Geçen yıl 20 Aralık'ta BM Genel Kurulu tarafından onaylanan Bütün Kişileri Zorla Kaybedilmeden Korumak İçin Uluslararası Sözleşme, önceki gün (6 Şubat) Paris'te imzaya açıldı. Sözleşme'yi aralarında Arjantin, Cezayir, Bosna Hersek, Şili ve Vanuatu'nun da bulunduğu 57 ülke imzaladı. Ancak Türkiye imzacılar arasında henüz yok.
Devletlerden hiçbirinin henüz taraf olmadığı Sözleşme, 20 devletin taraf olmasıyla yürürlüğe girecek.
"Sistematik kaybetme insanlığa karşı suç"
Sözleşme, zorla kaybetmeye mutlak bir yasak getirmesinin yanı sıra, taraf devletlerin iç hukuklarında bu eylemi bir suç olarak tanımlamasını da şart koşuyor. Ayrıca yaygın veya sistematik kaybetme eylemlerini de insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında sayıyor.
Sözleşme, hem kaybedilenlerin hem de ailelerin haklarını da garanti altına alıyor. Bunların arasında kaybetme eyleminin koşullarıyla, kaybedilen kişinin akıbetiyle ilgili gerçekleri bilme hakkının yanı sıra, zararın tazmini de yer alıyor.
Arbour: Artık görev sözleşmenin bir an önce uygulanması
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour artık görevin, Sözleşme'nin bir an önce uygulamaya geçmesi olduğunu söyledi.
"Eski 'kirli savaş'ların trajik bir mirası olmanın ötesinde, bu utanç verici uygulama hâlâ dünyanın bütün kıtalarında sürüyor. Bu sözleşme, kaybetme uygulamasının yasaklanmasını gayet açık hale getirerek, uluslararası insan hakları hukukundaki önemli bir boşluğu dolduruyor."
Sözleşme'nin izleme organının, bireysel vakalarda acil talep alma, ilgili taraf devlete ziyaret düzenleme, taraf devletlerden birinin yetki alanında sistematik veya yaygın kaybetme uygulaması olduğundan kuku duyulması halinde konuyu BM Genel Kurulu'na getirme yetkisi bulunuyor. (TK)
* Sözleşme'nin İngilizce tam metnini görüntülemek için tıklayın.