“Kime istersek darbe yaparız, bunu kabullenin.”
Tesla, Space X gibi teknoloji şirketlerinin CEO'su Elon Musk, Bolivya’da sosyalist Devlet Başkanı Evo Morales’in 2019’daki darbeyle yönetimden alınmasıyla ilgili, 4 yıl önce, şu yoruma yanıt olarak yukarıdaki sözleri yazmıştı: “Halkın çıkarına olmayan neydi biliyor musun? ABD yönetiminin sen lityum alabilesin diye Bolivya'da Evo Morales'e darbeyi organize etmesi.”
Konu, “Teknoloji Titanı” Elon Musk’a, Bolivya’nın zengin lityum rezervi üzerinden geldi. Musk’ın Tesla’sı, bu madenin en büyük alıcılarından. (Standart bir model olan Tesla Model S, yaklaşık 62,6 kilogram lityum içeriyor. Yeni Tesla Model S Long Range ise 350 kilogram lityum içeriyor.)
Bolivya da Arjantin ve Şili’yle birlikte “lityum üçgenindeki” ülkelerden biri. Bu üç ülke dünya lityum rezervinin yüzde 60’ına sahip. İçlerinde en büyük rezerv Bolivya’da. (Bu arada Çin de dünyadaki lityum pillerin yüzde 75’inin üreticisi.)
Dün ülkede bir darbe daha yapılmak istendi, halk ve iktidar engelledi. Ve tabii bu tweet de bir kez daha sosyal medya platformu X’te gündeme geldi:
CIA Direktöründen “alkış”
2006’da göreve gelen Evo Morales, Bolivya’nın ilk yerli Amerikalı Devlet Başkanıydı, ABD’nin Latin Amerika’ya müdahalesini eleştirenlerin başında geliyordu. Ve Musk’ın bu tweet’ine yazdığı yanıtta olduğu gibi ülkesinin kaynaklarını korumaya çalışıyordu.
Darbeden birkaç gün önce, Tesla'ya lityum tedarik eden Almanya merkezli çokuluslu ACI Systems Alemania (ACISA) ile yapılan lityum anlaşmasını durdurmuştu. Bolivya’da lityumun çıkarıldığı Uyumi’deki madenin gelirini, kamu şirketine aktarmayı planlıyordu. Doğal gaz başta olmak üzere diğer tüm yeraltı kaynaklarıyla birlikte…
Darbeyle başa gelen yeni yönetimi ilk kutlayanlardan biri de CIA Direktörü Mike Pompeo olmuştu: “Amerika Birleşik Devletleri, Bolivya Senatörü Jeanine Anez'i, bu demokratik geçiş sürecinde ülkesine liderlik etmek üzere geçici devlet başkanı olarak öne çıktığı için alkışlıyor.”
“Lityum darbesi”
Morales, darbe sonrası yaptığı açıklamada da darbeyi planlayanların, kaynakların kamulaştırmasını istemediğini söylemişti.
Uluslararası basında darbe, “Lityum darbesi” diye anıldı: “Morales, 14 yıllık görev süresi boyunca Bolivya'nın zenginliğini, yüzlerce yıldır baskı altında olan Bolivya halkı için kullanmak için mücadele etti. Onun döneminde refahta önemli bir artış yaşandı, okuryazarlık oranları arttı ve beslenme yetersizliği oranları düştü. Bolivya'nın zenginliğini Kuzey Amerika'daki çokuluslu şirketler yerine halkın çıkarları için kullanmak, ordudaki bazı klikleri ve hükümeti devirmek isteyen aşırı sağı kışkırtan La Paz'daki ABD büyükelçiliği için ‘iğrenç’ bir davranıştı.”
“ABD için endişe verici”
Mevcut Devlet Başkanı Luis Arce’nin madenlerle arası nasıl?
ABD’li düşünce kuruluşlarına göre, “ABD için endişe verici.” Özellikle de lityum anlaşmaları, en büyük rakipleri Çin ile yapılıyorsa.
