Başkan Sanchez Losada, ABD'den alınıp Şili üzerinden getirilen doğalgaz dağıtım planındaki ısrarına devam ediyor. Öte yandan Bolivya İsçileri Sendikası'nın aldığı genel grev de gittikçe yaygınlaşıyor. Dün başkent La Paz yakınlarındaki Alto kentindeki protesto gösterisine bu kez askerler müdahale etti ve sonuçta 5 kişi öldü, 50 kişi yaralandı.
Başkan Lozada, protestocuların "katliam" suçlamalarına aldırmadan, grevin ve grevle birlikte ortaya çıkan blokaj eylemlerini kırmaya çalışıyor. (Şu an La Paz'a giden bütün yollarda eylemcilerin kurduğu barikatlar bulunuyor.)
Öte yandan COB sendikası yöneticisi Roberto de La Cruz'un Alto'daki gelişmelerin vahim sonuçlar doğuracağını açıklaması üzerine bölgeye giden bağımsız insan hakları örgütü APDHB (Asamblea Permanente de los Derechos Humanos de Bolivia) hükümetten "katliama son verip, bir an önce baskıyı kaldırmasını" istedi.
Latin Amerika'nın Chiapas'ı olacak
Bolivya'da bir yanda gazın ulusallaşmasını isteyen ve hükümetin 1995'den beri sürdürdüğü özelleştirme planlarına karsı çıkan muhalif örgütler, diğer yandan da Lozada'nın ısrarla sürdürdüğü politikalar var. Ama her ne kadar doğalgaz hayati bir önem taşısa da "gaz savaşlarının" arka planında farklı niyetler de bulunuyor.
Bunların en başında ABD'nin ve Bolivya hükümetinin campesino hareketinin güçlü olduğu Cochabamba'daki hareketi kırma isteği var; ABD burayı askeri bölge ilan edilmesini ve Aymara yerlilerinin ürettikleri kokanın yasadışı ilan edilmesini istiyor. Tabii bu niyetlerin üzerine Movimiento Sosialismo (Sosyalizme Doğru) hareketinin lideri Evo Morales'in Chapare (Cochabamba'da bir bölge) için "Burası Latin Amerika'nın Chiapas'ı olacak" demesini de eklerseniz, bugün hâlâ süren çatışmaların ne kadar hayati önem arz ettiği de anlaşılacaktır.
James Petras 1997'de yazdığı "Latin Amerika'da Neoliberalizm" (Neoliberalismo en America latina) kitabında bir saptama yapmıştı: "1990'lı yıllarda Latin Amerika'da sol mücadeleye asil rengini veren campesino (köylü) hareketleridir. Geleneksel sol, neoliberalizm dalgasının etkisiyle merkeze çekilirken, kırlarda daha güçlü, bağımsız, yeni tür hareketler belirmeye başladı. Meksika'da Zapatistalar, Brezilya'da MST (Topraksız Köylü Hareketi), Bolivya'da yerlilerin öncülüğündeki hareketler..."
Öteden beri güçlü bir köylü hareketinin varolduğu kıtada neoliberal politikalardan doğrudan etkilenip giderek yoksullaşan kırsal kesimin kendine farklı bir rota çizeceğini görmek hiç de zor değildi; kır hareketi bu farklılığını son olarak Brezilya'da Lula'ya karşı yaptığı genel grevde bir kez daha gösterdi.
Köylü enternasyonalin tohumları
Buenos Aires'ten (ki kıta içerisinde en zayıf köylü hareketinin olduğu ülke Arjantin) biraz uzaklaştığınızda bile campesino hareketinin ne kadar etkili olduğu ve Latin Amerika'nın geleceğinde söz sahibi olacağını görmek mümkün. Jujuy'a yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki Santiago de Isidero köylüleri, hükümetin politikalarına direnerek, pamuk yetiştirmeye çalışıyor, bağımsız okulları, kooperatifleri var ve en yoğun iletişimde bulundukları grup ise Arjantin solu değil, MST. Onların da kulağı Bolivya'dan gelecek haberlerde, kısacası "yeni tür enternasyonalizmin" tohumları da atılmış durumda...
La Paz'a yürüyen Bolivyalılar
Bolivya'da sokaklardaki görüntü değişiyor, Başkan Lozada kilisenin arabuluculuğuna, sendika liderlerinin görüşme taleplerine sırt çevirmiş durumda. Sokaklarda tanklar, tanklara karşı direnmeye çalışan insanların görüntüsü yansıyor gazete ve televizyonlara.
Kamyoncu ve otobüs şoförlerinin de greve destek vermesi, bizim gibi bir an önce Bolivya'ya girmek isteyenlerin işini daha da zorlaştırıyor. Ama Latin Amerika'da değişmeyen tek şey "insan hayatının ne kadar ucuz olduğu..."
Sınırın öte tarafında "doğalgaz savaşlarındaki" ölü sayısı artıyor, sınırın Arjantin tarafı ise önceki gün polisin açtığı ateş sonucu öldürülen 19 yasındaki genç için protesto gösterisine hazırlanıyor...(NK/NM)
* Nuh Köklü'nün yazısı Açık Site'de 14 Ekim 2003'te yayınlandı.