Bilgiler Kaos GL ve Uluslararası Af Örgütü'nden derlendi. Fotoğraf: Dilek Şen
Boğaziçi Üniversitesi’nde Mart 2021’de LGBTİ+ bayrakları taşıdıkları için polis saldırısına uğrayanların yargılandığı dava devam ediyor.
Davanın bugün (22 Kasım) İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında karar çıkmadı. Hakim, mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek davayı 29 Aralık’a erteledi.
Savcı, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten, 12 kişinin üç yıla kadar hapsini istiyor. “Yasaya aykırı yürüyüş” yapıldığını öne süren Savcı mütalaasında 12 kişinin kanunun 32’nci maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.
Bilirkişi raporu
Dosyadaki bilirkişi, bir kişinin aynı anda iki farklı yerde olduğunu iddia ediyor. Avukatlar, davanın 21 Haziran’daki altıncı duruşmasında, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Avukat İrem Yener, bilirkişi raporuna itiraz ederek müvekkilinin derhal beraatini talep etti. Mahkeme davayı 29 Aralık’a bıraktı.
TIKLAYIN - "Gökkuşağı bayrağı açmanın suç sayılması absürt"
TIKLAYIN - "Garip ve kaotik" bir film gibi: "LGBTİ'yi örgüt sanıyorlardı"
Arka Plan Bilgisi
Boğaziçi Üniversitesi’ne 4 Ocak 2021’de Cumhurbaşkanı kararıyla Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepki olarak, öğrenciler okul kampüsünde barışçıl protestolar ve konserler düzenlediler.
Bu kapsamda çoğunluğu Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden oluşan öğrenciler, BOUNSergi adıyla bir etkinlik düzenledi. Sergi nedeniyle iki öğrenci serginin ertesi günü [30 Ocak 2021] tutuklandı. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Sergi Davası açıldı.
Sergi Davası’nı protesto etmek üzere okul öğrencileri kampüs içinde etkinlikler düzenlediler. Okul dışında da protesto çağrıları yapılması üzerine 4 Ocak’tan itibaren kampüs çevresinde konuşlandırılan polislerin yoğun güvenlik önlemleri, kampüs kapısından yaklaşık 800 metre mesafede bulunan Etiler metro istasyonuna kadar genişletildi.
Okul dışından kapıya ilerlemek isteyen protestoculara polis müdahale etti. Saat 17.00 sularında okul içindeki ve dışındaki protestocuların buluşma girişimi, okul dışında polis güçlerinin ve okul içinde özel güvenlik güçlerinin müdahalesi ile engellendi. Olaylar sırasında; öğrencilerden N.D. Güney Kampüs’ün Etiler yönündeki nizamiye kapısının üzerine çıkarak LGBTİ+ bayrağı açtı.
Gökkuşağı Bayrağı Açılması ve Polis Müdahalesi
N.D.’nin bu eylemi üzerine Boğaziçi Üniversitesi yönetimi 22 Mart’ta bir disiplin soruşturması açarak savunmasını almak üzere N.D.’yi ifadeye çağırdı.
Aralarında Boğaziçi Üniversitesi Lisansüstü Ağı’nın da bulunduğu öğrenci grupları N.D.’ye destek çağrıları yaptı. N.D’nin ifadeye vermeye çağrıldığı gün, Eğitim Fakültesi binasına gitmek üzere Güney Kampüs’ten Kuzey Kampüs’e doğru N.D.’ye destek olmak üzere arkadaşları ile yürüyen öğrenciler ellerindeki gökkuşağı bayrakları sebebiyle kolluk tarafından durduruldu.
Öğrencilerden alınan bilgiye göre, üzerlerinde N.D.’ye destek için bayrak olan iki öğrenci polisler tarafından götürüldü. Polisler, olay yerinde kalan diğer öğrencilere bu iki kişinin GBT sorgusu yapılmak üzere götürüldüklerini söylediler.
İki öğrencinin bir süre geri gelmemesi neticesinde öğrenciler arkadaşlarının geri gelmesine izin verilmesi için protesto gösterisi başlattı. Çıkan tartışma sonunda iki kişi daha gözaltına alındı. Daha sonra düzenlenen iddianamede ise bu işlemin polislerin beyanlarının aksine bir GBT işlemi değil, yakalama işlemi olduğu bilgisi yer aldı.
Saat 15.00 sularında, sayısı zamanla artan yaklaşık 60 kişilik bir öğrenci grubu bu kez gözaltıların gerçekleştiği noktaya 60m mesafede bulunan Kuzey Kampüs nizamiye kapısının önünde toplanarak, sloganlar attı; öğrencilerin bayrak taşıdıkları için gözaltına alınmalarını protesto etti. Saat 15.45 sularında, polis kapıdaki öğrencileri darp ederek işkence mahiyetinde müdahalede bulundu. Sekiz öğrencinin daha gözaltına alınmasıyla toplam gözaltına alınan öğrenci sayısı 12 oldu.
İddianame
12 öğrenci hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçlamasıyla düzenlenen iddianame 31 Mart 2021’de tamamlandı.
