* Fotoğraf: New York’ta yayınlanan Daily News'ın kapağı.
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün ABD’nin sınır gücü ve YPG ile ilgili açıklamasında, “Affedersin kıçı kirli bazıları, Suriye’de kalkıp bize tehdit sallıyor” dedi.
New York Times da geçen hafta, ABD Başkanı Donald Trump’ın Oval Ofis’teki mülteciler konulu bir görüşmede Haiti, El Salvador ve Afrika ülkelerini kastederek “Bu bok çukuru [shithole] ülkelerden niye insan kabul ediyoruz? Norveç'ten daha fazla göçmen almalıyız” dediğini yazdı.
Trump daha sonra Twitter’dan “Toplantıda kullandığım dil sertti, ama kullandığım dil bu değildi” diye yazdı ama bu açıklama, onu tepkilerden kurtarmadı.
BBC'den Mark Shea da, “Trump’ın gazetecileri son derece uygunsuz ve talihsiz bir konuma soktuğunu” yazdı ve bu ifadenin nasıl haberleştirilip, diğer dillere nasıl tercüme edildiğini araştırdı. Farklı tercümeleri yazarken de “Asıl soru, habercilerin ABD Başkanı Trump'ın iddia edilen sözlerinin ne kadar güçlü olduğunu okura anlatıp anlatamadığımız…” notunu düştü.
* “Bok çukuru” sözü, Trump’ın Washington DC’deki oteline projeksiyonla yansıtıldı.
Medya ne yapacağını bilemedi
Habere göre, ABD'de birçok medya kuruluşu, bu ifadelerin olduğu bir alıntıyı aynen yayınlayamayacağı için bir süre ne yapacağını bilemedi.
CNN ve MSNBC televizyonları uygunsuz bulunan içerikler için kullanılan logolarla yayın yaparken, CNN'den sunucu Wolf Blitzer, “B-çukuru” gibi ılımlı bir ifadeyi tercih etti.
Fox televizyonu ise yıldız işareti kullandı.
“İnsanlar bok kavramının ne olduğunu biliyor”
BBC Rusça Editörü Famil Ismailov, “Sözler çok uzaktaki, hiç umurumda olmayan yerlerle ilgili ama sonuçta insanlar bok kavramının ne olduğunu biliyorlar” dedi.
Bazı dil servisleri Trump'ın ifadesini doğrudan çevirerek vermeyi tercih etti. İspanyolca yayın yapan BBC Mundo “paises de mierda” yani “boktan ülkeler” gibi bir ifade kullandı.
“Bir başkandan bunu duymayı beklemiyorsunuz”
BBC Türkçe “bok çukuru”, BBC Endonezya da “lobang kotoran” (bok çukuru ülkeler) kelimeleriyle haberi yayına verdi.
BBC Endonezya'dan Liston Siregar, bu kararlarını şöyle yorumladı: “Okurlarımız için bunun büyük bir olay olduğunu sanmıyorum. Evet kaba ve duygusuz bir laf ama bence birçok kültürde insanlar öfkelendiğinde kullanıyor. Ama bir siyasetçiden, üstelik bir başkandan bunu duymayı beklemiyorsunuz.”
BBC Vietnamca'dan gazeteci Thu Phan “Kelimesi kelimesine yayınlasaydık, bütün yanlış sebeplerden dolayı viral olurduk” dedi.
“Tuvalet”, “klozet” ve “kokuşmuş”
Bazı dil servisleri, “tuvalet” anlamına gelen daha nazik kelimelere yöneldiler.
BBC Urdu, başkanın söylediklerinin anlamına daha yakın olduğunu düşündükleri için "ghatia" yani "tuvalet" ifadesini kullanırken, BBC Farsça, "چاله مستراح " yani "klozet" kelimesini kullanarak haberi yayınladı.
Rusça Servisi'nin çevirisinde "Т"вонючими дырами" yani "kokmuş çukurlar" sözü tercih edildi.
BBC Rusça Editörü Famil Ismailov "İnsanlar bok ile ne denmek istendiğini anlıyorlar ama biz kendi dilimizde böyle bir küfür kullanamayız - İngilizce'ye göre çok daha kaba olur" diye konuştu.
“Birebir” çeviri de yapıldı
Oxford İngilizce Sözlüğü'ne göre ise “tuvalet” ya da “klozet” ifadeleri ancak üçüncü sırada gelen tanımlar. İlk kez 1629 yılında kullanıldığı söylenen ilk tanım “rektum” ya da “anüs”müş.
BBC Tayca da haberi tam bu yaklaşımla verdi ve "Roo-ta-waan" yani "anüs" ya da "kıç deliği" kelimesini kullandı. (AS)