Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, basın toplantısında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, İsrail ile Hizbullah arasındaki gerginliğin tırmanmasından “derin endişe duyduğunu” aktardı.
Dujarric, Genel Sekreter'in her iki tarafa da bir an önce “çatışmaların durdurulması” çağrısı yaptığını ifade etti, “Bu eylemler hem Lübnan hem de İsrail halkını riske atıyor ve bölgesel güvenlik ve istikrarı tehdit ediyor” dedi.
Ne olmuştu?
İsrail ordusu, Hizbullah'ın İsrail'i hedef almayı planladığını iddia ederek Lübnan'a "önleyici saldırı" başlattığını duyurmuştu.
Bunun ardından Hizbullah, 30 Temmuz’da Beyrut’ta, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür'e düzenlenen suikasta karşı İsrail’e misilleme başlattığını açıkladı. Hizbullah, misilleme saldırısında 320 roketin yanı sıra bir dizi insansız hava aracıyla İsrail ordusuna ait noktaların hedeflendiğini ifade etti.
İsrail ordusu da Lübnan'a dün sabah düzenlediği saldırılara 100 kadar savaş uçağının katıldığını ve İsrail'in merkezini vuracak şekilde konumlanan füze rampalarından 40'ının vurulduğunu öne sürdü.
Nasrallah: Gerilimin sebebi Tel Aviv yönetimi
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında, Şükür suikastına misilleme olarak dün sabah İsrail'e düzenlenen saldırıyla ilgili açıklama yaptı.
Erbain etkinlikleriyle aynı zamana denk geldiği için söz konusu saldırıyı "Erbain operasyonu" olarak adlandırdıklarını belirten Nasrallah, İsrail'in Dahiye'ye saldırıp Şükür'ü öldürerek bütün kırmızı çizgileri aştığını ve tırmanan gerilimin sebebinin de Tel Aviv yönetimi olduğunu ifade etti.
Misilleme için neden bu kadar beklediklerini açıklayan Nasrallah, "ABD ile İsrail'in teyakkuzda olduğu bir dönemde karşılık vermede acele etmek başarısızlık anlamına gelebilirdi. İstişare etmek için de vakte ihtiyacımız vardı. Direniş ekseni olarak tek tek mi yoksa birlikte hareket ederek mi karşılık verileceğinin belirlenmesi gerekiyordu. Yapılan istişare sonucu İsrail'e münferit bir şekilde karşılık vermeye karar verdik. Direniş eksenindeki diğer tarafların her biri ne zaman misillemede bulunacağına kendisi karar verecek" dedi.
Nasrallah, misillemeyi ertelemelerinin bir diğer sebebinin ise Gazze'de ateşkes müzakerelerine şans tanımak olduğunu ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun müzakereler için yeni şartlar öne sürdüğünü dile getirdi.
Saldırının nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin de bilgi veren Nasrallah, “Saldırıda öncelikli hedefimiz İsrail'in Glilot askeri üssüydü. Glilot askeri üssü Lübnan'a 110 kilometre, Tel Aviv'e ise 1500 metre uzaklıktaydı. Bu üste, dinleme ve casuslukla ilgilenen 8200 birimi bulunuyor. İsrail'in kuzeyine ve işgal altındaki Golan Tepelerine insansız hava araçlarının hava sahasına girişini temin etmek için 300 katyuşa füzesi fırlattık. Demir Kubbeyi meşgul etmek için bu kadar füze yeterliydi” dedi.
Katyuşa füzelerinden sonra İHA'ları devreye soktuklarını anlatan Nasrallah, ilk defa Beka bölgesinden de İHA fırlatıldığını ve buradan fırlatılan tüm İHA'ların belirlenen hedeflere ulaştığını ifade etti.
(AS)