US Institue of Peace’ten Nicolás Devia-Valbuena analizinde, pazardaki Çin dominasyonuna dikkat çekiyor:
“Çoğunlukla "beyaz altın" olarak anılan, keşfedilmemiş en büyük lityum yatakları, küresel rezervlerin yüzde 60'ını oluşturan Bolivya, Arjantin ve Şili arasındaki "lityum üçgeninde" bulunuyor. Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ülkesini yalnızca lityum üretiminde değil, aynı zamanda yeni lityum piller ve bağlantılı ürünleri geliştirmede de küresel bir lider olarak konumlandırmayı ve daha temiz enerji ve ulaşıma geçiş sırasında artan talebi karşılamayı hedefliyor. Bolivya hükümetinin ülkenin güneydoğusunda lityum çıkarma ve işleme tesisleri kurmak için Çin ve Rusya ile yaptığı ortaklıklar ABD için endişe verici. Bolivya hükümeti, ABD’li yetkililerin Çin’le ortalıklarından duyduğu kaygıları “Amerikan emperyalizmi” ve “demokrasileri baltalamak için lityumu silah haline getirme girişimi” olarak değerlendiriyor. Bolivya hükümeti, lityum endüstrisini çoğunlukla Çin ve Rusya sermayesiyle geliştirmek için önemli miktarda zaman, çaba ve kaynak yatırımı yapmış olsa da, Çin’in, Avrupa Birliği ve diğer ülkelerle birlikte artan lityum talebinden yararlanma fırsat penceresi kapanıyor gibi görünüyor. ABD hızla pazara hakim oluyor. Örneğin Çin halihazırda dünyadaki lityum pillerin yüzde 79'unu üretiyor ve küresel madencilik pazarının yaklaşık yüzde 60'ını kontrol ediyor. Yine de Çin, Bolivya'nın tek başına rekabet etmesi son derece zor olacak sağlam bir tedarik zinciri ve üretim altyapısı kurdu.”
ABD’nin Çin ve Rusya ile lityum rekabeti
Bolivya hükümeti Çin ile lityum madenlerine dair son anlaşmayı bu yıl imzaladı ve işbirliğini daha da ileriye taşıdı.
Bu son anlaşma, Çin konsorsiyumu CBC'nin iki endüstriyel doğrudan lityum çıkarma (DLE) tesisinin kurulumuyla Bolivya lityumunu işlemeye başlamak için 1 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı kabul ettiği Ocak 2023'te Bolivya devletine ait lityum şirketiyle yapılan önceki anlaşmaya eklendi. Yeni anlaşma, 90 milyon dolarlık ek bir yatırım sağlıyor ve CBC'nin, en büyük lityum rezervlerinden biri olan Uyuni tuz yataklarına ev sahipliği yapan Bolivya'da gelişen lityum endüstrisine katılımını artırıyor. Anlaşmalar, yıllık 2500 metrik tonluk üretim kapasitesine sahip bir sanayi tesisinin geliştirilmesini kapsıyor.
Şubat ayında da Bolivya, Rusya ile bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmayla Rusya, tıpkı Çin gibi, Bolivya'nın 23 milyon ton olduğu tahmin edilen ve dünyada bilinen en zengin lityum yatakları olduğuna inanılan lityum rezervlerine erişim elde etti. Anlaşmaya göre Rusya firması, Bolivya'da iki yıl boyunca Potosi bölgesindeki bir lityum üretim projesine yatırım yapacak. Tesiste ilk aşamada yılda 1000 ton, ikinci aşamada 8 bin tona kadar, üçüncü aşamada ise ilave 5 bin ton lityum karbonat üretimi hedefleniyor. Uranium One Group şirketi ile Haziran 2023'te imzalanan ilk sözleşmede de taraflar, Bolivya'nın güneybatısındaki Pastos Grandes'te bir lityum karbonat sanayi kompleksi inşa etme konusunda anlaşmıştı.
Bu anlaşmalardan birkaç ay sonra da darbe girişimi oldu…
Bolivya’da lityum madenciliği
Bolivya 2008 yılında lityum üretimini kamulaştırdı, üretimi devlete ait YBL şirketi yürütüyor. Lityum çıkarımının gerektirdiği ileri teknolojiyi Bolivya tek başına sağlayamasa da hükümet sektöre yabancı kuruluşların egemen olmasını istemiyor. Yabancı şirketlerin ülkede çalışabilmesi için devlete ait YLB ile ortaklık yapması gerekiyor.
1800 yılında keşfedilen Lityum elementi/metali doldurulabilir pillerde (cep telefonu, kamera pili) ve ağırlığa yüksek direniş göstermesi sebebiyle alaşım olarak hava taşıtlarında kullanılır. Lityumlu bileşikler farmakolojik olarak sakinleştirici etkisi de olan ilaçlarda kullanılıyor.
(AS)