Slow Food Fikir Sahibi Damaklar, İstanbul Boğazı'nda gırgırın yasaklanması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına ithafen imza kampanyası başlattı.
Kampanya metninde, lüferin yok olmanın kıyısında balıklarımızdan olduğu, bu balığın İstanbul Boğazı'nı kullanarak Karadeniz'e ulaştığı ve orada ürediği hatırlatıldı.
İstanbul Boğazı bir biyolojik koridor. Yani, balıkların üremesi için göç ederek geçmeleri gereken dar bir alan. Lüfer, palamut gibi balıklar bu boğazdan akarak ulaşıyor Karadeniz'e ve orada üreyebiliyor. Dönüşünde de bu koridordan, en bebek, en yavru haliyle geçiyor.
Gırgır ağları, tüm ağlar içinde balıkların avlanmasında kullanılan en etkin av araçlarından biri. Metinde, İstanbullu gırgır reislerinin her sonbahar Karadeniz'den geri göçe geçen lüferleri avlamak için bir huni ağzı gibi daralan Boğaz girişine en genişinden ağlarını atı radarların yardımıyla balığa kaçacak yer bırakmamacasına avlandıkları belirtildi.
Bu gırgırlarla küçük büyük ayrımı olmadan her boy balık avlanıyor. Mesela lüferin küçüğü sarıkanat ve çinekop. Oysa 26 santimetreden önce avlanan lüfer yavrulayamadığı için soyu hızla tükeniyor.
Üç yıl önce lüferde avlanma boyu (çatal boy) 14 cm'den (total boy) 20 cm'e çıkartıldı. Geçen yıl da gırgırlara 24 metreden sığ sularda avlanma yasağı geldi.
Yasaklara uyulmuyor, denetim yok
Geçtiğimiz dönemde sucul hayatın devamı için getirilen kimi yasakların umut verici olduğu belirtilen metinde, Türkiye'nin balığının yüzde 90'ını tutan gırgır reislerinin bu yasaklara uymadığının tezgahlarda satılan boy altı lüfer balıklardan belli olduğu belirtildi.
Üstelik İstanbul Yenikapı Su Ürünleri Hali'nde denetimin yetersiz olduğu, Sahil Güvenlik Kurumu'nun denizlerin kontrolünün tam yapmadığı hatırlatıldı.
"Herkesi yasaya uymaya, yasayı uygulatmaya davet ediyoruz. Sonuçta gene gırgır reisleri arzu ettikleri gibi avlanabilmekte, yasak avları için ceza almadıkları gibi tebliğde arzu ettikleri değişiklikleri yaptırabilmekteler. Bu değerli deniz, bu fevkalade kırılgan sucul hayat yasağı delmek için her yolu deneyenlerin kullanımına bırakılamaz. Denizlerimiz müşterekimiz. Sucul hayat bize çocuklarımızın emaneti." (NV)