Yaklaşık 200 öğrencinin takip ettiği panele Demokratik Toplum Partisi (DTP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BÜ Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nükhet Sirman ve Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Orman konuşmacı olarak katıldı. Yayıncı Ragıp Zarakolu ise rahatsızlığı nedeniyle etkinlikte yer alamadı.
Sirman: Kürt sorunu feministlerin de sorunu
Panelde ilk sözü Sirman aldı. Kültürel, sınıfsal ve cinsel sömürü biçimlerinin birbirinden bağımsız olmadığını söyleyen Sirman, Kürt Sorunu’na yekpare bir bütün olarak bakmak yerine bu farklı ezme-ezilme ilişkilerini sorun eden siyasetlerin birbirlerine eklemlenebileceği ortak noktalarının aranması gerektiğini vurguladı.
Sirman, Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) töre-namus ayrımı örneğinden yola çıkarak Kürt Sorunu’nun feministlerin de sorunu olduğunu savundu:
"Yeni TCK’da ‘Töre saikiyle işlenen cinayetlerde ağır tahrik indirimi uygulanmaz’ deniyor. Namusla töre ayrılıyor. Töre çağ dışı kültürel bir kod olarak geri kaldığı, modern hayata uyum sağlayamadığı varsayılan Kürtlere mâl ediliyor. Böylece Batı’da bir Türk bir kadını öldürdüğünde namus kavramı üzerinden ‘Doğal refleks, ani ve fevri hareket’ denerek cezada indirim yapılırken Doğu’da bir kadın öldürüldüğünde ‘Geri bir kültüre dayalı olarak aile meclisinin aldığı bilinçli karar’ denerek indirim yapılmıyor. Yani Kürtlere yönelik ayrımcı söylem ve pratikler Batı’daki cinayetlerin meşrulaştırılmasına hizmet ediyor. Kısacası feministler Kürt Sorunu’yla Kadın Sorunu üzerinden ortaklaşmak zorunda.”
Orman: Kürt sorunu ulusal sorun
Sirman’dan sonra konuşan Orman ise “Dağdakiler fakir oldukları için değil Kürt oldukları için dağdalar” diyerek Kürt Sorunu’nun her şeyden önce bir ulusal sorun olduğunun teslim edilmesi gerektiğini savundu.
Orman, Kürt gençlerine ya gerilla olup terörist olarak damgalanmak ya da Batı’ya göç edip işsiz kalmak ve hor görülmek seçeneklerinin sunulduğunu söyledi, Kürt ve Türk ezilenlerinin birlikte hareket etmelerinin önemine dikkat çekti.
Tuncel: Kürtlerin halkla bütünleşmiş bir Türkiye soluna ihtiyacı var
Kürt Sorunu’nda ulusal, sınıfsal, cinsel, yerel ve uluslar arası boyutların iç içe geçtiğini ileri süren Tuncel, Kürtlerin Türkiye işçi sınıfının önemli bir bileşeni olduğunu vurgulayarak “Kürt Sorunu Türkiye solunun da sorunudur” dedi.
Kürt hareketinin Kürt emekçileri lehine kazanımlar elde etmedikten sonra fazla bir anlamı kalmayacağını söyleyen Tuncel, halkla bütünleşmiş bir Türkiye solunun Kürt Sorunu’nun çözümüne muazzam bir katkı yapacağını savundu.
Tuncel ayrıca “Üniter yapı çözüme engel değil, Türkiye’deki Kürtler eşit ve özgür bir şekilde Türklerle birlikte yaşamak arzusunda” dedi.
Panel soru cevap bölümüyle sona erdi. (KM/GG)