7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği Aksa Tufanı harekatına misilleme olarak Gazze Şeridi'ne yönelik sivil nüfusu hedef alan saldırılar ve insani yardım girişini engellemeler nedeniyle bir insanlık faciasına neden olan İsrail'in Başbakanı Netanyahu, BM Genel Kurulu'nda öfkeyle karşılandı.
Netanyahu, 80. Genel Kurul oturumuna seslenmek üzere salona girerken, üye ülkelerin temsilcilerinin büyük bölümü salonu terk etti.
AA'nın haberine göre, BM binası girişinde bekleyen protestocular içeri giren ülke delegasyonlarına "Neden Netanyahu'yu dinlemeye gidiyorsunuz?" diye tepki gösterdi.
İsrail Başbakanı, protestolar nedeniyle konuşmasına bir süre başlayamadı. Hitabı sırasında da salondan uğultular yükseldi.
Netanyahu'nun konuşması sırasında İran heyeti de İsrail'in İran saldırılarında hayatını kaybeden sivillerin fotoğraflarını masaya bırakarak salonu terk etti.
Netanyahu: "Saldırlarımız meşrudur"
Netanyahu, konuşmasında Gazze, Lübnan, Yemen ve Suriye'ye yönelik İsrail'in düzenlediği saldırılara işaret ederken İran'ın tüm dünya için tehdit olduğunu, İran'a yönelik saldırılarının meşru olduğunu savundu.
İran'ın askeri nükleer kapasitesini yeniden inşa etmesine izin vermeme tehdidinde bulunan Netanyahu, BM Güvenlik Konseyi'ne İran'a yaptırımları yeniden yürürlüğe koyma çağrısında bulundu.
Netanyahu, Suriye ile güvenlik anlaşması için yürütülen müzakerelere ilişkin bir anlaşmaya ulaşılabileceğine inandığını söylerken, ateşkese rağmen İsrail'in hemen her gün saldırı düzenlediği Lübnan'ı barış müzakerelerine başlamaya çağırdı.
"Soykırım yapmadık"
Netanyahu 65 bini aşkın Filistinlinin öldüğü bölgede "soykırım yapmadıklarını" savundu.
İsrail ordusuna, BM'deki konuşmasını Gazze'ye kurulan hoparlörlerden Filistinlilere dinletme emri veren Netanyahu, Gazze'deki İsrailli esirlerin bu hoparlörler aracılığıyla kendisini duyabileceğini öne sürdü.
Gazze'deki Filistin yönetimi: "Netanyahu'nun 8 yalanı"
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, Netanyahu'nun Gazze'deki soykırım ve savaş suçlarını meşrulaştırmak için söylediği 8 yalan söylediğini açıkladı Buna göre:
"Netanyahu ilk olarak, Gazze'deki İsrailli esirleri unutmadıklarından bahsetti ancak sahadaki gerçekler İsrail hükümetinin amacının, 'öldürmek, soykırım, yıkım ve zorla göç' olduğunu ve bunu yaparken de esirlerin hayatını hiçe saydıklarını kanıtladı.
İkinci olarak, Netanyahu 7 Ekim'den sonra birçok liderin İsrail'i desteklediğini iddia etti ancak bu desteğin buharlaşıp uçtuğunu da kabul etti. Aslında dünya ülkelerinin ezici çoğunluğu soykırım suçunu desteklemedi ve desteklemeyecek. Hatta İsrail anlatılarının uydurma olduğunun ortaya çıkmasıyla Filistin halkının hakları daha fazla tanınır hale geldi.
Üçüncü olarak Netanyahu, liderlerin 'aşırı İslamcıların baskısına' boyun eğdiğini iddia etti. Gerçekte olan ise uluslararası kamuoyunun, İsrail'in yıllardır uyguladığı aldatmacayı görmesi ve Filistin halkının haklarını tanıyarak tarihi hatalarını düzeltmeye başlamasıydı.
Dördüncü olarak, Netanyahu Gazze de dahil olmak üzere 'yedi cephede' bir savaştan bahsetti ve bunu 'terörizme' karşı mücadele olarak tanımladı. Ancak bu sivillere karşı yürütülen bir savaştı ve rakamlar da bunu doğruluyordu zira uluslararası kurumlar, öldürülen Filistinlilerin yüzde 94'ünün sivil olduğunu ve bunların 30 binden fazlasının çocuk ve kadın olduğunu ortaya koydu.
Beşinci olarak, Netanyahu, Gazze kenti sakinlerinin yerlerinden ayrılmasına direniş güçlerinin engel olduğunu iddia etti. Üstelik bu iddia 700 bin kişinin kentten göç ettiği yönündeki sözleriyle de çelişki arz ediyordu.
Altıncı olarak, soykırım yapmaya çalışmadıklarını iddia etti. Ama sahadaki gerçekler, sivil yerleşim bölgelerine 200 bin tondan fazla patlayıcı kullanarak, 20 bini çocuk, 10 bin 500'ü kadın olmak üzere 64 bini aşkın kişiyi katlederek ve binlerce aileyi nüfus kaydından silerek soykırım suçu işlediğini ortaya koyuyordu.
Yedinci olarak, Netanyahu, İsrail'in insani yardım sunduğunu, direniş güçlerinin ise bunları çaldığını iddia etti. Sonra da kendisi silah ve lojistik destek sağladıkları bazı suç çetelerinin kaos çıkardığını itiraf etti. Bu politika sonucu 147'si çocuk olmak üzere yüzlerce kişi açlıktan öldü. Binlerce kişi de 'sözde insani yardımların dağıtıldığı' ölüm tuzaklarında öldürüldü, yaralandı ya da kaçırıldı.
Sekizinci olarak Netanyahu, Filistin devletini yeni ülkelerin tanımasının 'Yahudilerin öldürülmesini teşvik ettiğini' iddia etti. Oysaki bu, uluslararası toplumun, acılarla dolu 77 yıldan sonra Filistin halkının tarihi haklarını kabul etme
İsrail ana muhalefeti: Netanyahu'nun konuşması "eskimiş numaralarla dolu"
İsrail'de ana muhalefet partisi "Gelecek Var" lideri Yair Lapid, X sosyal medya hesabından Netanyahu’yu sert ifadelerle eleştirdi.
Lapid, "Dünya bugün yorgun ve sızlanan bir İsrail Başbakanı'nı ve onun eskimiş numaralarla dolu bir konuşmasını gördü.” ifadelerini kullandı.
BM Genel Kurulu'nda Gazze'ye düzenledikleri saldırıların sona erdirilmesi ve İsrailli esirlerin geri dönüşünü sağlayacak bir plan sunmak yerine Netanyahu'nun İsrail’in uluslararası arenadaki yerini daha da kötüleştiren bir konuşma yaptığının altını çizdi.
Lapid, "Netanyahu bugün siyasi tsunamiyi durdurmak yerine İsrail Devleti'nin durumunu daha da kötüleştirdi.” dedi.
(AEK)


