Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Hakan Demir, tutukluluğuna yapılan itiraz sonucu dün akşam (19 Nisan) tahliye edildi.
Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Demir, örgüt üyeliği iddiasıyla 8 Ekim’den bu yana tutukluydu.
Avukatının tutukluluğa itiraz talebini değerlendiren savcı, başkaca delillerin ortaya çıkma durumu olmadığı, üniversite öğrencisi olarak öğreniminin sürdüğü, tutukluluğa devamın telafisi imkansız mağduriyete yol açabileceğini belirterek derhal tahliyesini istedi.
Mahkeme de adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı ile derhal serbest bırakılmasına karar verdi.
Demir’in avukatı Elif Eylem Dedeoğlu, bianet'e yaptığı açıklamada savcının kararının ve tahliyenin önemli olduğunu belirtti ancak tutuklu kalınan sürenin telafi edilemeyeceğini hatırlatarak mahkemelerin bu konudaki takdir yetkisinin önemine dikkat çekti.
Kitaplarına el kondu
TIKLAYIN: TUTUKLU BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİSİ İZMİR'E NAKLEDİLDİ, SINAVLARA GİREMİYOR
Hakan Demir, 7 Ekim sabahı Diyarbakır’a gitmek üzereyken. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda polislerce gözaltına alındı. Ertesi güne dönüş bileti vardı. Ev araması için polislere anahtarını verdi. Polisler silahlarla eve girerek ve yasaklı olmayan kitap ve broşürlere el koydu.
Soruşturmaya ilk andan itibaren gizlilik kararı kondu. Demir’in avukatlarından Hüseyin Boğatekin Aralık ayında bianet’e yaptığı açıklamada sorgu yargıcının “Neden bu kitapları okuyorsun?”, “Ev arkadaşların kim?” gibi sorular yönelttiğini aktarmıştı.
Hakan Demir, tutuklanarak götürüldüğü Maltepe Cezaevi’nden 26 Ekim’de ailesine ve avukatlarına haber verilmeden İzmir Kırıklar 2 Nolu F Tipi cezaevine nakledildi.
Savcıdan derhal tahliye talebi
Elif Eylem Dedeoğlu, geçtiğimiz hafta dosyaya müdahil oldu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na tutuklama kararına itiraz dilekçesi verdi.
Savcı, Yusuf İltar, 15 Nisan tarihli kararında Hakan Demir’in derhal tahliyesini talep etti. Tahliye talebinde şu gerekçeler yer aldı:
“…Üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve özellikle tutuklanması sonrasında kendisine isnat edilen suça dair başkaca delillerin ortaya çıkması durumunun olmadığı ve bu sebeple özellikle tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak, kendisinin üniversite öğrencisi olarak halen öğreniminin devam ediyor oluşu, sabit ikametinin bulunması, tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ileride telafisi imkansız şekilde mağduriyetine de yol açabileceği…”
İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği de tahliye talebini kabul etti.
Mahkeme talebi kabul etti
Derhal tahliye kararının gerekçesinde “Demir’in sabit ikametgaha sahip olması, olayın oluş şekli, tutuklamanın tedbir niteliğinde oluşu, verilmesi muhtemel ceza ve suç vasfının değişme ihtimali”ne yer verdi.
Mahkeme ayrıca yurtdışına çıkış ve adli kontrol uygulama kararı verdi.
Avukat: Yedi ayı elinden alındı
Avukat Dedeoğlu, adli kontrol kararı uygulama imkanı varken tutuklamanın telafisi imkansız sonuçlara yol açtığına dikkat çekti.
“Tutukluluk zorunluluk gibi uygulanmaya başladı ancak belirli koşullarda tutuklama olabilir. Mahkeme takdir yetkisi kullanabilir ancak bunu fevri kullanmamalı.
“Boğaziçi’nde okuyan bir müvekkil, okul hayatı devam ediyor, adli kontrol imkanı var. Bunu kullanmayarak soruşturma aşamasında tutuklanıyor. Savcı delil toplayıp iddianame yazdıktan sonra yargılama başlayacak. Belki iddianame bile yazılmayacak.
“Hakan Demir’in yedi ayı elinden alındı, telafi edilemeyecek. Eğitim hayatını etkiledi. İstanbul’dan alınıp İzmir’e yollandı. Sınavlarına giremedi. Ailesi, arkadaşları ve avukatlarının ulaşması zor bir durumda yaşadı.
“Müvekkili olduğum Hakan Yaman’ın soruşturmasında savcı iki polisin iki yıldır ifadesini almazken, bu öğrenciler yedi ay içeride kalabiliyor. Bu tezatlık düşündürücü.
“Mahkeme tutuklama kararını verirken dikkatli olmalı”
Dedeoğlu, mahkemelerin tutuklamaya dair takdir yetkisini kullanırken dikkat düşünmesi gerektiğini belirtti.
“Savcının kararı hoşumuza gitti. Hukuk sisteminde bir şeylerin farklı olabileceğine inancımızı arttırdı ama yetmiyor. Hukuksuzluğu bir yerinden yakalamış olmamız, hukuksuzluğu ortadan kaldırmaya yetmiyor.
“Savcının talebiyle gelen tahliye kararı olması gereken bir karar. Mahkeme tutuklama kararını verirken öğrenci olmasını, kaçma riski olmasını gözönüne almalıydı. Mahkemenin takdir yetkisinin geniş tutulması ciddi sonuçlara yol açıyor.” (BK)