Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Ofisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yaptığı açıklamada, Türkiye'de kadınların ekonomik ve siyasi yaşama katılımıyla ilgili verileri sıraladı.
İşgücüne katılım: 2009 rakamlarına göre işgücüne katılma oranı erkekler için yüzde 70,5. Kadınlar için bu rakam yüzde 26. Bu oranın dünya ortalaması yüzde 52,6.
Kırsal kesimde tarım sektörü, kentte ise hizmet sektörü kadınların en yoğun istihdam edildiği sektörleri oluşturuyor.
Kadınlar işgücü piyasasına girmekte ve kalmakta zorluklarla karşılaşıyor. Bunun en tipik göstergesi, yüzde 21,9 olan tarım dışı kadın işsizlik oranı.
Çalışan 100 kadından 59'unun sosyal güvencesi yok: Türkiye'de kadınlar erkeklere oranla daha az ücretli, güvencesi olmayan düşük seviyeli işlerde istihdam ediliyor. Kırsal kesimde yaşayan kadınların yüzde 70'i ücretsiz işçi olarak aile işlerinde çalışıyor. 2009 verilerine göre, çalışan kadınların yüzde 59'u sosyal güvenceden yoksun olarak çalışıyor.
Siyasette kadın: 2007 seçimleri sonucunda parlamentodaki kadın milletvekillerinin sayısı iki kat artarak yüzde 9,1'e ulaştı. Yerel yönetimlerdeyse bu rakam çok daha düşük. Belediye başkanlarının binde 9'unu (2 bin 948 belediye başkanından 27'si), il meclislerinin yüzde 3,2'si (3 bin 379 üyeden 110'u), ve belediye meclislerinin yüzde 4,2'si (31 bin 790 üyenin 1,340'ını) kadınlar oluşturuyor.
101. sırada: Kadınların ekonomik ve siyasi yaşama katılımına göre belirlenen Cinsiyet Güçlendirme Ölçütü (GEM) verilerine göre Türkiye 109 ülke arasında 101. sırada bulunuyor. Türkiye bu açıdan sadece Tonga, İran, Fas, Cezayir, Suudi Arabistan, Mısır, Bangladeş ve Yemen'in önünde yer alıyor.
Okuma yazma oranı: Okuma yazma bilmeyen kadınların oranı yüzde 9'un üzerinde. Türkiye'de kız çocuklarının eğitiminin önündeki en önemli engellerden biri yeterli derslik olmaması.
Şiddet: Türkiye'de kadınların yüzde 42'si eşlerinden fiziksel ve cinsel şiddet görüyor. 35 milyon kadına sadece 52 sığınma evi düşüyor.
Mülteci kadınlar: İkamet izni bedeli, temel sosyal hizmetlere kısıtlı ulaşım, cinsel şiddet ve güvenli ikamet imkanına sahip olamamak, mülteci kadınların eşitlikten yoksun kalmalarının ana nedenleri.
BM, kadın-erkek eşitliğini sağlayabilmek için kadınların karar alma mekanizmalarına katılımlarını artırmak, kadına karşı şiddeti önlemek ve cinsiyet temelli yaygın olumsuz klişeleri ortadan kaldırmak gerektiğini vurguladı; "Bu yolda ilerlemek için sadece yasal değişiklikleri yapmak yetmiyor. Yasaların etkin olarak uygulanması gerekiyor" dedi. (TK)