Bolivya’da 10 Ağustos’ta yapılan referandumdan sonra devlet başkanlığına devam eden Evo Morales, muhalefet partisini ülkedeki artan bölgesel, sosyal ve etnik kutuplaşmayı azaltmak için birlik yapmaya çağırdı.
Arjantinli siyaset bilimcisi Andres Serbin, Inter Press Service'e (IPS) verdiği röportajda “Bolivya’daki kurumların süregelen zayıflığı nedeniyle hükümetin istediği ölçüde sosyal dönüşüm projeleri gerçekleştirmek çok zor” dedi.
“Güçlü kurumlar kurabilmek için birçok farklı görüşün dile getirilebileceği buluşma ve tartışma alanları kurulmalı ve ortak görüşler ve sonuçlar aranmalı.”
Fakat ülkede yüzyıllardır dışlanan toplumsal gurupların bir araya gelip ortak görüşlerde bulunmalarının çok zor olduğunu belirten Serbin, bölgesel ve etnik kutuplaşmaya da dikkat çekiyor.
“Daha zengin doğu illerindeki özerklik arayışları, zengin azınlıkla yoksul çoğunluk arasındaki sosyal ayrılık ve ülkedeki yerli çoğunlukla Avrupalı ve melez elitler arasındaki ayrılıklar” Bolivya’daki kutuplaşmaların belli başlı nedenleri arasında.
Sınıfsal ve etnik bölünme
Morales’in çağrısı beş muhalif milletvekili tarafından dikkate alındı. Morales yerel halkın yaşadığı batıdaki illere verdiği destekle seçimlerde puan toplamış ve bunu ülkedeki değişimin bir kanıtı olarak sunmuştu.
Bu değişiklikler, yerli halkı politikaya daha fazla katılımını sağlayacak bir anayasa değişikliğini, doğalgaz endüstrisinin yeniden kamusallaştırılmasını ve toprakların tekelleşmesine karşı yapılacak olan bir tarım reformunu da içeriyor.
Sağ muhalefetin tabanını oluşturan Doğu Bolivya’nın ekonomik ve politik baskısı ve özerklik arayışları Morales yönetimine engel oluyor. Ülkenin doğalgaz rezervlerinin ve verimli tarım alanlarının çoğu doğulu elitlerin elinde bulunuyor.
İç savaş olasılığı
Alman sosyoloji profesörü ve siyasi analist Henry Dietrich, referandumun sonucunu “bölünme artık yasal olarak Bolivya’nın dokuz ilinden beşini etkisi altına aldı. Ülke ya neo-liberallerin eline geçecek ya da iç savaşa doğru gidecek” diye değerlendirdi.
Sebin de olası bir iç savaşı engellemek için “Brezilya ve Arjantin başta olmak üzere komşu ülkelerden gelen destek önemli. En kısa zamanda güçlü bir geleneğe sahip olan bölgesel uygulamalara başvurulmalı” diye konuştu.
Referanduma Amerika Devletleri Örgütü (OAS) tarafından gönderilen 300 gözlemci üyeden oluşan görevin başkanı Eduardo Stein “şiddetli bir ayrılık riski bulunmamakta fakat siyasi aktörler dibi olmayan bir uçurumun kıyısında olduklarını fark etmeli” diye konuştu.
Serbin ise “Referandumla da kabul edilmiş bir anayasa ve barışçıl diyaloglara dayanan mekanizmalar sayesinde gerekli değişiklikler için uzlaşmaya gidilebilir” dedi.(ZG/EÜ)
* Bu haberi Zeynep Güner IPS'ten derledi.