Boğaziçi Üniversitesi’nde atanmış Rektör Naci İnci’nin üç yıldır devam eden açık alanda toplu mezuniyet düzenlememe kararına karşılık öğrenciler dün (3 Temmuz) Güney Kampüs’te kendi alternatif mezuniyetlerini organize etti.
Öğrenciler, akademisyenler ve ailelerin katılımıyla düzenlenen alternatif mezuniyet Mühendislik Fakültesi Binası önünden Güney Meydana yapılan yürüyüşle başladı.
Rektörlük’ten alternatif mezuniyete yüksek sesli müzik engeli
Okul yönetimi ise alternatif mezuniyetin başlangıcından en sonuna kadar kampüs meydanına kurulan ses sisteminden son ses müzik çalarak etkinliği sabote etmeye çalıştı.
Öğrencilerin ve akademisyenlerin ses sisteminin başındaki güvenlik görevlilerine sesin kısılması yönündeki talepleri ilk olarak kabul edilse de sonra tekrardan açıldı.
Akademisyenler ve öğrenciler ısrarlı bir şekilde neden sesin kısılmadığını sorduğunda görevliler, bu sorumluluğun kendilerinde olmadığını ve sesi kısamayacaklarını söyledi.
Müzakereler sürerken güvenlik görevlileriyle öğrenciler arasında arbede yaşandı.
🎓 Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden “alternatif mezuniyet”
— bianet (@bianet_org) July 4, 2024
👉 Rektörlük, alternatif mezuniyeti yüksek sesli müzik açarak engellemeye çalıştı
📹 @tkeskin221b https://t.co/oyvApFVSeJ pic.twitter.com/RH28PHqIKL
“Okurken direndik, mezuniyette direttik, direnişimize devam edeceğiz"
Öğrenciler adına konuşma yapan Rümeysa Temiz Filistin’den, 1 Mayıs tutuklamalarına, Onur yürüyüşünün engellenmesinden, 8 Mart yürüyüşüne kadar birçok konuya dikkat çekti.
Temiz, “Halkları birbirine düşman edenleri; pogromlara, katliamlara zemin hazırlayanları gayet iyi tanıyoruz. Biz nasıl onları tanıyorsak, onlar da bizi gayet iyi tanıyor. Bu yüzden kampüsümüzün kapısında çevik kuvvet bekliyor. Bu yüzden gözaltılar, ev baskınları ve hapisler. Üniversite çalışanlarına ve hocalarımıza uyguladıkları sistematik baskılar bu yüzden. Ama bizler buradayız, korkmuyoruz” dedi.
Yıllardır süren Boğaziçi Direnişi’nin de öneminin altını çizen Temiz, “Bizler okurken direndik, bugün mezuniyette direttik, yarınlarda da direnişimize devam edeceğiz. Aynı bu üniversitede okumaya devam edecek arkadaşlarımızın direnmeye, baş eğmemeye devam edeceği gibi. Ve biliyorum ki elbet bu okula paraşütle inenler, saraylardan atananlar pılını pırtını toplayarak gidecek, Boğaziçi direnişi ise hepimizin bir parçası olarak yaşamaya devam edecek.” diye konuştu.
Boğaziçi Direnişi: "Bir üniversitenin kayyım yönetiminde olması eşyanın tabiatına aykırı"
Prof. Dr. Mine Eder: "Siz siz olun kurum kırıcı olmayın"
Okul bileşenleri tarafından seçilmiş rektör olarak adlandırılan Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden Prof. Dr. Mine Eder, tüm akademisyenler adına yaptığı konuşmada, kurum kırıcılığın ne olduğunun ve paraşüt atamaların kurumlara ne gibi zararlar verdiğini anlattı. Prof. Dr. Mine Eder, öğrencilere şu sözlerle tavsiyede bulundu:
"Değerli öğrenciler, siz siz olun kurum kırıcı olmayın. Kişisel çıkarlarınız, hırlarınız için iyi olduğunu bildiğiniz kurumları yıkmayın. O kurumların geleneklerine, hukukuna saygı duyun, kurumu yıkmak yerine, daha güçlendirmek için ne yapabilirim diye düşünün. Çünkü güçlü, özerk kurumlar kurmak çok zor, ama yıkmak maalesef çok kolay. Tetikte olun, kurumunuzu koruyun."
Prof. Dr. Mine Eder, mezun olan öğrencilere dair umudu olduğunu ise “Elbet bu devran da dönecek. Hasret bitecek. Güzel günler gelecek, sizler getireceksiniz. Yolunuz uzun ve meşakkatli, sorumluğunuz ağır. Ama inanıyorum yaparsınız” sözleriyle belirtti.
"Boğaziçi Üniversitesi eski haline mutlaka dönecek”
Geçtiğimiz dönemlerde görevden uzaklaştırılıp geri gelen İktisat bölümünden Prof. Dr. Ünal Zenginobuz okul yönetimine ve mezuniyet törenine dair görüşlerini bianet’e anlattı:
“Boğaziçi’ni yönetemeyen, yönetecek birikimi olmayanlar maalesef yıkmanın yollarını deniyorlar. Bu bir kindir, gençliğe yapılmış bir ihanettir. Öğrencilere bunu layık görenlerin akademide yeri yok. Buradaki öğrenciler, özgürlük mücadelesini temsil ediyor. Boğaziçi Üniversitesi bu demek. Bunu anlamayan insanlar tarihin çöplüğüne atılacaklar. Kendilerinin cesaret edip yapamadıkları mezuniyet törenini yapmaya çalışan öğrencilere düşman gibi davranıp, müzik açarak susturmaya çalışmayı da son derece zavallılık olarak buluyorum. Kabul etmeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz! Bunu da biat etmekten başka hiçbir şey bilmeyenler anlayamayacak. Tarih onların istediği şekilde geriye gitmeyecek ve Boğaziçi Üniversitesi eski haline mutlaka dönecek.”
Etkinlik, diplomaların mezun olan öğrencilere teslim edilmesiyle son buldu.
(TH/AD)