BM: Yaklaşık 110 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı

UNRWA, zorla yerinden edilmelerin yoğunlaştığını ancak Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığını açıkladı ve acil ateşkes çağrısını yineledi.

BİA Haber Merkezi

BM: Yaklaşık 110 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı — Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından (UNRWA), İsrail ordusunun saldırılarını yoğunlaştırması nedeniyle Gazze’de zorla yerinden edilmelerin sürdüğünü açıkladı:

“UNRWA, yaklaşık 110 bin kişinin güvenlik arayışıyla Refah'tan kaçtığını tahmin ediyor. Ancak Gazze'de hiçbir yer güvenli değil ve yaşam şartları çok kötü. Tek umut acil ateşkes.”

İsrail ordusu, 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah'ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, 7 Mayıs sabahı da Gazze'nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

BM: Gazze’de tüm kapılar kanadı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Gazze'de 3 gündür "hiçbir şey ve hiçbir kimsenin" giriş çıkışına izin verilmediğini belirterek, "Siviller, Gazze'de öldürülüyor, açlığa maruz bırakılıyor ve bizim onlara yardım etmemiz engelleniyor" dedi.

Griffiths, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sınır kapılarının kapanmasının yakıt tedarikini engellediğini, bunun da yardım kamyonları, jeneratörler, su, elektrik, insan ve ürün hareketini imkansız kıldığını belirtti.

"Bu da yardım sağlanamıyor anlamına gelir" değerlendirmesinde bulunarak, malzemeler ve personelin sınır kapılarında mahsur kaldığını kaydetti.

Refah: Gazzelilerin son sığınağı

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail'in daha önce "güvenli bölge" olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.

Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Mısır sınırında yer alan Refah'ın İsrail saldırılarından önce 280 bin olan nüfusu, 5 katından fazla artarak neredeyse 1,5 milyona ulaştı.

İsrail saldırılarından kaçarak, yeterli kalacak yerin bulunmadığı ve altyapının yetersiz kaldığı Refah'a sığınan Filistinlilerin büyük bölümü, derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere 34 bin 904 Filistinli öldürüldü, 78 bin 514 kişi yaralandı.

Doğu Kudüs'teki UNRWA merkezine saldırı

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrailli aşırılık yanlılarının işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan UNRWA Genel Merkezi'nin çevresini iki kez ateşe verdiğini açıkladı.

Lazzarini, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, olayın dün akşam saatlerinde meydana geldiğini, saldırı esnasında UNRWA ve diğer BM kuruluşlarının personelinin tesiste olduğunu belirtti.

Herhangi bir can kaybı yaşanmazken, yangının açık alanlarda hasara yol açtığını söyleyen Lazzarini, UNRWA Genel Merkezi'nin arazisinde, Ajansın araç filosu için bir benzin ve dizel istasyonu bulunduğunu ifade etti.

Lazzarini, İsrail itfaiye ekipleri ve polisinin gelmesinin zaman alması üzerine ise yangının personelin çabalarıyla söndürüldüğünü aktardı.

Paylaştığı videoda binanın dışında silahlı kişilerin eşlik ettiği kalabalığın "Birleşmiş Milletler'i yakın" sloganları attığı görülürken, Lazzarini, "Bu şok edici bir gelişme. BM personelinin hayatı bir kez daha ciddi risk altında. Bir haftadan kısa süre içinde yaşanan bu ikinci korkunç olay nedeniyle gerekli güvenlik sağlanana kadar yerleşkemizi kapatma kararı aldım" dedi.

Lazzarini, son iki aydır İsrailli aşırılık yanlıları, Kudüs Belediyesinin seçilmiş bir üyesinin çağrısıyla, UNRWA yerleşkesinin önünde protesto gösterileri düzenlediğini söyleyerek, BM personelinin tacize ve korkutmaya maruz kaldığını söyledi.

İsrailli aşırılık yanlılarının birçok kez BM personelini silahla tehdit ettiğini ve faillerden hesap sorulması gerektiğini belirten Lazzarini, "Birleşmiş Milletler personelinin ve tesislerinin her zaman korunmasını sağlamak, işgalci bir güç olarak İsrail Devleti'nin sorumluluğundadır" dedi.