Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Afrin operasyonu sonrasında üniversitede lokum dağıtılmasına karşı "İşgalin, katliamın lokumu olmaz" pankartı açtıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin üçüncü duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme, sanık avukatlarının dijital materyallerin iadesi ve hazır olarak bekletilen tanık Öğrenci Dekanı Zeynep Uysal'ın dinlenmesi taleplerini reddederek duruşmayı 16 Temmuz, saat 10.00'a bıraktı.
Mahkeme başkanı: Ömer Günaydın - Üyeler: Habibe Ertuğrul, Ahmet Selçuk Özkan - Savcı: İkram Coşkun.
Dijital materyallerin iadesi talebi
30 öğrencinin tutuksuz yargılandığı davanın duruşmasında öğrencilerden Tevger Uzay Tulay ile Denizhan Eren ve çok sayıda avukat hazır bulundu.
Sanık avukatları olay gününe ilişkin görüntüler dosyaya girdiği için dijital materyallerin beklenmesinin esasa etkili olmayacağını savunarak müvekkillere iadesini talep ettiler. Ayrıntılı savunmalarını ise mütalaadan sonra sunacaklarını ifade ettiler.
Başkan: Savaş mı yapıyoruz burada
Sanıklar müdafiilerinden Meriç Eyüboğlu söz alarak "Daha önceki ara kararlarda tanık olarak dinlenmesine karar verilen Öğrenci Dekanı Zeynep Uysal’ın tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum" dedi.
Ara kararları inceleyen mahkeme başkanı, tanık dinlenmesi yönünden ara karar kurulmadığını ifade etti. Avukat Levent Pişkin söz alarak "Tanık dinletme talebi önceden bildirilmemiş olsa da delilin ortaya konması ve tartışılması açısından hazır olan tanığın dinletilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Avukatlardan Ekin Baltaş'ın da tanık dinletme talebine ilişkin söz almak istediği sırada mahkeme başkanı, duruşma savcısından taleplere ilişkin mütalaasını sordu. Baltaş kendisini söz verilmediğini avukatın savunma hakkının kısıtlanamayacağını söyledi.
Ancak başkan, avukata "Sizi dinledik. Savaş mı yapıyoruz burada, tanığı dinlemeyeceğiz deyince herkes bir anda söz almaya kalkıyor" diye konuşarak mahkemenin duruşma takviminin talepler ve ara kararlar doğrultusunda belirlediğini ifade etti.
Savcı taleplerin reddini istedi
Duruşma savcısı taleplere ilişkin mütalaasında, dijital materyallerin iadesine yargılama neticesinde karar verilmesini, tanık dinletme talebinin ise esasa etkili olmayacağından reddini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, incelemesi devam eden dijital materyallerin iadesinin beklenmesine karar verdi.
Tanık dinletme talebini ise, "ara kararlarda böyle bir karar bulunmadığı, bu aşamaya kadar dışarıdan getirilecek tanığın dinlenilmesi yönünde mahkemeye bir talep ulaşmadığı, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle esasa etkili olmayacağından" reddetti
Bir sonraki duruşma 16 Temmuz 10.00’da görülecek.
Ne olmuştu?
19 Mart'ta Boğaziçi Üniversitesi'nde "Afrin Lokumu" dağıtılmasına tepki gösteren öğrenciler “İşgalin katliamın lokumu olmaz“ yazılı bir pankartla eylem yapmıştı.
Öğrenciler önce sosyal medyada daha sonra da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilmişti.
Olayın ardından farklı tarihlerde ev, yurt baskınlarıyla ve kampüs içinde gözaltına alınan öğrencilerden 14'ü tutuklanmış, sekizi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 6 Haziran 2018'de görülen ilk duruşmada tutuklu öğrencilerin tamamı tahliye edilmiş, 3 Ekim 2018'deki duruşmada öğrenciler hakkındaki yurtdışı çıkış yasakları kaldırılmıştı.
İddianamede ne var?İddianamede öğrencilere Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesi olan "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlaması yöneltiliyor. Savcı Ergün Güçlü'nün hazırladığı iddianamede öğrenciler “Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bölgede işgal gerçekleştiren, şiddet uygulayan gayrı meşru güç olarak göstermek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Türk Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştırmayı amaçlamak” ile suçlanıyorlar. Öğrencilerle ilgili bilgilerde “slogan atmak”, “protesto amacıyla yapılan alkışlama etkinliğe katılmak”, “saldırıya yeltenen grup arasında olmak” gibi ifadeler yer alıyor. “Savaşa hayır” sloganı iddianamede İddianamede “İslam Araştırmaları Kulübü organizesinde Zeytin Dalı Harekatı’nın başarıyla tamamlanması sonrasında gayet insani duygularla düzenlenen lokum dağıtımı etkinliği sırasında şüphelilerin, barışçıl biçimde etkinlik yapan öğrencilere fiziksel şiddet uygulamaya çalışmaları üzerine soruşturma başlatılmıştır” ifadesi yer aldı. Sanık öğrencilerin “Saray Savaş Halklar Barış İstiyor, “İşgalin Katliamın Lokumu olmaz”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Katil AKP işbirlikçi ÖSO”, “Saray savaş halklar barış istiyor” sloganları attıkları belirtildi. TMK 7/2 Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
(TP)