Başkent La Paz dinamitler ve gözyaşartıcı bombalar altındayken, El Alto köylülerinin lideri Gualberto Choque "Şimdi İspanyolca konuşacağım" diyor:
"500 yıldır ülkemizin kanını sömüren Beyazlar da anlayabilsinler dediklerimi".
Yalnızca doğalgazın değil, tüm ulusal zenginliklerin kamulaştırılmasına karar vermek üzere bir Kurucu Meclis toplanmasını öneren işçiler ise, meclisin tatilde olmasını şöyle değerlendiriyor: "500 yıl bekledik, bir hafta daha bekleyebiliriz".
"Kaynaklar kamulaştırılsın"
El Alto kenti işçilerin ve yerli halklardan köylülerinin denetime girdi. Aymara yerlileri ise komşu ülkelere çıkan yolları kesti. Söylenenlere göre, ülkeyi terk etmek durumunda olanlar, havalimanlarına yürüyerek gitmek zorunda.
İsmini Simon Bolivar'dan alan ülkenin dışlanmışları, yeraltındaki enerji kaynaklarının yabancı tekellerin elinden alınarak ulusallaştırılmasını talep ediyor:
Total (Fransa), Exxon-Mobil (ABD), Repsol (İspanya Devleti), Pluspetrol (Arjantin), British Gas (Britanya) ve Petrobras (Brezilya), kıtanın en zengin yeraltı kaynaklarına ve en yoksul insan nüfusuna sahip olan bu ülkedeki eylemcilerin başlıca hedefleri arasında.
Santa Cruz ve Tarija eyaletlerinin zenginleriyse servetlerini ulusun geri kalanıyla bölüşmek istemediklerinden otonomi talep ediyorlar. Köylü hareketinin simge ismi ve merkez sol çizgideki Sosyalizm için Hareket'in (MAS) bir numarası Evo Morales'e göre, ulusal bütünlüğün korunmasından sorumlu olan ordu, derhâl bu asi eyaletleri durdurmakla yükümlü:
"Aksi halde onun yalnızca işçileri ve yerlileri öldürmeye yaradığını anlayacağız".
MAS'ın bir diğer sözcüsü, senatör Román Loayza ise, tatilde olan meclisin derhâl toplanarak tüm doğal zenginlikleri kamulaştırma kararı almasını talep ediyor.
Darbe ihtimali
Her şey üç gün önce başlamıştı Bolivya'da. Dün askerî darbe ihtimâlinden söz ediliyordu. Bugün ise Kurucu Meclisten. Ülkenin en büyük emek örgütü olan Bolivya İşçi Merkezi (COS) daha da ileri gitmekten yana.
COS yöneticilerinden Jaime Solares ile MAS yetkilileri arasındaki görüşmelerde strateji farklılıkları belirgin bir biçimde ortaya çıkıyor.
Carlos Mesa'nın sol eğilimli hükümetine koşullu destek veren ve gelecek seçimlerde onun yerini almayı hedefleyen Morales ise "El Goni" (Coni) lakaplı Gonzalo Sánchez de Lozada'nın devrildiği 2003 ayaklanmasından bu yana işlerin görece yolunda gittiğini düşünüyor; hesapta olmayan gelişmelerin bir çuval inciri berbat edebileceği endişesinden kolay sıyrılamıyor ve korunmacı bir çizgi izlemeyi savunuyor.
Morales'e göre bir işçi-köylü iktidarına yönelmek değil de kamulaştırmaları sağlamak ve olası bir darbeyi engelleyebilmek, şu anda aslolan. Koka köylülerinin lideri, tüm ulusu, olası bir ABD harekâtına karşı ulusal savunmaya çağırıyor.
Bölgeden destek
Bölgesel güçler Arjantin ve Brezilya, olayların başladığı günden beri dikkâtle izliyorlar gelişmeleri. Her ikisi de özel diplomatik heyetler göndermiş durumda bu And dağları ülkesine.
Kaygıları Morales'inkilerden farklı değil. Lula ve Kirchner, Mesa'nın iyi bir başkan olduğunun altını çiziyor ve Bolivyalıları istikrârı korumaya davet ediyor.(GÇ/EÜ)