Tam 17 yıl önce bugün, 3 Aralık 1994'te Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga'daki teknik binası, Cağaloğlu'ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu bombalı saldırıya uğradı. Kadırga bürosundaki ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız öldürüldü, 23 çalışan yaralandı.
1994'teki saldırıdan 17 yıl sonra, Kadırga bürosu önünde buluşan gazeteciler, Yıldız'ı anarken, "Özgür basın susturulamaz" sloganı attı.
Özgür Gündem gazetesinin Genel Yayın Yönetmenleri Hüseyin Akyol ve Eren Keskin de yaptıkları konuşmalarda, tüm baskılara ve engellemelere rağmen gazeteyi kesintisiz olarak çıkardıklarını ve yola devam edeceklerini söyledi.
"O günden bu yana çok sayıda arkadaşımız öldürüldü, hapishaneye girdi, sürgüne yollandı... Hala da baskılar ve tutuklamalar devam ediyor. Ama biz tüm bunlara rağmen devam ettik ve edeceğiz."
Akyol, "Gazetenin bombalanmasının ardından odamda tek başıma otururken telefon çaldı, Gültan Kışanak ahizenin diğer ucunda 'Haydi, yarınki gazeteyi yapıyoruz' dedi. Özgür Ülke 4 Aralık'ta dört sayfa olarak, 'Bu ateş sizi de yakar' başlığıyla çıktı. Olayın ardından sosyalist basın eşi görülmemiş bir dayanışma örneği sergiledi, bize bürolarını açtılar, bilgisayarlarını verdiler. Haftalık dergiler o sayılarından vazgeçip bizim için çalıştılar. O günden beri de hiç ara vermedik" dedi.
Keskin de "Özgür Gündem bir direniş geleneğinin adıdır" diye konuştu. Anmaya, Özgür Gündem Gazetesi çalışanları, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, eski KESK Genel Başkanı Sami Evren, İstanbul Demokratik Kent Konseyi temsilcileri, Barış Anneleri'nden temsilciler ve Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA) katıldı.
"Tehdit bertaraf edilmeli"
Okunan basın açıklamasında da, dönemin Milli Güvenlik Kurulu'nun gazeteyi nasıl hedef gösterdiği şöyle anlatıldı:
"Bombalanmanın üzerinden 15 gün geçmeden, dönemin Başbakanı Tansu Çiller imzalı 'gizli'ibareli o belge yayınlandı. Belgede doğrudan Özgür Ülke'nin ismi verilerek 'Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan basın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla önlemlerin alınmasına...' deniyordu."
"Dönemin hükümet sözcüsü Yıldırım Aktuna, 'Türkiye'yi zor durumda bırakmak için kendilerini bombaladıklarını düşünüyoruz' diyecek kadar şaşırmıştı."
Anma, bombalanan binanın önüne karanfiller, yaşamını yitiren Yıldız'ın fotoğrafı ve "Bu ateş sizi de yakar" manşeti ile çıkarılan gazetenin bir nüshasının bırakılmasıyla sona erdi.
56 çalışanı cezaevinde
Sedat Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı, 1992-1994'te yayınlanan Özgür Gündem gazetesinin öyküsünü anlatan "Press" filminin sonunda gazetecilerin başına gelenler şu rakamlarla anlatılıyordu:
* Yayınlanan 580 sayısının 486'sı hakkında dava açıldı.
* Gazete hakkında 3 kez 30 gün, 15 kez 15 gün, 2 kez 10 gün kapatma kararı verildi.
* 1993'den itibaren OHAL bölgesinde satışı yasaklandı.
* 14 Nisan 1994'de mahkeme kararıyla tamamen kapatıldı.
* Sorumlu yazıişleri müdürleri hakkında toplam 147 yıl hapis cezası, 20 milyar 45 milyon lira para cezası verildi.
* 1992'de öldürülen gazeteciler sıralamasında Türkiye birinci oldu.
* 1992'de 14 gazeteci, 2 gazete dağıtımcısı öldürüldü.
* 1993'te 9 gazeteci, 13 gazete dağıtımcısı-bayi öldürüldü.
* 1994'te 7 gazeteci, 2 gazete dağıtımcısı öldürüldü. (AS)