuşturucu kullanmak isteyen kişi, nerede, nasıl ve ne kadara alabileceğini internetten bulabiliyor. Ama gazetecilerin doğru bilgiyi vermesi ve maddenin nelere neden olduğunu açıkça yazması lazım. Medyada sansasyonel haberlerden ziyade, uyuşturucu bağımlılığının ciddi bir sorun olduğu işlenmeli. Bağımlılık konusunda farkındalık önemli çünkü “bir kereden bir şey olmaz” gibi bir algı var. Oysa bağımlılık kişinin iradesiyle değil, beynimizin yapısı ve maddenin kimyasal içeriğiyle ilgili bir durum, kullanan herkes bağımlı olabilir. Yani sadece haberle yetinmemek, örneğin bir ölüm haberi verirken, maddenin içeriği ve etkileri konusunda destekleyici bilgiler de vermek gerekiyor. Madde kullanan kişilere yaklaşım çok korkunç. Sonuçta bu da bir hastalık. Kullanılan kimyasalların beyinde yarattığı değişimler sonucu oluşan bir bağımlılıktan söz ediyoruz. Bağımlılığın beyinle ilgili ve davranışsal özellikleri olan bir hastalık olduğu vurgulanmalı. Madde kullanımının ölüme neden olabileceğinin bilinmesi lazım. Bunun yanısıra ruhsal sağlığın bozulması gibi başka sorunlara neden olabileceğinin de bilinmesi lazım. Haberlerde, maddenin akut etkileri ve tekrarlayan kullanımın yol açabileceği etkilerden de bahsedilmesi lazım. Sansasyonel bir dil kullanmak yerine, dürüst bilgi vermek gerekir. “Bonzai kuduz gibi saldırgınlaştırıyor” yerine “Madde kullanan bir genç kontrolünü yitirdi” denebilir, maddenin kişinin kontrolünü yitirmesine neden olduğu vurgulanabilir. |
Toplumda bilinmeyen konular medyada gündeme geldiğinde “nedir” haberi yapılır. Konu uyuşturucu/uyarıcı olduğunda bu haberleri yaparken özellikle haz verici etkilerin özendirici olmaması için nelere dikkat etmek gerekir?
Sadece ‘uyuşturucu kötü’ demenin gençlere pek bir yararı olmuyor. Zaten haz verici etkileri için kullanılıyor. Bu yüzden dürüst bilgi vermek lazım. “Bu etkileri var ama şunları da yapıyor, yaşamın her alanını olumsuz etkiliyor, gelecek hayallerini yok ediyor” demek önemli.
Bağımlılık yapan maddelerin haz verici etkileri var ama tolerans çabuk geliştiği için bu etkileri kısa sürüyor. Bireyler, o keyfi yakalamak için dozunu ve kullanım sıklığını arttırdıkça bağımlılığa giden yol açılmış oluyor, zararlı etkilerine daha fazla maruz kalıyorlar.
Sadece ‘öldürüyor’ deyince de tam bilgiyi vermiyorsunuz. Dengeyi tutturmak zor ama önemli olan dürüst bilgi vermek.
“Sentetik kannabinoidler esrar benzeri, beyinde aynı reseptörü (CB1) etkileyen maddelerdir. Ama daha güçlü, reseptörleri tamamen etkileyen (tam agonist) maddelerdir. “Ayrıca bonzai denilen maddenin içinde ne olduğu da belli değil. Sentetik kannabinoid dışında maddeler de olabilir. Sentetik kannabinoidleri bulan bir kimya profesörü “Bunu kullanan aptaldır çünkü içinde ne olduğunu bilmiyorsunuz. “Aslında bir ilaç deneme safhası gibi. Kişi bu maddeyi kendi üzerinde deniyor. Aynı paketten içen iki kişinin birinde ölüm oluyor, diğerinde olmuyor. Ya da birinde yan etkileri daha ağır oluyor, diğerinde olmuyor.” |
Medyada “bonzai içti bu hale geldi” şeklinde sunulan videolar yer alıyor. Aynı şekilde polisin madde bağımlısı gençlere bu görüntüleri izleterek uyuşturucuyla mücadele ettiğine dair haberler var. Bu doğru bir yöntem mi?
Öncelikle gençleri bonzaiden kurtarmak için polise niye başvuruluyor, anlamak güç. Polisin işi önemli, maddenin elde edilebilirliğini engellemesi lazım. Ama madde kullananları tedavi merkezine yönlendirmeli.
Bunun dışında madde kullanımını önleme çalışmalarında maddeleri kötüleyerek bir yere varılmadığı görüldü. Öyle olsaydı sorun ortadan kalkmış olurdu. Özellikle gençleri korkutarak bu maddelerden uzak tutmak mümkün değil. Bağımlıların yoksunluk görüntülerini izletmek caydırıcı olmuyor. Yapılan çalışmalar da gösterilmiş durumda, tümüyle maddeleri kötülemenin, sadece olumsuz noktaları vurgulamanın etkisi olmuyor.
Maddelerle ilgili aşırı bilgilendirme yapmak yerine gençlerin meraklarını farklı alanlara yönlendirmek, haz alabilecekleri farklı olanaklar sunmak daha doğru.
Sizce bu kadar çok bonzai haberi yapılmasının caydırıcı bir etkisi oldu mu?
Tahmin etmek zor ama bu kadar ölüm haberi olması caydırıcı olmalı. Kafası çalışan bir insan kendisini öldürecek, ne olduğunu tam olarak bilmediği bir şeyi kullanmaz diye düşünüyorum. Bu yüzden bu haberlerin verilmesi gerekiyor. Kişilerin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu bilmesi gerekiyor. Medyanın özendirici etki oluşturmamak konusunda dikkatli olması gerekir, haberlerin niteliği önemli.
Bonzai bağımlısı danışanlarınız çok mu?
Aslında acil serviste çalışanlar bizden daha fazla karşılaşıyor. Bağımlılık polikliniğine sadece tedavi olmak isteyenler geliyor. Ama şu anda esrar bağımlılığı tedavisi olmak isteyenlerden daha fazla bonzai bağımlısı geliyor. Ölümlerin olması, arkadaşlarını kaybetmeleri kullanan kişileri tedaviye yönlendirebilyor.
Bonzainin bağımlılık tedavisi diğer uyuşturuculardan farklı ya da daha mı zor?
Diğer uyuşturuculardan farklı değil, bağımlılık tedavisinde kullanılan yöntemler kullanılıyor. Tüm bağımlılık yapan maddelerde olduğu gibi tedavi zor. O yüzden en önemlisi hiç başlamamak.
Bonzai bağımlılarına uygulanacak bir yerine koyma tedavisi yok. Ayrıca acil servise geldiklerinde kişiyi içinde bulunduğu durumdan çıkarmak için kullanılabilen bir antidot da yok. (ÇT)