Fotoğraf: IPU
Birleşmiş Milletler'e bağlı olarak çalışan Parlamentolar Arası Birlik (IPU) Genel Kurulu’nun 145. Oturumu Ruanda’da 11-16 Ekim’de düzenlendi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı’nın başkanlık ettiği Türkiye delegasyonunda Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy temsil etti.
Aysel Tuğluk’un durumu da raporda
HDP’nin toplantıdan aktardığına göre, 179 üyeye sahip ve IPU’nun parlamenterlerinin İnsan Hakları Komisyonu’nun hazırladığı Türkiye raporu da oylanarak kabul edildi. IPU hâlihazırda 67 HDP milletvekilinin hukuki durumunu inceliyor.
HDP Milletvekillerine yönelik 20 Mayıs 2016’dan beri 600’ün üzerinde “terör suçlaması” yöneltildiği belirtilen raporda, 2018’den bu yana da 30 parlamenter hakkında tutuklama kararı verildiği ifade edildi.
11 HDP milletvekilinin hala tutuklu olduğu, 13 HDP’linin milletvekilliğinin de düşürüldüğü hatırlatıldı.
Raporda ayrıca cezaevinde sağlık durumu giderek kötüleşen eski Milletvekili Aysel Tuğluk’un durumu da gündeme alındı.
“AİHM içtihatları göz ardı ediliyor”
Bir IPU yetkilisinin 2018 yılındaki gözlemlerine yer verilen raporda, HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın adil yargılanmadan uzak olduğu ve her iki kovuşturmanın da siyasi doğasının açık olduğu yönündeki görüş not edildi.
Bu gözlemlerin sonucunda, ilk derece mahkemelerinden Anayasa Mahkemesine kadar Türkiye'deki yargının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarını tamamen göz ardı ettiği sonucuna varıldığı belirtildi.
20 Aralık 2020’de AİHM Büyük Daire’nin verdiği Demirtaş kararının hatırlatıldığı raporda, Demirtaş’ın o zamandan beri serbest bırakılmaması bir yana, hakkında açılan yeni davalarla cezaevinde tutulmaya çalışıldığı vurgulandı.
Ayrıca AİHM’in, 1 Şubat 2022’de dokunulmazlığı kaldırılan 40 milletvekili hakkında ifade özgürlüğünün ihlaline ilişkin verdiği karara da atıf yapıldı.
Raporda, Türk makamları tarafından HDP milletvekillerinin yargılanmalarına ilişkin kapsamlı bilgi sağlandığı ancak bu bilginin suçlamaları ve mahkumiyetleri destekleyecek somut olgu ve gerçeklerden uzak olduğu da dikkat çekildi.
“HDP şiddeti savunmayan yasal bir siyasi parti”
Raporun sonuç bölümünden öne çıkanlar şöyle:
- HDP’nin kapatılması ihtimalinden derin endişe duyulmaktadır. Seleflerinin mahkeme kararıyla kapatıldığı da göz önünde bulundurularak bu adım, yetkililerin yanlış bir şekilde PKK ve HDP'yi bir ve aynı olarak görmeye devam ettiğini bir kez daha göstermektedir. Komisyon HDP'nin amaçlarına ulaşmak için herhangi bir şekilde şiddeti savunmayan yasal bir siyasi parti olduğunu hatırlatmaktadır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bazı HDP milletvekillerini etkileyen davalarda verdiği son kararların, Türkiye tarafından uygulanması yönünde kaygılar mevcuttur. Bu milletvekilleri ifade özgürlüklerinin ihlal edilmesine maruz kalmışlardır ve Demirtaş örneğinde de belirlendiği üzere cezai yargılamalar muhalefeti boğmayı amaçlamaktadır.
- Türk makamlarını tutuklu bulunan milletvekillerinin durumlarını gözden geçirmeye ve onları serbest bırakarak haklarındaki cezai takibatı sonlandırmaya çağırmakta ve yetkililerin Aysel Tuğluk’u sağlık durumu nedeniyle bir an önce serbest bırakmasını içtenlikle ummaktadır.
- Mevcut HDP milletvekillerine karşı açılan yeni dava ve soruşturmalardan dolayı ciddi kaygı duyulmaktadır. TBMM'yi, milletvekili dokunulmazlıklarının titizlikle korunmasını sağlamaya, dokunulmazlığın kaldırılmasına yönelik taleplerin ilgili her bir parlamenter açısından dikkatli bir şekilde analiz edilerek yalnızca yasal işlemlerin hukuka uygun olması durumunda kaldırmaya ve temel insan haklarına aykırı olmadan hareket etmeye çağırmaktadır.
(AS)