Protestoların başladığı ilk gün 4 Ocak 2021’den Boğaziçi Üniversitesi çevresinde zaten mevcut olan yoğun güvenlik önlemleri ve okul çevresinde öğrencilerin gösteri yapmalarına izin verilmemesi olgusu iddianamede pandemi koşullarına dayandırıldı:
“COVID-19 tedbirleri çerçevesinde 2911 Saylı kanunun 17. Maddesi ile 5442 Sayılı il idaresi kanununun 32/ç maddesi Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü girişi ile üniversite çevresinde gerçekleştirilmesi planlanan toplantı, toplanma, miting, yürüyüş, oturma eylemi, forum, açık hava toplantısı, gösteri, basın açıklaması, konser, bildiri dağıtımı vb. etkinliklere 05.03.2021 tarihinde itibaren 30 (otuz) gün gün İZİN VERİLMEMESİ ile ilgili mevzuat kapsamında belirtilen emir ve yasaklara uymayanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması hususu Beşiktaş Kaymakamlığı’nca alınmış ve Sarıyer Kaymakamlığı’nın 08.03.2021 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs girişi Nispetiye Caddesi ve çevresinde gerçekleştirilmesi planlanan toplantı, miting , yürüyüş, oturma eylemi, forum, açık hava toplantısı, gösteri, basın açıklaması, konser, bildiri dağıtımı vb. etkinliklerin YASAKLANMASINI VE MÜSADE EDİLMEMESİ ile ilgili mevzuat kapsamında belirtilen emir ve yasaklara uymayanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması gerektiğinden(…)”
İddianamede, 1 Şubat 2021’de okul önünde “çok sayıda kişinin katıldığı protesto ve eylemler” gerçekleştiği, protestolar sırasında "Güney Kampüs ana giriş kontrol noktası çatısına çıkarak, elindeki LGBTİ flaması sallaması sonucu N.D’ye disiplin soruşturması açıldığı” ifade edildi. Öğrencilere polis müdahalesine giden süreç iddianamede şöyle yer aldı:
“(…)saat 15.00'de Eğitim Fakültesi'nde görülecek disiplin soruşturması konusuyla ilgili olarak; saat 14.15'te Güney kampüs rektörlük önünde toplanan 9 kişi ellerinde LGBTİ flamalarıyla, saat 14.26'da Kuzey kampüs istikametine doğru yürüyüşe geçildiği, saat 14.35 sıralarında Güney Kampüs ana kapıdan toplu halde çıkan gurubun Nispetiye Caddesi üzerinden, kaldırımı yaya trafiğini engelleyecek şekilde yürüdüğü, saat 14.40 sıralarında Kuzey kampüs önü dış kısım kaldırıma geldiğinde, LGBTİ flamalarını açıp, toplu bir şekilde yürürken kolluk güçlerince durduruldukları, kolluk amirlerince gurup ile müzakere edilerek ellerinde bulunan LGBTİ flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümemeleri, sosyal mesafe kurallarına uymalarının istenildiği, uyarılara rağmen grubun flamaları kapatmaması, toplu halde yürümekte ısrar etmeleri ve sosyal mesafe kurallarına uymamaları üzerine ses yayın aracı ile birden çok kez anons uyarı yönünde anonslar yapıldığı, dağılmamakta ısrar eden gruba saat 14.50 sıralarında gruba kolluk güçlerince müdahale edildiği…”
Görgü tanıklarının aktarımlarının aksine, polislerin öğrencileri GBT sorgusu için götürdükleri iddiası, iddianameye bir “yakalama” işlemi olarak yansıdı.
İddianameye göre; saat 15.00’te Kuzey Kampüs kapısında toplanan grup “Dönmeyiz, dönmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz!”, “Asla yalnız yürümeyeceksin!”, “Arkadaşlarımızı serbest bırakın" sloganlarını atmasını takiben saat 15.45’te gerçekleşen polis müdahalesiyle sekiz öğrenci daha gözaltına alındı.
Öğrencilerin Suç İsnat Edilen Eylemleri
İddianamede öğrencilerin yargılama konusu olan eylemleri şöyle sıralandı:
· “Emniyet Görevlileri tarafından; LGBT flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümemeleri şeklinde yapılan uyanlara rağmen, omzunda LGBT flamasını sarılı vaziyette toplu halde yürümekte ısrar eden grup içerisinde” olmak,
· “Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs Önünde 'Baskılar Bizi Yıldıramaz, Gözaltılar Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz' şeklinde slogan atarak eylem yapan grup içerisinde” olmak ve “grupla birlikte bir düzen içerisinde” hareket etmek,
· “Emniyet görevlileri tarafından LGBT flamalarını kapatmaları, toplu şekilde yürümemeleri şeklinde yapılan uyarıları dikkate almayan grup içerisinde” olmak,
· “Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs Önünde ‘Baskılar Bizi Yıldıramaz’ şeklinde slogan atan ve kol kola kenetlenmek suretiyle barikat oluşturarak eylem yapan grupla birlikte” hareket etmek.
İddianamede öğrenciler hakkında, “Terör arşiv kayıtlarında yapılan araştırmalarda şüphelilerin arşiv kayıtlarının bulunmadığı" ve Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından, adli kontrol kararı uygulanmasına gidildiği bilgisine yer verildi.
İddianamede, öğrencilerin “suçu” işlediğine ve haklarında kamu davası açılmasına “yeterli delil” olarak (1) “Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih BULU'yu protesto etmek amacıyla üniversite çevresinde bir araya gelmeleri” (2) “COVID19 tedbirleri kapsamında Beşiktaş ve Sarıyer Kaymakamlıklarının almış oldukları gösteri ve yürüyüş kısıtlaması kararları” ve (3) öğrencilerin “yasaya aykırı toplantı yapmaları nedeniyle olay yerlerinde kolluk güçleri tarafından dağılmaları yönünde defalarca yapılan tüm uyarılara rağmen dağılmamaları” gösterildi.
(EMK)