Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Koordinatörü Pırıl Erçoban, Avrupa göçmenlere kapılarını kapattıkça her zaman yeni ve daha tehlikeli yollar arandığını Boğaz'ın da yeni bir güzergah olabileceğini söyledi. Türkiye'nin yardım götürme konusunda ihmali olup olmadığının tiizlikle araştırılaması gerektiğini belirtti.
Rumelifeneri'nde göçmenleri taşıyan tekne henüz belirlenemeyen bir nedenle battı. 43 kişi olduğu belirtilen teknedekilerden 24 kişinin cesedine ulaşıldı, 12 kişi aranıyor; 6 kişi sağ olarak kurtarıldı.
Göçmenlerin Afganistanlı olduğu düşünülüyor, kesin olmasa da göçmenlerin Romanya'ya gittiği tahmin ediliyor.
Avrupa'ya göçmek imkansız
Erçoban, Avrupa'ya yasal ve güvenli yollardan göç etmenin imkansız olduğunu belirtiyor.
"Boğaz normalde yoğun olarak kullanılan bir güzergah değil. Bildiğimiz kadarıyla son dönemde başladı. BM Romanya Yüksek Komiserliği kendilerine ulaşan göçmenlerin bu yoldan geldiğini söylemişti. Yine geçen sene birkaç tekne Boğaz'da yakalanmıştı.
"Normalde göçmenler Türkiye'den Avrupa'ya Yunanistan, Bulgaristan karar sınırı ve Ege üzerinden hareket ediyor. Boğaz yeni bir rota anlamına mı geliyor bilmiyoruz ama muhtemelen öyle.
Yunanistan, Bulgaristan duvarlar ördü
"Çünkü Yunanistan göçmenlerin geçişini engellemek için hendek ve duvar yapmıştı. Bulgaristan da ördüğü duvarı bütün sınır boyunca uzatmaktan söz ediliyor. Yunanistan sahil güvenliği geri atımla göçmen botlarını yasadışı olarak denizin ortasında bırakıyor. Geçen sene aralık, ocak ve mart ayında ölümlü olaylar da oldu.
"Yani yasal ya da yasal olmayan yollardan Avrupa kale surları söz konusu. Avrupa, sınır politikaları ile güvenli ve yasal geçişi imkansız hale getirdi.
"Bu yüzden de insanlar kaçakçılar aracılığıyla yüksek miktarlarda para vererek insan ticareti riskini göze alarak bu yolları deniyor. Zulüm, savaş, insan hakları ihlalleri devam ettikçe bir yol kapansa da başka bir yol deneniyor. Yeni denen yol daha hayati risklerle dolu, daha çok para verdikleri sömürüldükleri bir yol oluyor."
BM Afganların dosyalarını dondurdu
Erçoban, teknedekilerin ya Türkiye'yi transit olarak gördüğünü ya da hali hazırda uzun süredir Türkiye'de kalan mülteciler olabileceğini söylüyor.
"Göçmenler Türkiye'de umut görmüyor. Çünkü Türkiye Avrupa dışından gelenleri mülteci olarak kabul etmiyor. Türkiye'nin Suriyelileri kabul etmesi çok iyi bir şey ama yaşam şartları düzelmeli. Tekneden sağ olarak kurtulanlar Türkiye tarafından yüksek ihtimalle ülkelerine geri gönderilecekler.
"3. bir ülke için BM mültecilik başvurusu yapsalar bile şanslar çok az. Çünkü BM mültecisi olarak üçüncü dünyaya yerleşmeyi bırakın, mülteci statüsünün ön görüşmesi için bile 2020'den önceye randevu alamazlar. BM iki senedir Afgan dosyalarını dondurdu. Umut ışığı da kayboldu. Afganlar için son şans bu yollar."
2014'te 4 bin 77 göçmen öldü
Resmi olarak Türkiye'de 1 milyon 600 bin Suriyeli ve 180 -200 bin farklı ülkelerden göçmen var. Gayri resmi rakamın 2 milyonun üzerinde olduğu düşünülüyor.
Uluslarası Göç Örgütü’nün yayımladığı rapora göre, 2014 yılının ocak ayından bu yana dünya çapında 4 bin 77 göçmenin hayatını kaybetti. Bunların yüzde 3 bin 72 kişisi Akdeniz’de öldü.
2000 yılından bu yana göç etmeye çalışan 40 bini aşkın kişi yolda can verdi. Bu göçmenlerin 22 bini Avrupa’ya gitmek istiyordu. (NV)